YAZAMADIKLARIM/KNİDOS ANTİK KENTİ (DATÇA)
Gazetemiz Yenigün’de daha önce ülkemizin tüm şehirleri bir yazı dizisi halinde yayınlanmıştı. Ne kadar fazla yer gezmeye kalkılsa da eksikler olabiliyor. Zamanla detaylı gezimlerin olduğu coğrafyalar da olabiliyor. Bu nedenle geçmişte yazdıklarıma ek olarak yeni bölümler yazılmasına ihtiyaç hasıl oldu. “YAZAMADIKLARIM” başlıklı yazı dizisinde bunları bulacaksınız.
28 Ekim 2024 Pazartesi 10:20
Datça Yarımadası’nın en uç noktasında yer alan Knidos Antik Kenti, herhangi bir ulaşım yolu üzerinde bulunmaması nedeniyle özel olarak ziyaret edilmesi gereken bir yer. Bunu da Datça’ya gidenlerin yüzde 30’unun bile gerçekleştirdiğini sanmıyorum.
Adayı bağlayan yol/deve boynu – limanlar
Halikarnassos’tan sonra bilinen ikinci bir Dor kenti olan Knidos, Karya’nın önemli şehirlerinden birisi. Şehir, “Kap Krio” yani “deve boynu” ismi verilen dar bir kara parçasıyla hemen karşısındaki ada ile birleşmiş. Dar kara parçasının batısında ve doğusunda bulunan koylar, farklı amaçlara hizmet eden limanlar olarak tarihte Karyalılar tarafından kullanılmış. Batıdaki küçük liman savaş gemileri, doğudaki büyük liman ise ticaret gemileri tarafından kullanılıyormuş.
Batı Limanı
Şaraplarıyla ünlü kent, bir liman kenti olması ve Rodos ile Kos’a uzaklığının fazla olmaması sebebiyle ticari anlamda oldukça gelişmiş. M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren Helen dünyasında önemli bir yere sahip olmuş.
Doğu Limanı
Teraslar üzerine kurulu şehirde akropol ve şehir duvarlarının bir bölümü arkeolojik kazılar sonrasında ortaya çıkartılmış. Dikkat çeken bir yapı olan büyük tiyatro ve Demeter Kutsal Alanı kentin doğusunda yer alıyor. Tiyatronun taşlarının bir bölümü Dolmabahçe Sarayı’nın yapımında ve Kahire’deki Mehmet Ali Paşa’nın sarayı ile camisinde kullanılmak üzere şehirden taşınmış.
Apollon Tapınağı ve Altarı
Kentin çeşitli yerlerinde 7 adet kilise mevcut. Kentin doğusunda çok iyi korunmuş Helenistik Dönem’den freskli bir villa bulunmakta.
Yuvarlak Teras Tapınağı
Diğer yapılardan bazıları: Korinth Tapınağı, Yuvarlak Teras Tapınağı, Apollon Terası, Pembe Tapınak, Dionysos Tapınağı.
Dionysos Tapınağı
Doğudaki büyük limanın hemen kuzeyinde Küçük Tiyatro yer alıyor. Tiyatronun bitişiğinden batıdaki limana kadar uzanan yolda stoa bulunuyor. Stoa’nın dış cephesi mermerle kaplanmış. Burada çeşitli geometrik şekiller verilmiş kaplamalar kullanılmış. Ayrıca üzerinde harfler şeklinde rezervler bırakılmış. Stoanın üst terasında merdiven ve hemen batısında mermerle döşenmiş bir oda bulunmuş. Odanın arka tarafında, üzerine heykel yerleştirilmesi için bir podyum yapılmış ve kaide konmuş. Genç bir erkeğe ait olduğu sanılan heykelin parçaları birleştirilmiş. 1996’dan beri kazısı devam eden stoada, Helenistik ve Roma dönemlerine ait bronz ve seramik kandiller, sikkeler, çok sayıda seramik mutfak eşyası ile bronz ve mermer heykel bulunmuş.
Küçük Tiyatro
Kazı yapılan alanlardan bir başkası “Liman Caddesi”. Bu caddede Roma Dönemi’ne ait bol miktarda işlemeli mimari parçalar çıkarılmış. Güney kısmında bulunan çeşmeye, kentin su işleri müdürünün adı verilmiş: Boulakrates Çeşmesi.
Stoa
Stoadaki Heykel
Kentin ada kısmında da arkeolojik kazılar sürdürülmekte. Buluntuların tarihlendirilmesine göre buralarda en son iskanın M.Ö.4.-5. yüzyıllar arası olduğu saptanmış.
Boulakrates Çeşmesi