AH BU KORKU !...
AH BU KORKU !...
Korku nedir?
Korkuya neden olan olumsuzluklar nelerdir ?
Tahammül ve cesaret insan karakterinin oluşumunda büyük rol oynamaktadır. Öte yandan korkaklık, hele yaradılıştan korkak olmak en büyük talihsizlikten biridir.
Adamın biri, başlıca amaçlarından birinin, çocuklarını yetiştirirken, korkudan korktukları kadar hiç bir şeyden korkmamalarını onlara öğretmek olduğunu söylüyordu. Hiç bir şeyden korkmamanın telkinle alışkanlık haline gelmesi mümkündür.
Nasıl ki dikkatli, gayretli, çalışkan ve neşeli olmak telkin yoluyla alışkanlık haline geliyorsa.
Korkunun çoğu hayal mahsulüdür. İnsan bazı kötü şeylerin olabileceğini düşünür; ama düşündüklerinin belki de hiç birisi gerçekleşmez.
Gerçek tehlikelerle savaşacak ve onları yok edecek kadar cesareti toplayabilecek güçte olan birçok kimseler hayal ettikleri şeylerin karşısında felce uğrar ya da korkudan şaşkına dönerler. Hayal, sıkı disiplin altına alınmadıkça, tehlikeleri yarı yolu geçtikten sonra ancak karşılayabilecek ve kendimizin yarattığı bu sıkıntıyı çekmek zorunda kalacağız.
Genellikle kadınlara cesaret dersi verildiği görülmüş değildir. Sir Richart Steel, Kadınlarda << hafif bir korku>> , << içlerinde onları sevimli hale getiren bir kompleks >> bulunmalıdır diyor, ama bende onun aksine, karar sahibi ve cesur olmaları öğretilmelidir diyorum, çünkü bu sayede kendilerine daha fazla güvenecekler ve bize daha çok yardımcı olabileceklerdir.
Ondan da daha çok, faydalı ve mutlu birer insan olacaklardır.
Gerçekten korkaklığın çekici ve sevimli bir yanı yoktur. Gösterilen zaaf ister maddi, ister manevi olsun, bir şekil bozukluğundan, bir sakatlıktan başka bir şey değildir.
Cesarette incelik ağır başlılık vardır. Halbuki korku, ne biçimde olursa olsun, bayağıdır, yavandır, iğrençtir.
Hastalıkta ve kederde, kadınlar kadar cesaretli ve onlardan daha az şikayetçi olan yoktur. En ağır imtihanlarda ve en büyük felâketler karşısında kadınların erkekler kadar dayanıklı olduğu tecrübe ile anlaşılmıştır.
Ancak nedense önemsiz üzüntüler karşısında tahammül göstermelerini onlara telkin etmek zahmetine katlanan pek yoktur. Bu türlü küçük dertler hızla marazi bir hal almakta, bu hal hem kendileri hem de çevredekiler için devamlı bir huzursuzluk kaynağı olmaktadır.
Örneğin erkek hayatın da iki korku hakimdir; hayatta hiç bir işe yaramamış olmanın ve ölüm korkusu.
Ölüm korkusu küçümsenmemelidir. Erkek etrafındaki arkadaşlarının teker teker hastalanıp öldüklerini gördükçe, vakit geçmeden, hayatta istediklerini gerçekleştirmek için çaba sarfeder.
Hayatta, savaş gibi önemli sebeplerden geri kalarak başarılı olamamış erkeklerde ve şuuraltı olarak belki de zaten hayatta yükselmiş olamayacakları korkusu var.
Sık sık görülen hallerden biri de orta yaşlı erkeklerin para bahsinde aşırı davranmaya başlamalarıdır. Ya anormal derecede cimri veya aptal denecek derecede cömert olurlar. Bunların sebepleri şahsiyete göre değişse de, her iki halde de korkunun önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
Örneğin; iktidarsızlık korkusu, bizzat iktidarsızlığı yaratabileceği gibi, bir sürü hayali rahatsızlıklar da beraberinde doğurması gibi...
Mesele yazarlar, bir çok şeyler yazmak isterler ama korku denilen şey buna engel olur.
Korku konusu olunca akla ilk gelen şey, psikolog, psikiyatrist. Böyle olunca da konusunda ihtisas sahibi arkadaşım psikiyatrist uzman. Dr. Ayhan AKÇAM beyi aradım sordum bana şu cevabı verdi: korku fizyolojik bir şeydir. Süresi ve şiddet ortamı önemli.
Ayrıca ülkemiz ve batı ülkeleri arasındaki
korku sendrom farkını sordum ? Cevabı : Amerika da asayiş güven duygusu %60 bizde ise şimdilerde %50 civarına geldi.
Toplum korkusun da adalet ve asayiş kalitesi artıkça güven duygusu artar. Korku azalır. Şimdi içişleri bakanlığı, organize suç örgütlerinin üzerine gitmesi , güven duygusunu artırıyor ve toplum korkusu daha da azalıyor diye beyan etti.
Bende dedim ki; Ama biz Türklerin bir şeyden korkusu olmuyor; neden, niçin korkmuyoruz ?
Vatan savunmasında savaş denildiği o an, korkuyu yırtıyor atıyoruz.!...
---- Doktor, şu cevabı verdi;
Genlerimiz ve ırsımız çok sağlam. Türklük şuuru yüksek olduğundan...
---- Öyle deyilince aklıma bu komando şiiri geldi !...
" korku nedir bilmeyiz,biz dağların erleri;
Yuva yaptık göklere, baş döndüren yerlere;
Engel tanımaz aşarız, yüce engin dağları;
El verir uzanırız mor siyah bulutlara...
ÇÜNKÜ BİZ TÜRK KOMANDOSUYUZ...
Tanrı Türkü Korusun.
Sevgi ve Saygılarımla.