MUAMMER OYTAN

MUAMMER OYTAN

AKRABALIK BAĞLARI KOPARILMAMALIDIR: SILA-İ RAHİM.

Sıla-i rahim, gurbette bulunan kimsenin memleketine dönüp hısım-akrabalarına
kavuşması; akrabalarına ilgi-alâka göstermesi; arayıp sorması; muhtaç olanlarına
yardımda bulunması demektir.
Mümin kişinin, hiçbir zaman sıla-i rahmi terk etmemesi gerekir. Çünkü: İslâm
dininin emirleri bu yöndedir.
İnsanlar topluluk halinde yaşamak, birbirleriyle görüşmek, konuşmak,
dertleşmek, yardımlaşmak, acı günlerin hüznünü, mutlu günlerin sevincini paylaşmak
zorundadırlar. Çağımızda bu zaruret, akrabalık bağı ile birbirlerine bağlı olanlar
arasında daha da kaçınılmazdır, daha da sıkı olması gerekir. Çünkü modern hayatın
getirdiği bireysellik insanı giderek yalnız bir hayata sürüklemektedir. Sadece kendi
problemiyle ilgilenen insanlar sevincini-kederini kendi kendine yaşar olmuştur. Bu
bakımdan çağımızda hayatın mutluluk ve hüzünlerini önce akrabalarımızla
paylaşmak daha da önem kazanmıştır. İslâm dininin emirleri de budur: “Demek, yüz
çevirdiğinizde yer yüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını
koparacaksınız, öyle mi ?”(Muhammed,47/22). “İşte bunlar, Allah’ın lânetleyip,
kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.(Muhammed,47/23)
-“... Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı
gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah,
üzerinizde bir gözetleyicidir.” ( Nisâ,4/1)
Yüce Rabbimiz, yukarda zikrettiğimiz ayetlerde, akrabalık bağlarının
sürdürülmesine ne kadar önem verdiğini; akrabalık bağlarını koparmanın yeryüzünde
fesad çıkarmak kadar kötü olduğunu; akrabalık bağlarını koparanları lânetlediğini,
bunları sağır ve kör saydığını buyurmaktadır.
İmam-ı Gazalî Kalplerin Keşfi adındaki eserinde sıla-i rahim konusunda şu
hadisleri zikretmektedir. Hz.Peygamber Efendimiz (s.a.s.):
“…Allah buyurdu ki: Kim akrabasına ilgi gösterirse ben de onunla
ilgilenirim. Kim akrabasıyla bağını keserse ben de onunla bağımı keserim”
(Buhari, Tevhid, 35)
“Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikrâm etsin. Kim
Allah’a ahiret gününe iman ediyorsa akrabasını ziyaret etsin. Kim Allah’a ve
ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin yahut sussun!”(İ.Gazali,
a.g.e.s.142)
“Kim ömrünün uzamasını, rızkının genişlemesini ve kötü ölümden
kurtulmayı isterse akrabasını ziyaret etsin!”(İ.Gazali, a.g.e. s. 142) buyurmuştur.
Peygamberimiz(s.a.s.) bu tür sözleriyle, İslâm dininin, akrabalar arasında sıcak,
sürekli, güçlü, sevgi ve saygıya dayanan bir bağ kurulmasına ne kadar önem
verdiğini dile getirmiştir. Bu sebeple yakınlarımızla ve akrabalarımızla daima iletişim
halinde olmalı, onları ziyaret etmeli, varsa ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Allah’a iman bağı
ile bağlı olan, akrabalık bağlarını da koparmaz, karşılık beklemeden devam ettirir.
Bilir ki Allah onun mükâfatını verecektir.
LÂ İLÂHE İLLALLAH YAZAR !
Aşk-ı ilâhîyi yaşamak cana can katar,
Bu sevgi temelinde tevhid görüşü yatar.
Tevhide inanmayan şirk günahına batar,
Levh-i Mahfuzda “lâ ilâhe illallah” yazar!


2

Şeriat-tarikat kapıların açan kişi,
Kolay olur marifet kapısını geçişi,
Hakikat makamındadır anahtar alışı,
Cennet kapısında “Lâ İlâhe İllallah” yazar!
Bu fânî dünyada halâ puta tapan mevcud,
Bir ve tek olan Allah’a sücûd gerek sücûd !
O yarattı: Tüm Âlem bir vücuttur, tek vücûd,
Kâbe kapısında “Lâ İlâhe İllallah” yazar !
Fahr-i Âlem Efendimize vahiy getiren,
Özünü-sözünü ol Sultan’a vuslat veren,
Gece-gündüz kamu şeyde Hakkı ayân gören,
Cibril kanadında “Lâ İlâhe İllallah” yazar !
Beni ben yapan O’nsuz cihân ve can gerekmez!
Düşte-gerçekte O’nsuz geçen bir an gerekmez!
OYTAN Muammer’e Rabbi yeter, han gerekmez !
Mümin kalbinde “Lâ İlâhe İllallah” yazar!

<