Osman Güvenir

Osman Güvenir

19 MAYIS VE DÜNYA GENÇLİK HAREKETİ

19 Mayıs... Ulu Önder Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı ve kurtuluş startını verdiği gün...

            Atatürk 19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı olarak Türk gençliğine armağan ederken iki şey düşümüştü.  Bunlardan birisi ülkenin kurtuluşunda gençliğin üstleneceği sorumluluk, öteki de Türk insanının birlik beraberlik anlayışıdır.

            Mesela Atatürk’ün Bandırma Vapuru’na binerek Samsun’a çıkışını sorguladığımızda, o hareketin kökünde O’nun en bariz gözlemlediği şey, işgal altındaki ülke topraklarının, güçsüz ve aciz İstanbul yönetiminin teslimiyetçi politikası yüzünden kaybolmayla ve yok olmayla karşı karşıya kalışıdır.

            Samsun’a çıkışının akabinde Anadolu’nun farklı kentlerinde kongreler yapacak, halkını yüreklendirecek ve güçlü mesajlar verecekti.  Tabii ki bu da yetmezdi.  O yürekli ve inançlı Türk insanından bir ordu yaratmaktı önemli olan.

            İşte o yürekli halk ordusu sayesinde Atatürk BÜYÜK TÜRKİYE’yi yarattı.

            23 Nisan 1920 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile, artık idare hanedanlıktan çıkıp, demokratik ve çağdaş bir sürece girmiştir.  O bağlamda Atatürk Türk gençliğine olan güvenini şu ifadelerle açıklamıştır:

            “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir.  Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir.”

            Ne kadar büyük ve anlamlı sözler...

            İşte Türk gençliği onun çizdiği yolda yürüdü ve yeni Türkiye’yi yarattı.

            Atatürk Türkiye’sinin Türkiye ve dünya üzerindeki sosyal ve siyasal hareketi, bütün dünya gençlik örgütleri ile ilişki içinde yeni bir dünya yaratmak için uğraş vermektedir.  O uğraşın kökünde “DÜNYA BARIŞI” yatmaktadır.

            Örneğin “DTGB” olarak tanımlanan Dünya Türk Gençleri Birliği, Şubat 1992’de Tatar Gençleri Birliği Azatlık’ın öncülüğünde Rusya Federasyonu içindeki Türk Devletleri ve Toplulukları ile Kırım ve Azerbaycan’dan gençlik sivil toplum kuruluşlarının katıldığı Türk Dünyası Gençlik Kurultayı’nda doğdu.  DTGB gönüllü, bağımsız, milletlerarası bir demokratik platform olarak kurulmuş ve temelini uluslararası normlardan, insan hakları deklarasyonuna paralel devletlerarası anlaşmalardan almıştır.

            Bu kuruluşa biz KKTC olarak “Türk-Bir” adı altında katılmışız.  Türkiye ve hemen hemen bütün Türki devletleri gençlik kuruluşlarının bu organa  katılımı çok önemlidir. Dolayısı ile üye ülke gençliği güçlenmiş ve dünyaya güçlü mesajlar vermiş ve vermektedir.

            Bu kuruluşa 36 kuruluş katkı koymuş ve hala koymaktadır.

            Hani derler ya...

            “Birlikten kuvvet doğar” diye bir söz...

            Bu kuruluşun amacı da o birlikten bir kuvvet yaratmakdır.

            Değişen dünya değer ve görüşleri bağlamında, çeşitli siyasal görüşe sahip nice gençlik kuruluşları vardır dünya üzerinde.   Mesela Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu, sol eğilimli uluslararası bir gençlik örgütüdür. Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası hükümet dışı gençlik örgütü olarak tanınmıştır.  Ayrıca bu kuruluş, 1945 yılında Londra’da kurulup faaliyete başladı.  II. Dünya Savaşı sonrasının tarihsel koşullarında geniş bir yaygınlığa ulaştı.  Ancak soğuk savaşın başlamasıyla batılı örgütlerin önemli bir kısmı, federasyondan ayrıldı.  Federasyon genellikle Genç Komünist Enternasyonal’in bir uzantısı olarak düşünülüyordu.  Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Bloku’nun dağılmasından sonra krize giren örgüt, günümüzde bu krizi atlatmış ve düzenli aktiviteler düzenleyen bir ulusararası örgüt haline gelmiştir.

            İsterseniz bir de Almanya’da 1968 Gençlik Hareketi Hamburg Araştırmalar Enstitüsü’nde çalışan siyaset bilimcisi Wolfgang Kraushaar’dan söz edelim...

            Wolfgang’ın yaptığı derin çalışmasının temelinde yatan gerçek, Almanya NAZİ Partisinin çökertilmesi ve dikta bir rejimin sonlandırılmasıydı.  Özgürlükler bağlamında “Bu işi ancak yeni nesil ve yeni gençler çözebilir” anlayışına dayanan bir çalışma...

            Wolfgang 10 ciltlik “68 Gençlik Hareketi” üzerine yaptığı çalışma ile ünlüdür.   Savaşın dişleri arasında yok olan insanlar ve kaybolan fikirler, insan belleğinde minicik bir filiz olarak “Gençliğe dikkat ediniz” mesajı vermiştir.

            Ulu Önder Atatürk’ün Türk gençliğine verdiği önem, Kurtuluş Savaşı yılları ile gelişir ve kabul görür.  Haliyle demokratik ve anayasal düzene geçince de, hem savaş meydanlarında, hem de masa başlarında çok büyük zaferler elde etmiştir Türk milleti.

            Atatürk’ü diğer dünya gençlik örgütlerinden ayıran tek şey, Türk gençliğinin çok büyük bir mücadeleden çıkması ve bir vatan yaratması, Batı ve özellikle Avrupa Gençlik hareketi ise, savaş sonrasında iç kavgaların çatışmasına dayanır.

            Genel olarak dünya siyasetine baktığımızda, sağ ve sol çatışmalarının ötesinde, terör daha bir ön plana çıktı.  Nerdeyse iki cephede savaşan insanlar, terörü yok etmek için bir ittifak oluşturuyor.

            Demek oluyor ki, terör bugün bütün dünya ülkelerinin başında.  O nedenle sağlıklı ve dinamik gençlerin geleceği kucaklamaları ve geleceğe yorgan olmaları gerekir diye düşünüyorum.

            19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Türk gençliğine kutlu ve mutlu olsun

<