CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

AF BUYRUN HIYARLAR...

“- Ben eskiden beri ufak hıyarları tercih ederim...Taze olur, lezzetlidir. 
Bir gün gene bu küçük  hıyarlardan  alıp eve götürdüm.  Yattım. Sabah oldu. Kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı için  sofraya oturduğumda gözlerime inanamadım. Etrafı toplamaya içeri giden hanıma seslendim; 
-Hanım, bu kocaman  hıyarlar da ne? Bunlar nereden çıktı , dedim. Hanım ; 
-Ne olacak herif, dün  getirdiklerin, dedi. Hanımın  bu duyarsızlığına çok öfkelendim; 
-Dün aldıklarım küçüktü! Bunlar ise  kolum kadar  büyük... Sinirlendirme adamı, nereden getirdin buraya?  dedim. Kadıncağız apar topar mutfağa girdiğinde  gözü faltaşı gibi açılarak;
-Evde senden  başka hıyar yok ki herif...Bir gecede bir hıyarın böyle büyüdüğü görülmüş bir şey değil, dedi. Kadıncağızın gayri ihtiyari dil sürçmesine bozulmuştum. Kaşlarımı çattım, suratımı astım. Ona karşı “bir sıfır üstünlük” sağlama fırsatı bulmuştum,  kaçırmadım; 
-Sözlerine dikkat et karı ! Ne demek “senden başka hıyar yok !” Ne demek istiyorsun? dedim.
***
Hanım donakalmış, konuşamıyordu.
***
Kocaman hıyarı alıp kırmaya çalıştım. Eğildi, büküldü ancak kırılmadı. Biraz abartı olacak ama içimden bunu dizimle kırmak geçtiyse de içimden bir ses, beni durdurdu;
- Kulunç ol ama, komik olma, dedi. Bunun üzerine bir kaç denemeden sonra hıyar dayanamadı ;
-Çat! deyip kırıldı. Ortaya  pis bir koku yayıldı. Hıyarın  içi boştu ve günümüzün sebzelerini  olduğu üzere  çekirdek diye bir şey yoktu. 
Dişledim. Ağzıma tatsız tuzsuz hafif bir keçe gibi bir şeydi. 
Bu olay için birden ;
-De ja vu !    diye haykırdım.
İlkokuldayken okumuştum. Masal kahramanı yere sihirli bir fasulye dikiyor, fasulye  bir günde büyüyor, ucu  gökyüzündeki devin evine kadar uzanıyordu. Kahraman fasulyeyi tırmanıyor, devle hesaplaşıyordu..
Yediğim - af buyrun- hıyar beni hayli sarsmıştı.  Derhal harekete geçtim. Şehrin sivil toplum örgütlerini, tüketici derneklerinin ve medya mensuplarını topladım.  Önüme büyüyen korkunç  hıyarları koyarak bir basın toplantısı yaptım. Özetle;
-Bundan geri artık , hıyar, kabak , domates vb.  zerzevatı  mevsimi dışında yemeyeceğimi ilan ediyorum, dedim. Devamla; 
- Değerli zevat, bunlar tohumsuz zerzevattır. Bunların  genleriyle oynanmıştır. Bunlar İsrail, Amerika ve  benzeri kefere  devlet tarafından neslimize karşı kurulmuş bir tuzaktır. Bunları yemeyelim. Bunlar zürriyetimizi kesecek. Milli tohumumuzu  koruyalım, dedim ve alkışlar arasında evime döndüm. 
***
O günden beri, mevsimi dışında hıyar, salatalık, domates yemiyor, Çin’den ithal soğan, sarımsak almıyor,  nebati yağ kullanmıyorum. Bana döndü;
-Hangi gazete, dedi; büyüyen hıyar olayını nakleden  ve  Çevre yolunda gazete bayiliği yapan; Malatya ilinin Akçadağ ilçesine bağlı  Levent köyünden Ömer...
***
 

<