ADEBAYOR'la UYUTTU UMUT'la KAZANDI
Bülent Uygun hoca hoşgeldi safalar getirdi Süper Lig’e. Ancak şu Umut Bulut’u sağ önde oynatmanın esprisini bizlere bir anlatsaydı da bizlerde anlasaydık tatktiksel olarak. Ki Umut’da 36 yaşında o pozisyonda oynayacak bir oyuncu değil. Üstelik Umut kenarda oynarken Alanyaspor’a, Galatasaray’a, Konyaspor’a, Göztepe’ye üç puan kaybetmişlerken. Yani Hikmet Karaman’ın ısrarı onları galibyetsiz bir noktaya getirmişti. Adebayor’un dönüşüyle yine aynı ikilemin içindeydi Kayserispor Umut’un pozisyonuyla. Uygun da aynı dokunuşu yaptı. Ve koca ilk 45 dakika bir kaç cılız atak görülürken, Altay’ın ellerinde buluşan tek atakları, aslında bu sol kenardan yapılan bir ortaydı, Yasin’in ceza alanına gönderdiği servisti.
Elbette Umut’tan asla bir sağ kanat performansı beklemiyordu Bülent hoca. Yani hocanın Umut çalım atsın, arkaya top göndersin, ceza alanına muz orta yapsın gibi dertleri yoktu. Peki Bülent Uygun neden ısrarla Umut’u yine sağ önde tercih etmişti? Bu soruya verebileceğim ancak 3 cevap olabilirdi. Birincisi, Uygun’un aldığı riskin önemiydi. Kimbilir belki de kendi düşüncelerinde en iyi sonucun beraberlk olduğunu tahmin ediyordu. Risk alıp önde hem Adebayor hem de Umut gibi veteranlarla, yaşları 35 ve 36, başlamaktan çekinmemesiydi. İkincisi, Umut’u ikinci santrafor gibi kullanarak Fenerbahçe defansını ve Hasan Ali’yi tedirgin etmekti. Üçüncüsüyse, eğer oyun dengede giderse, Fener’in defans güvenliğinde zaafiyete düştüğü ilk anda Umut’la skoru bulmaktı ansızın ve rakibinin hiç beklemediği bir anda. Ve böylesine bir senaryoda da golü bulup kazandı ev sahibi. Elbette çok da iyi savundular kalelerini.
BU KADAR da KAÇMAZ!
Fenerbahçe karşılaşmaya başlarken gecen haftaki heyecanından eser yoktu doğrusu. İlk devrenin kırılma anı Moses’in çıkardığı bazukanın Kayseri kale direğinin çatal dediğimiz noktasından geri dönmesiydi. Bu andan itibaren geçen haftaki gibi yine daha çok soldan gelen atakları ve bindirmeleri izledik. Zaman zaman Moses’de katıldı bu etkinliğe kendi kanadında. Geçen haftanın yıldızı Rodriguez takımını liderliğe son saniyede atacağı ikinci golle 2-0’la oturtacaktı neredeyse. Vedat’ın direkten dönen kafasından sonra altı pasın içinde deyim yerindeyse kalenin içinden auta attı topu! Saç baş yoldu tüm Fenerbahçeliler bu pozisyondan sonra. Son anda yine sol kanattan içeriye kat eden Rodriguez yine zor olanı yaptı kolayını yapmak varen. Serdar’a pas verse top yine filelerle buluşacak gibiydi. Bunları atamazsa hangilerini atacaktı Hollanda’lı oyuncu!
ERSUN YANAL’ın FAYDASIZ MÜDAHALELERİ
Garry kesin atabileceği golleri kaçırmıştı. Gününde değildi. Beceriksizdi. Ayrıca Fenerbahçe’nin şansı da kısmeti de kapalıydı sanki. İlk devrede Moses’ın uzaktan vuruşu dışında ceza alanı içindeki karambolde Vedat’ın kafası da direkten döndü. Keza ikinci yarıda Gustavo’nun sert şutu da direkte patmamıştı. Topun canı adeta Kayserispor fileleriyle buluşmak istemiyordu.
Üstüne Ersun Yanal da akşamın formsuz isimlerinden biriydi. İkinci devreye aynı 11’le başlamak belki çok eleştiri almazdı ama Emre’de dakikalar ilerledikçe ısrar etmek, Deniz’i gereksiz bir mantıkla kenarda oynatmak neyin nesiydi acaba? Madem Emre çıkıp Tolga oyuna girecekti, neden Emre oyunu terk ederken Deniz forvet arkasına geçip oynamadı? Kayseri kapanırken Moses kenarda oyuna devam edip Türüç en iyi oynadığı yer olan “10” numara pozisyonunda Vedat’ın arkasında şans bulamaz mıydı? Alper neden hazır değil? Miha sadece Türkiye Kupasında oynamak için mi alındı? Sahi Ferdi’yi kadro dışı bıraktınız da bizim mi haberimiz yok? Nerelerdesin Ersun hoca? Oyunun böylesine sıkıştığı anlarda biraz farklı taktiksel varyasyonlar yapmanın zamanı gelmedi mi sizce de? A planınız Kruse’yle oynamak, B planınız da Emre-Gustavo-Ozan üçlüsüyle oynamak mı? Deniz, Zajc, Ferdi’nin gözünüze girmesi için neler yapması gerekiyor? Neden Mevlüt’le çift forvete dönmek için bu kadar beklediniz?
Yok yere kaybedilen altı puan var. Sakın kimse Antalyaspor ve Kayserispor’un galibiyetlerini küçümsediğini zannetmesin. Kazanmak için herşeyi yaptılar ve hak ederek kazandılar. Bu iki maç adına yapılması gereken Ersun hocanın nerede hata yaptığını sorgulayıp çözüm bulmasıdır. Yoksa aynı taktiklerle, sadece koşup pres yapmakla Anadolu takımlarımızın da güçlendiği ligimizde şampiyonluğa ulaşmak eski senelere göre çok daha zor. A-B planları yetmez. Doğru karar mekanizmlarının uygulamaya konduğu C-D planlarına da ihtiyaç var ileriki haftalar adına. Bülent Uygun 2 yaşlı forvetle oynayıp büyük risk aldı. 8 futbolcusunu koşturup, bu ikiliyle pozisyon yakalarsa, kontraya çıkarsa kazanırım diye düşündü ve kazandı. Ne diyelim kazanan her zaman haklıdır. Umarım başarıları devam eder ligimize de renk katmayi sürdürürler.