327 milyar dolar
Müslüman alemi her alanıyla didik didik ediliyor. İstanbul’da çok sayıda Müslüman modacı kadın faaliyet gösteriyor. Defileler düzenliyorlar. Hem dindar hem güzel giyinmek mümkün diyorlar. Haklılar. Müslüman olmak pespaye olmayı, çirkin, bakımsız olmayı gerektirmez. Aslında kimi mezhep imamları, Cuma namazı, Bayram namazı, hatta namaz kılma esnasında ziynetlerin kullanılmasını tavsiye eder. Hanefi Mezhebine göre çorapsız, çıplak ayakla namaza durulması hoş karşılanmaz. Namazdan kasıt camiye gelmekse, bir arada bulunmaksa, toplu halde bulunulduğunda temiz giyinmek, hoş kokmak ve ziynetli olmaksa, modacılara fetva çıktı demektir. Ama yine de kılı kırk yarmak, ihlas ve samimiyeti elden bırakmamak, riyaya, gösterişe girmemek çok hassas konular.
Xxxx
Almanya’nın moda dünyasının mali değeri 99 milyar dolar, Hindistan’ın moda dünyasının mali değeri 96 milyar dolarmış. Müslüman kadınlara hitap edecek moda aleminin mali zirvesi ise 327 milyar dolarmış.
Yani Müslüman kadınlar isterlerse, kendilerine hitap edilirse 327 milyar dolar harcayacak güçteymişler. Arap moda dergisi bütün bu rakamları ortaya koymuş.
Ne hikmetse Müslüman kadınlara hitap eden İslami tesettür moda üretimi İngiltere’de Manchester şehrinde sergileniyormuş.
Bizim hafif düşünceler erbabı bir gazetecimiz bu modaya ad bile koymuş. M jenerasyonu. Herhalde Türkçe bilmediği için Fıransızca bir kelimeyi kullanmış.
Xxxx
Tesettür ve moda ikisi bir araya gelebilmiş. Tesettür erkek ve kadına İlahi emir ve Peygamberi tavsiye, moda göze güzel görünen ve her gün değişen bir hal.
Temelinde ahiret olmayan düşünceler her hal ve durumu iktisadi, mali, parasal olarak ele alıyor.
Müslümanlar dünyada 2 milyara yakınsa, bunun 1 milyarı kadınsa bu nüfusa hitap ederek dokuma sanayini kalkındırabiliriz elbette.
Ama bunu yaparken olmazsa olmaz kurallar var. Ona dikkat etmek gerek. Kadınlar bağıran renkleri giyemezler. Yani sarı, kırmızı, yeşil ve beyaz ya da dikkat çekecek değerde başka renkleri kadınların giymesi tesettür kaidelerine aykırıdır.
Erkek ve kadın için tesettürün değişmez kuralı var. Vücud hatlarını belirgin şekilde göstermekten uzak olacaktır. Çıplak veya giyinik vücud hatlarını gösteren bir giysi tesettür emrine aykırıdır. Çığırtkan renkler bilhassa kadınlar için aykırıdır.
Dikkat çekecek şekilde yere sert adımlarla basmak, topuklu ayakkabı ile tak tak yürümek de yasak. Vücuda değişik şekiller vererek, salınmak, musikili yürümek de yasak. Kahkaha ile yabancı insanların arasında gülmek de yasak. Şarkı söylemek de sınırlı alanlarda makul görülür. Aile halkı dışında kimseler varsa el-ayak ve yüz dışında tenin görünmesi de yasak. Karşı cinse münasebetsiz tebessüm etmek de yasak.
Yani tesettürün ne olduğunu bilmeden, incelemeden, iman ve ahiret ile bağlantısını geliştirmeden yapılacak her İslami moda, insanları alıp cehenneme taşıyabilir. Vebali büyük bir iş.
Xxxx
Vebali büyük ama elin oğlu vebalden korkmuyor. İslamı bilmeyen, Müslümanı tanımayan firenkler Tomy Hilfiger, Dolce ve Gabbana, DKNY alana el atmışlar bile. Müslüman kadınları modaya göre ama tesettüre uyarak giydirmek için model üretmeye başlamışlar.
Asıl önemlisi dünyaya para kazanmak için geldiğini sanan Firenklerin vebal tanımazlığı değil. Asıl vahimi İslam ve imanı bildiği, ya da bildiği sanılanların ihlasa münafi, riyaya dost düşüncelerle moda üretiyor olmaları. Türkiye’de rakamsal boyutu nedir bilemem ama ciddiye alınacak boyutta bir tesettür modası var. Lüks arabalara binen mütesettir hanımların ekleri, çanta-gözlük, kolye, takı öyle renkler ihtiva ediyor ki, insanın dönüp dönüp bakası geliyor. Halbuki tesettürün anlamı lüzumsuz nazarlardan korunmak