BULGARİSTAN-3 BALÇİK
Bulgaristan’ın en kuzeydoğusunda yer alan Dobriç bir dönem Romanya’nın toprağıymış. 1940 yılına kadar Romanya’nın kontrolünde kalan şehrin Karadeniz kıyısında yer alan Balçik kasabasına, Romanya Kraliçesi Mary, bir yazlık saray inşa ettirmiş. “Kraliçe’nin Sarayı” olarak adlandırılan binaya Kraliçe, “Tenha Yuva” diyormuş. Arazi, kaleyi andıran duvarlarla örülmüş. Bahçesi teras şeklinde yapılarla aşağıya sahile kadar devam ediyor. Bugün burada 85 farklı bitki ailesinden 200 cinse ait 2.000 bitki türünün bulunduğu bir Botanik Bahçesi bulunuyor. Bahçe, Kraliçe döneminde ihya olmuş.
Botanik Bahçesine girerken oldukça katı kuralları olan bir uygulama ile karşılaştık. Önce rehberimiz şaşırdı, “Böyle değildi uygulama” dedi. Onu dakikalarca uğraştırdılar. Bu arada grup içerisinde tuvalet ihtiyacı olanları, içeride bulunan tuvalete girmemeleri konusunda kabaca engel oldular. Her neyse sonunda içeri girebildik.
Botanik Bahçesi, Ağaçlar
Günümüzde ilkbahar ve yaz aylarında çok güzel görüntüler veren Botanik bahçesine biz sonbahar ayında gittiğimiz için açılmış çiçeklerin muhteşem görüntüsüne şahit olamadık. Yine de bitki türlerinin yetiştirilmesi anlamında bazı güzelliklere rastladık.
Botanik Bahçesi, Çiçekler
Botanik Bahçesi’nin ortasında bir sera var. 2.000 metrekarelik serada iril ufaklı her tür kaktüs yetiştirilmekte. Burada geçen zamanı anlamıyorsunuz. Sonunda bir grup fotoğrafı almayı ihmal etmedik.
Sera, Kaktüsler
Sera, (Tur Grubu ile)
Kaktüs serasından sonra Botanik Bahçesi’nden yürümeye devam ettiğinizde önünüze “Kraliçenin Şarap Evi” isimli bir şarap üretim yeri çıkıyor. Burası Kraliçe döneminde de kraliçe için şarap üretiyormuş. Burada Bulgaristan’ın kendine has üzümlerinden üretilen şaraplardan tadım yapma ve satın alma imkanı var. Bana en farklı şarap olarak, kraliçe için özel olarak yapılan içine bal katılmış şarap gibi geldi.
Bahçenin saraya yakın bir yerinde su değirmeni var. Değirmenin gerisinde bir şelale var. Tarihi bir köprünün altından geçen su Karadeniz’e kavuşuyor. Aynı bölgede Arnavut Kaldırımından bir yol ve yolun kenarında tarihi binalar bulunuyor. Bu binaları, kraliçe, her bir çocuğu için bir tane olmak üzere yaptırmış. Bahçede kraliçenin kullandığı bir de şapel bulunmakta.
Yazlık Saraydaki Şelale
Arnavut Kaldırımlı Yol ve Evler
Yazlık saraya varmadan önce bazı taş koltuklar gördük. Bunlardan birisinde ay ve yıldız vardı. Osmanlı her geçtiği yerde olduğu gibi burada da izini bırakmış.
Ay Yıldızlı Taş Koltuk
Yazlık Saraya yaklaştığımızda minare görünümlü kulesinden dolayı binayı önce bir cami zannettik. Meğerse kule binaya sonradan eklenmiş. Yazlık sarayın otantik görünümlü dış kapısı muhafaza edilmiş. Bina iki kattan oluşuyor. Üst katta Kraliçenin kullandığı eşya ve süs ürünleri bulunuyor. Ayrıca dini motifli resimlerde var. Kraliçenin eşinin ölümünden sonra bir Müslümana aşık olduğu ve saraya bazı İslami motifler eklettiği rivayet ediliyor. Belki kuleyi de bu çerçevede düşünebiliriz.
Kraliçenin Yazlık Sarayı
Sarayın Kapısı (Nuray Uğur ile)
Saraydaki Odalardan Birisi
Yazlık sarayın alt katı sergilere tahsis edilmiş. Gittiğimizde Romanya’nın Transilvanya Bölgesinden Braşovlu bir ressamın eserleri sergilenmekteydi. Bu arada Balçik Bölgesi’nde halen çok sayıda Romanyalının yaşadığını da söylemem lazım. Eserlerle ilgilendiğimizi görünce ressam Ovidiu Carpusor yanımıza geldi ve bize kendini tanıttı. Daha sonra eserleri hakkında bilgi verdi ve bazı eserlerinin yanında fotoğraf çektirdik.
Resim Sergisi (Ressam Ovidiu Carpusor ile)
Sarayın gezimini müteakip Botanik Bahçesinden çıktık. Sahil boyu yürüyüş yaptık. Tabi havanın soğuk olması nedeniyle bölgede turist hemen hemen hiç yoktu. Ancak çok sayıda restoran, buranın yaz aylarındaki halinin kafamızda canlanmasına neden oldu. Sahil boyunda tarihi binalara da rastladık.
Balçik Sahili
Nihai olarak bölgenin ünlü kalkan balığını bir restoranda tatma şansı bulduk. Balığın yanında gelen domates ve yöresel peynir ağırlıklı olan ünlü “Şopska” isimli Bulgar salatasından da yeme şansı bulduk.