CEVDET TÜTÜNCÜ

CEVDET TÜTÜNCÜ

AFFETMEK Mİ AFFEDİLMEK Mİ ?.

Sevgili dostlar, İnsanların hayatı boyunca ne zaman ne ile karşılaşacağı belli olmaz. Talihsiz olaylarla karşılaşabildiği gibi, mutluluk verici sevinçli olaylarla da karşılaşabilir. Kader olarak nitelendirdiğimiz bu gibi olayların sevinçli olanları iyi güzel fakat talihsizliklerin sonucu ne yazık ki her zaman hazin olmaktadır.

Ancak olumsuzluklarda bütün suçu kadere yükleyerek dramatize etmek, suça yönelmekte tereddüt etmeyenleri, mağdurların karşısında son derece haksız bir şekilde masumlaştırmak olur.

Masum olmasalar dahi değil mi ki bu insanların cezaevinden salıverilmeleri konusunda bir çalışma yapılıyor.,

O halde..,

Yapılan istatistiklerin sonuçları her zaman cehaletin suç işlemekle doğru orantılı olduğunu ortaya koymuştur.

Yani ne kadar çok cehalet.., o kadar çok sayıda suç !..

Türkiye’de sırasıyla 1922, 1923, 1933, 1960, 1974, 2000 yıllarında çıkarlan aflarla birlikte nitelik bakımından  “ Genel Af ” özelliklerini taşıyan 10 genel af ve 4 genel affa ek yasa çıkarıldı.

Bunlarla birlikte çeşitli tarihlerde cezaevlerinden salıverilmeyle ilgisi olmayan ancak, toplumda her zaman memnuniyetle karşılanan “Memurların Disiplin Suçlarının Affı”,  “Kabahatlerin Affı”, “Öğrenci Affı” vb. konularda da toplam 51 yasa çıkarıldı.

Burada cezaevinden çıkarılmayı kapsayan aflarla ilgili olarak tespit edilen bir istatistik sonuç bize şu verileri sunmaktadır;  09.Aralık.2000 yılında çıkarılan af ile cezaevlerinde bulunan 70.000 suçlu sayısı 40.000’ e düştü. Ancak 3 yıl içinde 20.000 kişi artarak yeniden 64.000’e çıktı. Diğer çıkarılan af yasalarının çoğunluğunda da benzer sonuçlar bulunmaktadır.

Yukarıdaki sonuca bakarak yalnızca cezaevinden çıkarmayı amaçlıyorsa, hem bıçak sırtındaki bu konuyla ilgili çalışmaların boşa çıktığını hem de sonuçları itibariyle hayal kırıklığı yarattığını söyleyebiliriz.

Bütün af yasalarının insani düşüncelerle çıkarıldığından şüphe yok ancak, bu yasaları tamamlayan son derece önemli bir takım ek düzenlemelerle desteklenmesi, sonuçları itibariyle hayal kırıklığı yaratan durumların ortaya çıkmasını engellemesi açısından  önem arz etmektedir.

Değerli okurlar, çıkarılan af yasalarının tam anlamıyla amacına ulaşabilmesi için af ile salıverilenlerin uzun bir süre ve önemle rehabilitasyona tabi tutulmaları önem arz etmekte...

Yani uzun süre cezaevinde kalan birisinin özgürlüğüne kavuştuğunda toplumun içine dışlanmadan yeniden karışabilmesi, yeniden ve suç işlemekten kaçınarak yaşayabilmesinin sağlanması, o insanın belirli bir eğitime tabi tutulmasıyla mümkün olabilir. Benim bu konuda herhangi bir uzmanlığım bulunmamakta ancak, suç işlemekten kaçınan insanları örnek alarak yaşamanın da mümkün olabildiğine onları inandırarak topluma kazandırmanın yöntemleri ve eğitimi olmalı.

Yeniden topluma kazandırılmış olduğunu hissetmek, yeni bir sevinç ve mutluluk kaynağı olarak insanları hayata yeniden bağlayabilir.

Değilse dışlanmışlık, kimsesiz ve sahipsizlik hissi emeklerin boşa çıkmasındaki en büyük etkeni ortaya koyar.

Topluma kazandırılmış her suçlu, sosyal hayatın düzenine eklenmiş yeni bir artı puandır.

Böylelikle onlar hep affedilen değil, kendilerinin de affedilmeye layık olduklarını hissederek topluma geri dönmelerine, yararlı bireyler olarak yeniden yola çıkmalarına başlangıç fırsatı  sağlanmış olur.

Affetme erkini, farklı ancak ilgili affedilme duygusuna dönüştürmek, beklenen olumlu  sonucun alınmasında umulan faydayı sağlayabilir.  

Esen  kalın.

 

<