AİLENİN SONU !
Ortalıkta korkunç bir nükleer felaket sessizliğinde… Çevreyi dumanlar bürümüş. Dumanlar içinde insanlar bir görünüp bir kayboluyorlar.
Son yüzyılımızın emperyalist egemen güçleri, beyinleri yıkanacak insan kitlelerinin peşindeler.
Uydular yüzlerini insanlar üzerine çevirmiş, akıllı telefonlar, internet yayınları bir takım akıllar veriyor, televizyon yayınları hayaller satıyor. Küresel güçler gece demeden gündüz demeden ; özel alan, kamu alanı demeden onları izliyor.
İnsanlık büyük bir gözaltında !..
Sersemlemiş yayalar ve sürücüler ellerinde telefonları kırmızı ışıkta geçiyor. Her yer çukur ve tuzaklarla dolu. Herkesin başı öne eğik…
İnsanlar yasta mı hasta mı bilinmiyor. Garip bir melankoli havası var çevrede…
Evlerinde ,işyerlerinde, metroda, tren istasyonlarında, yollarda, özel -toplu ulaşım araçlarında herkes akıllı telefonları üzerindeki küçük ekranlardan verilecek mesajları takip ediyor…
Değerlerinden; milli ,manevi, aile değerlerinden koparılmış insanlar sersemlemiş bir şekilde sağa sola yalpalayarak yürüyorlar. İnsanlar yalnız, yeryüzü sanki nükleer felaket sonrasının sessizliğinde…
Görünmez bir göz insanları, toplumu, aileyi kontrol ediyor…
Irk, din, dil, sınıf, cinsiyet farklılıklarını istismar ederek bireyleri birbirleriyle çatıştırarak ,onları değersizleştirmeye, kontrol altına almaya çalışıyorlar.
Kula kulluk ideolojisi beyinleri tutsak almış durumda. Sevgisiz, sömürülmüş, ilkesiz, zihinsel olarak yıpranmış ,yalnızların dünyası olsun isteniyor.
Bunun için istismara, toplumun çekirdeği olan aileden başladılar.
“ Toplumsal cinsiyet eşitliği” başlığı altında “ kadına aile içi şiddet” teması bütün ailelere genelleştirilerek aile bireylere aransa nifak sokuluyor. Ekonomik yetersizlik, kültürel -sosyal farklılıklar istismar edilerek kadın ile erkek birbirine düşman ediliyor. Boşanmalar artıyor. Aileler parçalanıyor. Evlilik dışı ilişkiler yaygınlaştırılıyor. Çocukların geleceği karartılıyor.
Aile toplumun çekirdeğidir. Bu çekirdek, milletleri, halkları ,bir arada tutan milli manevi,evrensel değerleri içinde tutan bir cevherdir.
Bu cevher parçalanmadan ,iş işten geçmeden, aile kurumu yıkılmadan, herkesin nereden geldiği belirsiz mesajlardan gözlerini ayırıp , başını yukarı kaldırması gerekir.
Yoksa çok geç olacak. Bu sessizlik, bu kesif ,pis kokulu duman hayra alamet değil.
Herkes aileyi parçalayacak , kadını erkeğe düşman edecek faaliyetlere karşı uyanık olmalı.
Atomu parçalamak ne ise , aileyi parçalamak da o hükümdedir.
Ailenin sonu, insanlığın sonu olacaktır!