İstanbul'da Deprem Tehlikesi: Marmara Fayı 250 Yıldır Kırılmadı, 7.8 Büyüklüğünde Deprem Üretebilir
İstanbul'da Deprem Tehlikesi: Marmara Fayı 250 Yıldır Kırılmadı, 7.8 Büyüklüğünde Deprem Üretebilir. İstanbul ve çevresinde büyük bir depremin kaçınılmaz olduğu uzun zamandır konuşuluyor. Marmara fay hattının 250 yıldır enerji biriktirdiği ve bu enerjinin ciddi bir depremle sonuçlanabileceği uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor. Özellikle Marmara Bölgesi'nde beklenen bu büyük deprem, bölgenin afet yönetimi stratejilerini yeniden gözden geçirmesini gerektiriyor.
4 Ekim 2024 Cuma 10:24
İstanbul ve çevresinde büyük bir depremin kaçınılmaz olduğu uzun zamandır konuşuluyor. Marmara fay hattının 250 yıldır enerji biriktirdiği ve bu enerjinin ciddi bir depremle sonuçlanabileceği uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor. Özellikle Marmara Bölgesi'nde beklenen bu büyük deprem, bölgenin afet yönetimi stratejilerini yeniden gözden geçirmesini gerektiriyor.
Geçtiğimiz günlerde Bursa'da yapılan ve AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği toplantıda, Marmara fayının oluşturabileceği riskler masaya yatırıldı. Bu toplantıya Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi yetkilileri de katıldı ve muhtemel bir deprem sonrası bölgedeki afet yönetimi planları değerlendirildi.
Prof. Dr. Orhan Tatar’ın Uyarıları
Toplantıda önemli açıklamalarda bulunan AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, 6 Şubat'ta yaşanan Maraş merkezli depremin izlerinin hala taze olduğunu belirtti. Tatar, bu depremde yaşanan acının hafızalardan silinmediğini ve afet yönetiminde yapılan hataların büyük sonuçlar doğurduğunu vurguladı.
"6 Şubat depremini konuşmaya başladığımda hala boğazım düğümleniyor ve gözlerim yaşarıyor. Çok büyük acılar yaşadık. 77 gün boyunca AFAD Afet Koordinasyon Merkezi'nde görev yaptım ve uykusuz şekilde elimden geleni yapmaya çalıştım," diyen Tatar, afet yönetiminin önemine dikkat çekti.
Marmara Fayı ve Deprem Beklentisi
Marmara Denizi'ndeki fay hattının yaklaşık 250 yıldır enerji biriktirdiğini ifade eden Tatar, bu fayın kırılmasının ciddi bir depremi tetikleyebileceğini söyledi. "Bu fay hattı kırıldığında 7.8 büyüklüğünde bir deprem üretebilir. Bu, İstanbul ve çevresi için büyük bir tehdit oluşturuyor," diye ekledi.
1999 İzmit Depremi ve 1912 Mürefte (Şarköy) depremleri arasında kalan alanın hala kırılmadığını belirten Tatar, bu bölgenin bir gün kırılacağına dikkat çekti. Fay hattının tek bir seferde mi yoksa parça parça mı kırılacağına dair net bir bilgi olmadığını fakat biriken enerjinin mutlaka bir gün açığa çıkacağını ifade etti.
İstanbul İçin Hazırlıklar Yeterli mi?
İstanbul ve çevresi, olası bir büyük deprem için ne kadar hazır? Uzmanlar, Marmara fayının kırılması durumunda İstanbul'da yaşanabilecek yıkımın boyutlarına dair uyarılarda bulunuyor. Şehirdeki eski yapı stokunun depreme dayanıklılığı sorgulanırken, özellikle son yıllarda kentsel dönüşüm projeleri bu açıdan büyük önem taşıyor.
Fakat kentsel dönüşüm projelerinin hızı ve etkinliği hala tartışma konusu. Uzmanlar, olası bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmek için yapıların güçlendirilmesi ve yeni yapıların deprem yönetmeliklerine uygun şekilde inşa edilmesinin kritik olduğunu vurguluyor. Bu doğrultuda vatandaşların bilinçlendirilmesi ve afet eğitimlerinin artırılması gerektiği de ifade ediliyor.
Deprem Sonrası Afet Yönetimi ve Kurtarma Çalışmaları
Olası bir büyük deprem sonrasında, Marmara Bölgesi'nde yürütülecek kurtarma ve yardım çalışmaları da şimdiden planlanıyor. Afet yönetiminde en önemli faktörlerden biri, hızlı ve etkin müdahale kapasitesine sahip olmak. AFAD başta olmak üzere ilgili tüm kurumlar, deprem sonrasında gerekli lojistik desteğin sağlanması ve koordinasyonun en hızlı şekilde yapılması için hazırlıklarını sürdürüyor.
Fakat bu hazırlıkların yeterli olup olmadığı konusunda endişeler devam ediyor. 6 Şubat depremlerinde yaşanan aksaklıklar, olası bir Marmara depremi için de benzer sorunların yaşanabileceği endişesini doğuruyor. Uzmanlar, afet sonrası müdahale sürecinin başarıya ulaşması için daha kapsamlı planlamalara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.