AĞAÇTAN ÖTE YOL GİDERSE
Hoca'nın mizacını bilmeyen kimse yoktur
Büyük ile büyüktür, çocuk ile çocuktur
Onu her kim görürse takılmadan edemez
Hoca ise onları, güldürmeden gidemez
Herkesin ortak yanı Hoca'yı lafa boğmak
Hoca'nın amacı da onları oyalamak
Bayılırmış çocuklar onu dinlemek için
Mümkün mü sabır etmek ona gülmemek için
Yine bir gün çocuklar kurnazca karar verir
Hep birlikte Hoca'nın önüne doğru yürür
Başlarlar birbirini itip kakıştırmaya
Hoca'yı görsün diye yalancıktan vurmaya
Bunları gören Hoca yapmayın der bağırır
Gelin bakayım diye çocukları çağırır
Bu yaramaz çocuklar Hoca'ya yaklaşırlar
İtip kakmayı kesip söz ile sataşırlar
Hoca der çok ayıp, vurmayın birbirinize
Geleceğe dört gözle bakıyoruz biz size
Çocuklar hemen orda yalancıktan utanır
Numaramız tuttu da Hoca aldandı sanır
Anlatınız bakayım, nedir sizin kavganız
Şu karşı ki ağaca çıkmak için davamız
Hoca bakar ağaca, boyu uzun, dalı çok
Yalvarırlar Hoca'ya. kabul eder çare yok
Ayağında çarıklar ağacı tutmaz kayar
İkisini bir edip şöyle koynuna koyar
Bunu gören çocuklar ne oluyor Hocam der
Belki ağaçtan öte kolayca bir yol gider
Çocukların niyeti çarıkları çalmakmış
Bunların oyununa Hoca yalvaracakmış
Meğer Hoca anlamış onların niyetini
Bundan sonra bilmişler, Hoca'nın kıymetini.