KENAN SÖNMEZLER

KENAN SÖNMEZLER

22 YILLIK MARANGOZ

Kitaplığımızın yüklendiğini ve zamana direnemeyen raflarının eskidiğini uzun süre önce fark ettik. Bu yıpranmışlığı ve birikmişliği halletmeye karar verdik.

Eşim, kitaplarımızı bağışlayacağımız okulu belirledi, bana da kitaplığımızı yenileyeceğimiz mobilyacıyı bulma görevi düştü.

Kolları sıvadık, rafları boşalttık. Kitapları teker teker gözden geçirip tozlarını aldık. Çok zor gibi görünen bu eylem işe başlayınca büyük bir keyfe dönüşüyor. Hele de zamanınız varsa. Karıştırdığınız her kitapta eski bir dostla karşılaşmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz.

Günler süren bu çalışmanın ardından sıra kitaplığı yenileme bölümüne geldi. Nasıl da yanılmışım. İşin en zor bölümüymüş meğerse. Nasıl olsa yenileriz diye eskiyi de çöpe yollamanın sıkıntısı ailede panik havası yarattı.

Efendim, çevremizdeki ünlü ünsüz tüm mobilyacıları ve dahi tüm mobilya sitelerini dolaştık. Oturma odalarının bin bir çeşidi, yemek ve yatak odaları takımlarının ne ararsanız varı var da kitaplık ı ıh!..

Evdeki ölçümüze uyanından vaz geçtik, ölçüye yakınını bulup uydururuz fikrimiz bile rağbet görmedi.

Mobilyacı dostlardan aldığımız tek cevap “sipariş üzerine yapabiliriz” oldu.

Bizim esnafın” titiz”liğini bildiğimizden verilen sözün ne kadar tutulacağını tahmin ettiğimizden “sipariş” ten kaçınıyorduk. Ancak çaresizlik belimizi büktü. Ölçümüzü aldık siparişimizi verdik.

İnanmayacaksınız ama, verilen sözü tuttular kitaplığımızı zamanında getirip monte ettiler.

Montaj ustalarına çaylar kahveler yemekler ısmarladık, doğal olarak sohbet de koyulaştı. Biz kitaplık bulmanın imkansızlığını anlatmaya çalışırken ustalarımızdan biri duruma açıklık getirdi:

“22 yıllık marangozum, bu montajını yaptığım ikinci kitaplık, sizler de ikinci müşterimsiniz.”

Biz yeni kitaplığımıza kavuşmanın sevincini yaşarken aldığımız “ders” dağarcığımıza bir bilgi hazinesi olarak düştü. “Marangoz işte” deyip geçmeyin iki kelime ile size ülkenizin özetini yapıveriyor .

Aziz Nesin ustanın yarım yüzyıl önce anlatmaya çalıştığını kanıtlayan ustamızın bu sözlerinin ardından haftayı yine Diyojen’le kapatmak istiyorum…

Sinop kökenli Atinalı Diyojen’i tanıyoruz. Fıçıda yaşayan başıboş vurdumduymaz filozof.

Birgün kendisine halkın neden dilencilere yardım ettiği, filozoflara yardım etmediği soruluyor.

O da belirtiyor:

“Herkesin aklına bir gün sakat kalmak, yatalak olmak gelir. Ama filozof olmak gelmez de ondan…”

Lafı fazla

UZATMAYALIM

“Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama onlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar.”

Sigmund Freud!

<