SELAHATTİN ÖZTÜRK

SELAHATTİN ÖZTÜRK

ADİL DEVLET KRİTERLERİ

ADİL DEVLET KRİTERLERİ

Devletler kuruldukları an itibariyle uzun ömürlü olmak zorunda hissederler kendilerini. Hiç bir Devlet kısa ömürlü olmak istemez. Hele bir Devleti kuralım da sonrasına bakarız demez. Mutlaka onu muhkem konuma oturtacak çalışmaları yapar. Öncesinde VAROLUŞ kriterlerini tesis ederek, zeminini sağlamlaştırmak amaçlı yürürlüğe koyar. Ancak, ortaya konacak bu kriterlerin temel özelliği ADALETİN gücü olmalıdır.

Adil Devletin var olup olmadığı, yürürlükteki çalışmaların bazı kriterlerine bağlıdır. O kriterlerin görünürlülüğü, uygulamada ortaya konulmuş olması gerekir. Bu kriterleri şöyle sıralayabiliriz.

Birinci kriter: Devletin yaşı (Ömürüdür.) Adil Devletlerin ömrü uzun olur. Zalim Devletler ise, uzun yaşayamazlar. En görünür örneklerini geçen son yüzyılda herkes gördü. HİTLER, STALİN, MUSSOLLİNİ v.b... gibi ZALİM hükümdarların devletleri ne kadar yaşadı?

Devletin adil olup olmadığının İkinci kriteri: İçerisindeki farklı halkların uzun süre BARIŞ içerisinde birbirileriyle yaşayıp yaşamadıkları. Barış içerisindeki halkların birlikteliği, Devletlerinin ADİL olduğunun kriteridir. birbirine saygısı olmayan, devamlı birbirleriyle kavga halindeki Halkların Devleti Adil değildir. Üçüncü Kriter: Birlikte yaşanılan Devletin uzun süre yaşaması için, farklı ırk, farklı din ve farklı soyda olanların, kendi aralarındaki iş bölümünü yaparken verimlilik adına kendilerine ait görevlerde kusur etmemeleridir.

Adaletli Devletin Dördüncü Kriteri: Halkın kurduğu vakıf kuruluşlarıdır. Özel sektörler, her toplulukta kendi çıkarları için, kendi yatırımlarını yaparlar. Devlet yatırımları da her toplulukta olur. Asli görevlerindendir. Ancak, VAKIF kuruluşlarının yatırım, yapabilmesi Halkın Refah içerisinde oluşunu gösterir. Devletine inanmayan, güvenmeyen halk Vakıf kurmaz. Halkın Devletle bütünleşmesinin resmidir bu durum. Selçuklu ve Osmanlılar bu kriterlere sahip Devletlerdir. Türk halkı, Türk Devleti de kendilerini kendilerinden önceki Devletlerinin devamı kabul etmektedir. Bu şu demektir. BİN yıldan fazladır kesintisiz DEVLET olarak HÜKÜM sürülmektedir.

Anadoluya Selçuklu ve Osmanlılarla birlikte farklı kavimler de gelmişti. Ayrıca orada değişik kavimlerde vardı. Yerli olan halk hem ziraat, hem de sanayiyi bilir durumdaydılar. Gelen Türkler de hem çobanlığı, hem de savaşmayı çok iyi biliyorlardı. Türkler Anadoluya gelince kimsenin inancına karışmadılar. Asimile hareketine gözlerinin ucuyla bile bakmadılar. Yeni imar çalışmalarını yerli halk, ülkenin korumasını da Türkler yapıyorlardı. Anadolu Selçuklular ve Osmanlının VAKIF müesseseleriyle donatılmış bir hale getirildi. O zamanda yapılan Alt Yapı ve üst yapı çalışmalarının bir çoğu bu gün de yaşıyor haldedir.

Selam ve saygılarımla. Günk. Kul. S.

<