"Aç" ne yapmaz ki?
Aç, fırın yıkar!”
“Aç, elini kora sokar!”
“Aç kurt, aslana saldırır!”
“Açlık, sofuluğu bozar!”
“Aç ayı, oynamaz!”
...Ve...
“Tok, açın halinden anlamaz!”
Yukarıdaki sözleri biz de çoğaltabiliriz..
Ama, en önemlisi son cümle!
Çünkü bu cümle beni çok rahatsız ediyor...
Elimizden geldiği ölçüde ihtiyaç sahiplerine destek olmalıyız!
***
Ekonomimiz daraldıkça, yaşam şartları ağırlaştığı gibi, işsizlik de artmaya devam ediyor!
Çözümü benim bilgi birikimimi aşar...
Ahkam da kesemem...
Yaşadıklarım, gördüklerim, çevremdeki olaylar, her şeyi ortaya koyuyor.
“Ev gençleri” diye adlandırılan üniversite mezunu fişek gibi çocuklarımız “boş gezenin boş kalfası” oldu...
Halbuki ülkeler, gençleriyle övünür...
Genç işgücü, ülkelerin lokomotifidir...
Gençlerimizi istihdam ordumuza şu veya bu şekilde dahil etmeliyiz.
Ülkelerin geleceği gençleridir.
Bütün bu gerçekler, top yekûn seferberlikle çözüleceği görüşündeyim...
***
Şimdi en büyük görev, erki elinde bulunduran iktidara düşüyor...
İktidar önce tüm gücünü kullanacak, halkımız da ardından gerekeni yapacak!
Aksi takdirde, bütün ülkelerin gıpta ile izlediği gençlerimizi dış dünyaya kaptırmamız kaçınılmaz olacak!
Tüm dünya “gençlerimiz olsun” derken, bizim onları gelecek kaygıları nedeniyle itmemiz doğru değil!
Gençlerimize de sesleniyorum:
Biraz daha sabredin! Kısa sürede ülke sizlerle bütünleşecek ve geleceğimizi gençlerimize emanet edeceğiz!
