Aç kalınca...
Dünya'yı gün geçtikçe etkisi altına alan küresel ısınma canlıların canını fazlasıyla yakıyor. En çok da kutup ayılarını vuran iklim değişikliği bu canlıları birer yamyama çeviriyor.
Evet bu bir haberin giriş cümlesi…
Haber şöyle devam ediyor;
“Kutup ayılarıyla ilgili gelen son haberler yürekleri burkuyor. Küresel ısınmanın giderek artmasıyla birlikte avlanmakta zorlanan bu devasa canlılar, birer birer 'yamyama' dönüşüyor.
Küresel ısınmayla birlikte bugüne dek hiç duymadığımız pek çok sorun ortaya çıktı. Buzlar eriyor, okyanus suları yükseliyor, yer yer bazı adalar tamamen sular altında kalıyor, sel felaketleri artıyor, çekirge istilaları baş gösteriyor ve elbette pek çok hayvan türü yok olmanın eşiğine geliyor.”
Aslında haber bizim iflah olmaz ihtirasımızın sonucu insan neslini bekleyen geleceğin bir mini uyarlaması mı.
Malum bazı bilim adamları dünyada yaşayan canlıları 2. nesil olarak tanımlıyor.
Kimi iddiaya göre; dinazorlar ve halen varlığını kanıtlamadığımız canlılar bir nedenle yok olmuşlar.
Hatırlayın, Avustralya'da geçen sene sonu başlayıp aylarca süren orman yangınları ise belki de küresel ısınmanın en acı faturalarından biri oldu. Ancak gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle hızla devam eden küresel ısınma, canlıların canını yakmaya devam ediyor. Kutuplarda zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veren kutup ayıları, sıcaklığın artması ve buzların erimesiyle birlikte daha zor avlanmaya başladı.
Genel olarak fok balıklarıyla beslenen kutup ayılarının bu buz tabakalarının erimesinin ardından günlerce yiyecek aradığı, bulamadığı ve zayıf düşüp ölmeye başladığı dikkat çekiyor.
Ancak işin daha da kötü yanı, kutup ayılarının kendi türlerini yemeye başlayacak kadar çaresiz bir durumda olması... Kimi kendi yavrularını yerken, kimi de diğer kutup ayılarından zayıf olanını yakalayıp öldürüyor ve bu şekilde hayatta kalmaya çalışıyor
İnsanlık kendi kendini yok eden bir teknolojik ve nükleer aç gözlülük dünyanın sonunu getiriyor…
İnşallah insanlık bu duruma düşmez
En kötüsü kendimize de yeni bir dünya bulamadık...
Yani durum vahim ötesi bir noktada....