İBRAHİM GÜLEÇ

İBRAHİM GÜLEÇ

AĞAÇTAN ÖTE YOL GİDERSE

Hoca'nın mizacını bilmeyen kimse yoktur 
Büyük ile büyüktür, çocuk ile çocuktur 
Onu her kim görürse takılmadan edemez 
Hoca ise onları, güldürmeden gidemez 
Herkesin ortak yanı Hoca'yı lafa boğmak 
Hoca'nın amacı da onları oyalamak 
Bayılırmış çocuklar onu dinlemek için 
Mümkün mü sabır etmek ona gülmemek için 
Yine bir gün çocuklar kurnazca karar verir 
Hep birlikte Hoca'nın önüne doğru yürür 
Başlarlar birbirini itip kakıştırmaya 
Hoca'yı görsün diye yalancıktan vurmaya 
Bunları gören Hoca yapmayın der bağırır 
Gelin bakayım diye çocukları çağırır 
Bu yaramaz çocuklar Hoca'ya yaklaşırlar 
İtip kakmayı kesip söz ile sataşırlar 
Hoca der çok ayıp, vurmayın birbirinize 
Geleceğe dört gözle bakıyoruz biz size 
Çocuklar hemen orda yalancıktan utanır 
Numaramız tuttu da Hoca aldandı sanır 
Anlatınız bakayım, nedir sizin kavganız 
Şu karşı ki ağaca çıkmak için davamız 
Hoca bakar ağaca, boyu uzun, dalı çok 
Yalvarırlar Hoca'ya. kabul eder çare yok 
Ayağında çarıklar ağacı tutmaz kayar 
İkisini bir edip şöyle koynuna koyar 
Bunu gören çocuklar ne oluyor Hocam der 
Belki ağaçtan öte kolayca bir yol gider 
Çocukların niyeti çarıkları çalmakmış 
Bunların oyununa Hoca yalvaracakmış 
Meğer Hoca anlamış onların niyetini 
Bundan sonra bilmişler, Hoca'nın kıymetini. 

 

<