Kentsel dönüşümün hızlandığı, doğanın tahribatının hat seviyelere ulaştığı, doğal kaynakların azalırken hızla dünya nüfusunun arttığı v.s. konular gündemimizden hiç düşmüyor. Dünya alarm veriyor. Hızla gerekli tedbirler alınıp, uygulanmaya başlanmazsa çok yakın zamanda bilim kurgu filmlerini aratmayacak bir yaşam bizleri bekliyor.

Gündem bu korkunç gerçeklerden oluşuyorsa, dönemin sanatçılarına nasıl yansıyor birlikte bir göz atalım mı? Tüketim malzemelerinde son yılların en popüler başlığı şüphesiz ki “Geri Dönüşüm”

Geri dönüşümlü malzemeler, son yıllarda sanat dünyasında da büyük ilgi görmeye başlamıştır. Bu malzemeler, çevreye duyarlı sanatçılar tarafından kullanılarak hem çevreye zarar verilmesi engellenmekte hem de sanat eserleri yaratılmaktadır. Geri dönüşümlü malzemelerin sanatta kullanımı, sanat eserlerine farklı bir boyut kazandırmaktadır. Plastik şişelerden yapılan heykeller, atık kağıtlardan yapılan resimler, eski kıyafetlerden oluşturulan tekstil çalışmaları gibi birçok farklı alanda geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak sanat eserleri ortaya çıkarılmaktadır. Bu tür çalışmalar, sadece çevreye duyarlı sanatçıların ilgisini çekmekle kalmayıp, geniş kitlelere de ulaşmaktadır. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanımıyla yaratılan sanat eserleri, insanları çevre konusunda bilinçlendirmekte ve geri dönüşümün önemini vurgulamaktadır. Bu tip malzemelerin sanatta kullanımı, sanat dünyasına yeni bir perspektif kazandırmaktadır. Geleneksel sanat malzemelerinin yanı sıra atık malzemelerin de kullanılması, sanat eserlerinin daha sürdürülebilir ve çevreci olmasını sağlamaktadır.

Bu nedenle, sanatçılar arasında geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Bu trendin devam etmesiyle, çevreye duyarlı sanat eserleri yaratarak hem sanat dünyasına katkıda bulunmak hem de çevreyi korumak mümkün olacaktır. Dünyanın önde gelen iklim ve çevre konferanslarında, bu alandaki STK’larda sanat yoluyla toplumların geri dönüşüm konusunda farkındalığının arttırılmasına önem verilmekte, bu tip projeler farklı kuruluşların kaynaklarıyla da desteklenmektedir. Konu iklim ve çevreye doğru kaymışken buradan devam edelim.

Sanat ve çevrecilik, günümüzde giderek önem kazanan bir ilişki içerisindedir. Sanat, insanların duygularını ifade etmelerine ve düşüncelerini aktarmalarına olanak tanırken, çevrecilik ise doğanın korunması ve sürdürülebilir bir yaşam için çaba harcanmasını gerektirir. Sanatın doğayla olan bağı, çevresel konuların sanat eserlerine yansıması ve sanatın çevreciliğe olan etkisi gibi birçok noktada bu ilişkiyi görmek mümkündür.

Sanatın çevrecilikle ilişkilendirilmesi, sanatçıların doğanın güzelliklerini ve zenginliklerini yansıtan eserler ortaya koymalarıyla başlamıştır. Sanatçılar, doğanın güzelliklerinden ilham alarak eserlerini yaratırken, aynı zamanda doğanın korunması ve sürdürülebilirliği konularına da dikkat çekmektedirler. Doğanın çeşitliliği, güzellikleri ve kırılganlığı sanat eserlerinde sıkça vurgulanmaktadır. Doğa ve çevre konulu resimler, heykeller, fotoğraflar ve diğer sanat eserleri, insanları doğal yaşamın önemine ve korunması gerektiğine dair farkındalık yaratmaktadır.

Çevrecilik ise; doğanın korunması, atık yönetimi, yenilenebilir enerji kullanımı gibi konuları içeren bir harekettir. Çevrecilik; doğanın değerini anlamak, korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak amacıyla çeşitli projeler ve politikalar geliştirmeyi hedefler. Sanat ise, bu konuları işleyerek insanları bilinçlendirmeye ve duyarlılıklarını artırmaya yardımcı olabilir.

Ayrıca, sanatın çevreciliğe olan etkisi sadece eserlerin konusuyla sınırlı değildir. Sanat etkinlikleri ve festivalleri düzenleyerek çevre konularına dikkat çekmek, sanat galerilerinde çevre dostu uygulamaları teşvik etmek gibi adımlar da sanatın çevreciliğe katkı sağlayabileceği alanlardır. Sanatın çevrecilikle birleşmesi; sadece doğaya duyulan sevgiyi ve saygıyı ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda çevresel sorunlara dikkat çeker ve bu konularda toplumsal bilinç oluşturur. Sanat eserleri, insanları çevresel sorunlar hakkında düşünmeye ve harekete geçmeye teşvik eder.

Sanat ve çevrecilik arasındaki ilişki, gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya yaratma hedefine hizmet eder. Bu nedenle, sanatın çevrecilikle birleşmesi ve çevre konulu eserlerin daha fazla üretilmesi, doğanın ve insanlığın geleceği için önemli bir adımdır.

Görünen o ki; sanat ve çevrecilik birbirini tamamlayan ve destekleyen kavramlardır. Sanat, doğanın güzelliklerini ve çevre sorunlarını yansıtarak insanları bilinçlendirirken, çevrecilik ise doğanın korunması ve sürdürülebilir bir yaşam için gereken adımların atılmasını sağlar. Bu nedenle, sanat ve çevrecilik arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi ve desteklenmesi, hem doğaya hem de insanlığa büyük fayda sağlayacaktır.

Farkındalığımızın arttığı güzel bir dünyayı gelecek nesillere bırakmak dileklerimle…