Adı Adlarımız’la yaşayacak
ÜSTÜ KALSIN
“Gazeteci Aydil Erol öldü…”
Ne kadar kuru, ne kadar sıradan bir başlık.
Benzer başlıklar kim bilir kaç kez atıldı gazetelerde, kaç kez
televizyonlarda dillendirildi.
Evet, Aydil Erol bir gazeteciydi, yazardı, önemli bir hoyrat (*)
yazarıydı ama hepsinden öte ömrünü “dil”e adamış bir
gazeteydi.
Yeri geldiğinden adı gibi bir gönül adamı, yeri geldiğinde
acımasız bir dil muhafızıydı.
Erol, 1938 yılında İstanbul’da doğdu.
Mesleğe 1974 yılında başladı. İlk yazısı 1958'de Milliyet
gazetesinde yayımlandı. Yeni İstanbul’da yazarlık, 1975-1991
yılları arasında Tercüman’da musahhihlik yaptı, Hergün
gazetesinde Aydoğdu Ersin adıyla günlük fıkralar kaleme aldı.
Şiir ve denemeleri Karakedi, Toprak, Ötüken, Millî Yol, Türk
Edebiyatı, Devlet, Defne, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Türk
Dünyası Araştırmaları, Tarla, Türkiye, Babıali'de Sabah, Son
Havadis, Türk Yurdu, Kurultay, Ayyıldız,Türk Kültürü ve
Ufuk Ötesi’nin de aralarında olduğu birçok gazete ve dergide
yayımlandı.
Aydil Erol’un bazı kitapları da şunlar:
Hoyratlar, Mehmet Akif, Ahmet Haşim, röportajlardan oluşan
Bamteli ve bir başyapıt olan Şarkılarla Şiirlerle Türkülerle ve
Tarihi Örneklerle Adlarımız.
Aydil Erol’un ilk baskısı 1989 yılında yapılan 626 sayfalık bu
başyapıtının 2010 yılında Çağrı Yayınları tarafından
yayınlanan dördüncü baskısında 17 bin 539 kişi adı, bu adların
Türkçe olanları 9 bin 314. Ad koyma âdetleri 825, edebi
örnekler 722.
Adlarımız, alanında –dördüncü baskının yapıldığı 2010
yılından bu yana bir başkası yazılmadıysa - son yıllarda
çocuklara ad konulmada görülen yabancılaşmaya karşı duran
adbilim (onomastik) konusunda Türk dünyasının en kapsamlı
eseri.
Kitaptan bir iki örnek vermek gerekirse Aydil Erol’un adından
başlamalıyım.
Aydil: Türkçe ay ile Acemce “dil”den (gönül) meydana gelen
birleşik ad. Ay gönüllü, temiz kalpli, saf gönüllü.
Diğer örnekler de bugüne değin hiç duymadığım adlardan.
Kızbes: Kız ile bes (yeter,yetişir, tamam, kâfi.) Çeşitli Türk
ülkelerinde kız çocuğunun doğumuna son vermek isteğiyle
konulan adlardan. Mükevven: Yapılmış, yaratılmış. Şâder:
Neşeli, sevinçli. Karak:Göz bebeği. Gülbara: Gül parçası ve
Süleni: Gök kuşağı.
Şimdi Aydil Erol’un musahhihlik –dikkat isterim düzeltmenlik
değil- tarafına değinmenin zamanıdır.
Onunla 1982-1987 yılları arasında Tercüman gazetesinde
çalıştım.
Babıâli’nin son nesil musahhihlerindendi. Harf atlamayan bir
musahhihti.
Hatalarımızı bulur, zarif bir dille uyarır; bazen de neyin ne
olması gerektiğini örneklerle anlatırdı.
İzmir’de vefat eden Erol’un cenazesi 10 Mayıs 2023
Çarşamba günü doğum yeri Çengelköy’de toprağa verildi.
……
Söz Türkçeden açılmışken değinelim.
Gazetelerde ve adına sosyal medya dediğimiz açık çılgınlık
alanında yeni bir dil katliamının örneği sergileniyor.
Katılım sağlamak!..
Ne demek Allah aşkına katılım sağlamak.
Şuna katıldım deseniz incileriniz mi dökülecek?
MINTIKA TEMİZLİĞİ
Her seçimden sonra Babıâli’de mıntıka temizliği yaşanır.
Bu seçimlerden sonra da öyle olacak.
Belki de temizliğin en kapsamlısı.
Hergün, her akşam gazete ve televizyonlarda boy gösteren,
meslek ilkelerini gözetmeden parti müfettişi gibi davranan
gazetecilerle, televizyonların kadrolu konuşmacıları;
hukukçular, emekli askerler, güvenlik uzmanları, bilmem
kaçıcı dönem milletvekilleri, anketçiler vs. vs…
Seçimlerden sonra bu isimleri ekranlarda ve gazetelerindeki
köşelerinde göremeyebiliriz; kim kazanırsa kazansın.
Bu arada Babıâli’ye yeni sermaye grupları girebilir, yeni
gazeteler yayımlanabilir ya da mevcut gazeteler el
değiştirebilir.
……..
(*) Halk edebiyatında maninin bir türü. Yedi heceli dizelerden oluşur. İlk dize, kesiktir
ve kafiye sözünü belirler. Çoğunlukla dört mısralı olmakla beraber, bazen mısra
sayısı daha fazla olabilir. Hoyratın en önemli özelliklerinden biri
uyağın cinaslı olmasıdır.