AKLIN ÇEVİR DÜĞMELERİ..
Trafik konularında her şey söylendi. Her şey yazıldı..
Türkiye’de trafik sorunlarını iyileştirmek için her yol denendi..
Toplumsal bünyede ve ülke ekonomisinde derin yaralar açan trafik kazaları, hepimizin yüreğini sızlatmaktadır.
Bilimsel ve teknolojik araştırma-geliştirme faktörleri arasında uygulanan trafik önlemleri, gene de etkili olmamaktadır.
Raporlara bakıldığında, kazalardaki teknik kusurların en önünde insan hataları görülüyor.
Sürücünün araç kullanma yetenek ve becerilerinde yetersizlikler başlamışsa kazalar kaçınılmaz oluyor.
Trafik kazalarının nedenleri arasında insan egosu ön planda görülmektedir.
Kişilik bozuklukları, bencillik, acelecilik, daha doğrusu sabırsızlık duyguları, kazaların nedenleri arasında hesap ediliyor.
Bu duygulara sahip insanlar, kötü örnekleri çoğaltmakta adeta yarışıyor.
Trafik kazalarını önlemenin bir tek çaresi vardır. O da sabırdır.
Sürücünün yeteneğini, yeteneksizliğini araştırmadan, akıl sağlığına, psikolojik durumuna bakmadan, en önemlisi “vicdan adaletine” sığınmadan trafik felaketinden kurtulmamız mümkün olabilir mi?
Sorunun bu önemli noktasını göz önünde bulundurursak, Diyanet İşleri Kurumuna da toplumsal yükümlülükler düşecektir..
Çünkü İslami kültürde “sabır” çok önemlidir.
Trafikte kuralları bozanların “sabırsızlar, benciller, vicdansızlar ve dikkatsizler oldukları düşünülürse asıl suçlu anlaşılır.
Trafik içerikli dini telkinlerin, araç kullananları daha dikkatli olmaya hazırlayacağı düşünülmelidir.
Bu görüşler doğrultusunda araştırdık. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığının camilerde, hutbelerde halkı eğittikleri bilgisine ulaştık.
Güvenli sürücüler oluşturulmasında Avrupa ülkelerinde ve Vatikan tarafından dini mesajlar yayınlandığını öğrendik..
Kala kala, ne kaldı diyeceksiniz? Onu da söyleyelim: Araç kullanan insanların bedensel arızaları arasında sayılan kan şekerlerinin veya tansiyonunun ani düşmesi faktörleri de Bilim Kurullarının gündeminde olmalıdır. Eğer çevresel görüşünüz zayıflamışsa, dikkat ve görme gücünüz, kazaların bahaneleri arasında yer alacaktır.
Ne yazık ki, insanların akıllarını başlarında toplamalarını sürekli kılacak beynimizin düğmeleri servis dışı kalıyor..
DÜŞÜNDÜREN SÖZLER: “Akıl yeryüzünden kalksa bile, hiç kimse akılsız olduğuna inanmaz.”