64 YIL ÖNCE YAZILMIŞ "GÜNCEL" BİR YAZI
Arşiv yapma huyumu çok seviyorum. Orada dolaşırken karşılaştım “bilge”
Muallimoğlu ile… Engin Köklüçınar bir not iliştirmiş yazının kenarına “lütfen oku”
diye… Okumuşum, yetmemiş dosyalayıp arşivlemişim…
Diyor ki Nejat Muallimoğlu:
“Dünyada dört çeşit insan vardır.
Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen;
o bir ahmaktır, uzak durun.
Bilmeyen ve bilmediğini bilen;
o basit bir insandır öğretin.
Bilen ve bildiğini bilmeyin;
o uykudadır, uyandırın.
Bilen ve bildiğini bilen;
O mükemmel bir insandır, peşinden gidin.”
Minik yetenekleri ve sığ akılları ile adam olduğunu sanan medya farelerine kapak
olsun…
Arşive dalmışken Peyami Safa’nın 1954 yılında yazdığı “güncel” bir yazı ile
tamamlayalım haftayı.
“Çok defa bir adamı methederken, başta onun dürüst, namuslu adam olduğunu
söyleriz. Namuslu olmak bir vazife, bir doğal hal değildir de bir meziyet midir? Bunu
soranlar az değildir. Birçok normal vasıflar için de aynı: Ahmet bey namuslu adamdır
da Mehmet bey, Hasan bey, Hüseyin bey namusuz m? Ahmet bey akıllı adamdır da
ötekiler deli mi? Ahmet beyin gözü açıktır da başkalarının gözü kör mü?
Bu doğal vasıfları meziyet gibi sıralamak şunu söylemeye benziyor:
“Ahmet bey bulunmaz adamdır: Kaşı gözü vardır, ağzı burnu vardır, elleri ayakları
vardır.”
Körler memleketinde şaşıların kral olduğunu söyleyen Fransız atasözü gibi, bu doğal
vasıflar, körler arasında, dilsizler eresinde kötümserler arasında müstesna değer
kazanır. Türkiye bir namussuzlar memleketi, bir ahlaksızlar memleketi, bir dikkatsizler
memleketi midir? Elbette değildir, ama bu normal vasıflara sahip olan insanlar kamu
hizmeti kadrolarında azalmaktadır.
Bilhassa namus bahsinde düşüncelere dalıyoruz. Ahlaki ve manevi cephede
savaştığımız zaman, ahlak bahsinden hoşlanmadıkları görülen devrim bazların
gözünde geri zihniyet mümessilleriyiz. Sanki ileri zihniyet karaborsacılığın,
yalancılığın, fuhuşun ve zinanın müdafaasını emrediyor.
Bu böyle devam ettikçe namuslu adamlar da parmakla gösterilecek ve övülecektir.
Maddeci ve keyifçi bir devrim anlayışı genç ruhların köklerini kemirmeye devam
ederse yakın bir gelecekte şu sözleri duyabiliriz:
“Bırak o enayiyi, namuslu, vicdanlı herifin biridir o.”
1954’te yani 64 yıl önceki bu kafa bugün de değişmemiş…
Her sabah aydınlık ve uygar bir Türkiye’de uyanmak dileği ile…