AĞLARSA ANAM AĞLAR...
İbrahim Kaypakkaya neyin devrimcisi olabilir?
Kendisi Ermeni asıllı Türk vatandaşı!
Ölen insanların arkasından bir şey söylenmez ama söylemek zorundayım.
Bir türlü anlam veremiyorum. Birileri halkların kardeşliği... Birileri ümmetçilik...
Ya bırakın bu saçma sapan şeyleri. Üretime odaklanın.
Kimileri hurafe şeylerle bizleri uyutmaya çalışıyor, birileri de Ermeni asıllı İbrahim Kaypakkaya ve Hırant Dink ‘in yasını tutup ağlıyor... Onlar bize bir şey kazandırmaz.
Bu topraklar için şehit düşen Mehmetçiklere ağlayan var mı?
Onun için derler ki "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar. " İşte bu topraklar için ağlarsa Türkler ağlar, gerisi yalan ağlar demek geliyor içimden...
YANLIŞ TESBİT
Değerli bir sayfa arkadaşım belki iyi niyetli veya güncel olayları yatıştırmak için örnekler veriyor. Nereden veriyor? İngiltere’den… Çok komik.
İngiltere nüfusunun %18'i yabancı imiş bizdeki oran % 12 imiş. Bu arkadaşımızın ekonomi yaşam standartlarından haberi olmadığı belli ki insanları yanlış bilgilendiriyor.
O konulara girmeden bir örnek vereceğim. Dünyanın resmi dili İngilizce, yabancılar bunu öğrenmek zorunda. Dil ve kelime devrimi yaşayacak bir rahatsızlığı yok. Herkes hayatından memnun. Yabancıları kabul de etmiyor yalnızca beyin göçü ve devletine yararlı olanları da testten geçirip, rehabilitasyon merkezlerinde rehabilite edip toplum içine dâhil ediyor.
Biz Müslüman ülkeyiz belki de dünyadaki en modern Müslüman ülke Türkiye. Bizi radikal İslam merkezine sokmak ve dünyaya deklare etmek için elinden geleni yapıyorlar.
Türk Cumhuriyetlerine örnek olunuz.
Yapmayınız bu ülkeye kaş yapacağınıza göz çıkarmayınız. Biz Arap kültüründen kurtulmaya çalışırken bizim Türk modern ve çağdaş insanın kuyusunu kazmayınız.
Türk ve Türkçe konuşan insan ile ileri ve çağdaş dünyada yerimizi almak, turan sevdamız içerisinde Türk kardeşlerimiz ile entegre olarak nano çağını yakalamak gayemizden, öyle şeyler ile zamanımızı ve enerjimizi harcatmayınız.
YÜRÜMEYEN BİR DEVRİM
"Bizde otomobil yapılamaz " diyorlardı. Hâlbuki 1961'de 900.000 liraya 4 adet "Devrim" otomobil modeli, 7 adet motor ve bunların yapımı için gerekli projeler, kalıplar ve takımlar imal edilmiş, böylece ülkede otomobil sanayii alanında ilk adım atılmıştı.
Y. Müh. Şükrü Er , " Devrim otomobilleri " konusundaki hatıralarını şöyle nakletmişti;
" O günkü şartlar içinde bu otomobillerin karbüratörü, distribütörü marş motoru şarj dinamosu, bujileri, cam silicileri vs. ithal edilmişti fakat motoru, makasları, akümülatörü, jantları, boyası memleketimizde yapılmıştı. Aradan geçen 21 yıl içerisinde bu saydıklarım, çoktandır Türk Sanayisinin öz malı olmuştur.
Bence esas olan zihniyettir, inanmaktır. Vaktiyle uçak fabrikası kurduk. 150 uçak mühendisi yetiştirdik günün tekniğine uyan uçaklar imal ettik. Hollanda’ya bile uçak sattık ama adına kulp takmakla mahir, aşağılayıcı kitlenin hışmı ile fabrikaların kapılarını kapattı.
Ne oldu sonunda;
Bu fabrikada çalışan mühendisler teker teker istifa ettiler. Amerika’ya göç edenlere aldırış bile etmedik. Hatta o ülke üniversitelerinde profesör ünvanı ile hocalık yapanların ilmi değerleri hakkında bir kıyaslama bile yapmadık. Kaçırdıklarımızın farkında bile olamadık. İşte başarıda insanın rolü.
Bu zihniyet memleketimizde olduğu müddetçe, değil otomobil yoğurt bile yapılmasını önlenir.
Hükümetin sadece özelleştirmeden geri adım atması, yollar, köprüler, elektrik, hatta TÜPRAŞ, Telekom hatta tekel de milli olması ülkemize refah ve güven ortamı getirecektir.
PARALEL DEVRİMCİLER...
Gençlik yıllarımda, hep aklıma bu takılmıştı, Atatürk ülkücü, milliyetçi, beka için savaşlar yapmış, çağdaş devrimler yapmış bir dünya lideri, bizim bunları savunanlar ile kavgalarımız neden? Meğer onlarda da gizli yapılanma varmış, Fetö benzeri. Halen daha o yapıdan kurtulamayan Atatürk devrimcileri var. İnşallah onlarda farkına varır da emin adımlar ile ileri, çağdaş Türkiye yönünde adımlar atarız.
Mecliste ârif ol kelâmı dinle
El iki söylerse sen bir söyle
Elinden geldikçe sen iyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma...
(Aşık Veysel)