Sosyete Art Kültür Sanat Sitesi, Kurucular Kurulu ve Yayın Koordinatörü Suna Baykam Sapan önümüzdeki günlerde kitap okuyucusuna “Bonjour” demeye hazırlanıyor.

Kültür, sanat alanındaki röportaj, haber v.s. yayınlarından tanıdığımız Suna Baykam Sapan’ın “Bonjour” isimli kitabından sizlere biraz bahsetmek istiyorum. Kitap yazmaya karar verdiği zamandan beri süreci yakından izliyorum Suna’nın heyecanını. Sonunda baskı aşamasına geldi. Günce yayınlarından yayınlanacak bir anı kitabı… Ben kitabı okuma şansına sahip oldum.

Saint Joseph mezunu olarak anılarını kaleme alan Sapan, SJ’li arkadaşlarının da anılarından derlemeler yapmış. Saint Joseph mezunu olmayanların neden okuyalım ki diye soracak şimdi ama ben geniş düşünmenizi tavsiye ediyorum. Hepimizin kendi aidiyet hissettiği okullarımıza içsel bir yolculuğa çıkmasına aracı olacaktır diye düşünüyorum.

Kitabın temel duygusunu Suna Baykam Sapan’ın kitabındaki önsözünden özetleyebileceğim şekilde aktarmaya çalışayım.

“Hayatta bazı zirvelere ulaşmak zor görünse de cezbedici olabilir. Bu zirvelerden en önemlisi gençlik döneminde yaşanan yarışlardır. Aile, zeka, kültür, çevre gibi birçok farklı alanın gelişiminde önemli bir rol oynayan yer ise okullarımızdır. Çocukluk hayallerimiz, aldığımız eğitimden, paylaştığımız arkadaşlıklardan, sınavlardan, kariyer merakımızdan, terbiyemizden, dünyadaki olaylardan, paranın maddi ve manevi yönlerinden doğru şekilde yararlanarak gelecek yatırımlarımızdan, hatıralarda kalan anılardan ve yaşayarak öğrendiğimiz her şeyden okulumuzun erdemine ulaşmamızı sonsuz bir mutluluk olarak görüyorum.

Okul, mezun olduktan sonra zamanla kişisel başarıların yanı sıra sosyal anlamda da taşıdığımız kimliğimiz adına bize yakınlık gösteren, kurduğumuz dostluk çevresi ve en zor anlarımızda yanımızda olan bir el, bir öğretmen, bir baba gibi destek olan insanlarla doludur. Bu nedenle okulumuza ve orada yaşadığımız deneyimlere minnettarım.

Mezun olduğumuzda geride bıraktıklarımızın hayatta tekrarı olmayacağını biliyoruz. Ancak yıllar sonra unutulmayan dostlukların, hatıraların ve deneyimlerin bize kattığı değeri fark ediyoruz. Bu nedenle, yaşadığımız güzellikleri ve öğrendiklerimizi paylaşmak adına bir kitap yazma gereği duydum.

Çocukluk anılarımızın silinirken, geçmişimizi hatırlamak ve onu korumak için en güzel yaşadığımız yıllara, 90'lara geri dönüyorum. Çocukluğumuzda yaşadığımız oyunlar, dostluklar, yeteneklerimiz ve meraklarımız bizi bugünlere getiren yolculuğumuzun temelini oluşturuyor.

Okul yıllarında keşfettiğimiz yetenekler, deneyimlediğimiz oyunlar ve arkadaşlıklar bizi şekillendirir. Kendi içimizdeki gücü keşfetmek ve geliştirmek için, çeşitli deneyimler yaşamak ve farklı bakış açılarına sahip insanlarla etkileşime girmek önemlidir. Bu sayede, hayatın sunduğu zorluklarla başa çıkabilir, başarılar elde edebilir ve mutlu bir yaşam sürdürebiliriz.

Okul, sadece eğitim alınan bir yer değil, aynı zamanda dostlukların, deneyimlerin ve öğrenme sürecinin yaşandığı bir ortamdır. Bu yüzden, okul yıllarımızı önemsemeli, yaşadığımız her anın değerini bilmeli ve hayatın bize sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Her yeni gün, yeni bir fırsat ve yeni bir başlangıçtır. Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve hayatımızı daha anlamlı kılmak ise bizim elimizdedir.”

Hadi hepimiz anılarımıza biraz yolculuk edelim…

Sevgi kalın…