RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

AHLÂK ŞÛRASI

“Ahlâk ve iktisat” Hatay’da konuşulacak. Ahlâk Şûralarının Dördüncüsü “Ahlâk ve İktisat”
temasıyla 15-17 Eylülde Antakya’da yapılacak. Türkiye Yazarlar Birliği’nin ilkini 2010 yılında
20. yüzyılımız ahlâkçı düşünürü Nureddin Topçu hatırasına İstanbul’da, ikincisini “Ahlâk ve
Siyaset” temasıyla Konya’da, üçüncüsünü 2015’te “Ahlâk ve Eğitim” temasıyla Ankara’da
gerçekleştirdiği ahlâk şûralarının dördüncüsü Ziraat Katılım işbirliği ile “Ahlâk ve İktisat” başlığı
altında 15-17 Eylül günlerinde ülkemizin önemli medeniyet merkezlerinden Hatay/Antakya’da
gerçekleştirilecek.

Xxxx
Güzel bir haber ve güzel bir çalışma olacak. Olmalı da. Ama keşke asıl çerçeve ahlak değil de
iktisat olsaydı. İktisat; tüketmek-üretmek,arz- talep,mal-hizmet ve piyasa temel alınsaydı. Bu
işlerin ahlakla süslenmesi düşünülseydi. Her şeye rağmen iyi bir çalıştay olacağını ümit ediyoruz.
İşte Türkiye’de tam da bu noktada yanlışlar zihin kalıpları haline gelmiş. Önce hayatı anlamak,
anlatmak, yaşamak ve sonra ona din, ahlak, hukuk kaftanları giydirmek gerek. Böyle olmuyor
ülkemizde. Önce din, ahlak kaftanı biçiliyor, dikiliyor, süslenip-püsleniyor, ütüleniyor. Sonra da
içine hayat, hayatın bir alanı sokuluyor. Olmaması bundan.
Xxxx
Siyasi erk, iktidar, yöneten sınıf önce hayatı, insanı, vatandaşı, yurttaşı, ilişkileri anlasa, sonra
ona siyasi tercihlerinin boyasını vursa sıkıntı olmayacak. Tam tersine daha yola çıkarken ilk anda
din, ahlak, siyasi tercih boyası asıl olarak insanlara dayatılıyor. Siyasi tercih, din ve ahlak anlayışı
öne çıkarılarak insanlar, vatandaş, yurttaş, toplum, millet bir dayatma ile karşı karşıya kalıyor.
Bu, içinde hayat ve ilişkiler olmayınca çok fazla can sıkıyor ve tepki çekiyor.
Esasına bakılırsa hayat asıldır. İnsan asıldır. İlişkiler asıldır. Din ve ahlak bu ilişkilerin daha
hayata uygun, daha insani ilişkiler olabilmesi için birer vasıtadırlar. Allah, dini, kitapları, nebileri
gönderirken muradı bellidir. Allah’ın barlığını, birliğini, isim ve sıfatlarının tecellilerinin anlaşılması.
Öldükten sonra diriltilip dünyadaki yaptıklarının muhasebesinin yapılacağını bilmeleri. Yoksa
hayatı iptal etmek değil.
Xxxx
Ne olursa olsun Türkiye Yazarlar Birliğinin Hatay’da yapacağı Ahlak Şurası iktisat temelli olduğu
için faydalı olacaktır. İktisat asıl ahlak tali olsaydı daha anlamlı olabilirdi. Şimdi bu şura daha çok
ahlakçıları hedef alıyor. İktisatçıları muhatap almalıydı.
Türkiye’de iktisat çok sorunlu bir alan. Bu alanda dini inanç ve ahlak kuralları uygulanmaz olduğu
için bir çok insani facia yaşanıyor.
İktisadi faaliyetleri iktisat ilminin kurallarına göre incelemek ve her alanda, tüketirken, üretirken,
pazarlarken, sunarken, arz ve talep ederken, mal ve hizmet nitelikleri konularında dinin ve ahlakın
tavsiyelerinin neler olduğunun tekrar ifade edilmesinde yarar vardır.

Xxxx
İktisatçıların da bir şura toplayarak, iktisat alanındaki her safhada ahlaki, insani, dini ve hukuki
yaptırımların neler olabileceğini, olması gerektiğini tespit etmelidirler. Bilhassa hukuk açısından
büyük eksiklikler olduğu, adeta kanayan bir yara olduğu bellidir. Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu,
Miras kanunu, İş kanunu ve benzeri alanlarda sağlıklı kanunlar hazırlanmadığı herkesin bildiği
bir durum.

<