Önce sağlık...
Elinizde tuttuğunuz gazete 51 yılı aşkın süredir varlığını sürdüren, ülkemiz halkını bilgilendiren, tüm imkansızlıklara rağmen yaşamanı sürdürmeye çalışan bir yazılı medyadır...
Bu satırlar, “köşe yazarı” şerefine ulaştığım “YeniGün”e son yıllarda yaygın olan “yalakalık” yapmak değil...
Gazetemizin köklü yapısına bir nebze de olsa, sizin de dikkatini çekmek...
***
Tek amacım var; bilgilerimi, gördüklerimi, 70 yıldır yaşadıklarımı, düşüncelerimi siz okurlarımızla paylaşmak...
***
Bu girizgahtan sonra, merhaba...
Ah!.. Gülün dikeni, üzümün çöpü olmasa, çok daha kolay olacak bu hayat...
Bu tabi, bir benzetme...
Dünyanın başında bela olarak duran ve daha çok gidecek yolu olduğu gerçeğini unutmamak kaydıyla, “Covid-19”la ilgili görüşlerimi paylaşacağım sizlerle...
Biliyorum, tedbir almak, çok da kolay değil...
Bunu toplumdan beklemek doğal, ama tüm halk katmanlarını korumak için de tedbirler almak, ilgililerin ve bizlerin görevi...
Önce, maskemizi mutlaka “tam korumalı” şekilde takacağız...
İlişkilerde “yakın mesafe”de, en az 1.5 metreye dikkat edeceğiz...
Kalabalık alanlara girmemeye çalışacağız...
Özellikle, el ve diğer hijyenimize çok dikkat edeceğiz.
Ağız, burun ve gözlerimize ellerimizi hiç ama hiç götürmeyeceğiz...
Yakınlarımıza, sevgimizi yakın mesafeden değil, korunma/koruma mesafesinden göstereceğiz...
Açık gıda maddelerini gereken temizlik kurallarına uyularak, tüketeceğiz...
Dokunmak zorunda olduğumuz yerlerin, “Covid-19”lu olabileceğini unutmayacağız, bu gerçeğe göre hareket edeceğiz...
***
Biliyorum, şu anda neler düşündüğünüzü...
Demek “kolay”... Uygulamak “kolay” mı? Dediğinizi...
Ya böyle yaşayacağız, ya da “Covid-19”a yakalanabileceğimizi unutmayacağız...
Karar sadece sizin değil, toplumsal olarak tüm halkımızın...
Ne deriz?
“Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yaşam dilerim...”
“Elden, ayaktan düşmeden, sağlıklı olarak ömrümüzü tamamlayalım...”
Hapşırana, “Sağlıklı çok yaşa...” temennisinde bulunuruz...
Özetle, “Sağlıklı olamadan, hiç bir şeyin değeri yok!”
Sağlığını kaybedenler için, dünyanın bile hiç değeri yok!..
Bedenimizin bize “emanet” olduğunu unutmayalım...
O’nu korumak, kollamak bizim hem kişisel, hem de toplumsal görevimiz...
“Sağlıklı” bir ömür dileklerimle...
