"Alkış", "Neden Acaba?", "Temenni"...
Bütün dünyanın yoğun mücadele verdiği “Covid-19” denen illetten kolay kolay kurtulamayacağımızı düşünüyorum.
Yaşım gereği geçtiğimiz Çarşamba günü eşimle birlikte “Covid-19” aşımızı olduk.
Eğer tedarikte bir sorun yaşamazsak, ikinci aşımızı da 17-24 Mart tarihlerinde
“İnşallah” olacağız!
Sağlık Bakanlığı’nın her gün açıkladığı “Covid-19 Verileri”ni dikkatle incelerseniz, bazı gerçekleri görürsünüz!
***
15-16-17 Şubat verilerine baktığımda, “Covid-19”un ülkemiz üzerinde belli bir oranda yerleştiğini gördüm!
Günlük testler bu gerçeği ortaya koyuyor!
15 Şubat’ta yapılan 116 bin 452 testen 7 bin 945 vaka yakalandı. Yani oran yüzde 6.823...
16 Şubat’ta yapılan 115 bin 794 testen 7 bin 906 vaka yakalandı. Yani oran yüzde 6.828...
17 Şubat’ta yapılan 117 bin 121 testen 7 bin 325 vaka yakalandı. Yani oran yüzde 6.625...
Bu veriler gösteriyor ki, ülke genelinde yüzde 6 ile 7 arasında testi pozitif insan var!
Bu oranı yüzde 6.5 kabul edelim. Ülkemizin nüfusunu göçmenlerle birlikte 90 milyon kabul edelim. Bu nüfusun yüzde 27’si 0-18 yaş arasında. Bu da 27 milyon eder.
Özetle 63 milyon 18 yaş üstü insan yaşıyor ülkemizde...
Bunu yüzde 6.5’la çarparsak, ülkemizde yaşayan en az 4 milyon 100 bin insan, büyük ihtimalle “Covid-19”lu...
17 Şubat’a kadar 31 milyon 866 bin 86 test yapılmış, 2 milyon 609 bin 359 vaka yakalanmış. Oran, yüzde 8.188...
Ülkemizde yaşayan yaklaşık 4 milyon 100 bin insandan sadece 2 milyon 609 bin 359’u saptanmış. Yani henüz tesbit edilmemiş yaklaşık 1 milyon 500 bin “Covid-19”u pozitif insan aramızda dolaşıyor!
Aman, çok dikkatli olalım...
MEHMET BARLAS’ın GERÇEĞİ
SÖYLEME ŞEKLİ!
Meslek büyüğüm, 70’li yıllarda birlikte aynı gazetede çalıştığım, çok okuduğunu bildiğim, bilgi birikimine hayran olduğum Mehmet Barlas ağabeyimin Perşembe günkü “Başyazı”sını okuyunca, çok şaşırdım!
Yazısının hemen girişinde, “Çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden beri, bir iktidar partisi lideri, üstelik Cumhurbaşkanı, anamuhalefetin genel başkanı hakkında bu kadar ağır ifadelerle dolu bir konuşma yapmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti il kongrelerine hitaben yaptığı konuşma, gerçekten gereğinden fazla ağırdır.” cümlelerini sıralıyor ard arda...
Doğru mu, doğru...
Alkışlanır mı? Elbette...
Çok sevgili ağabeyim Barlas’ın bu cümlesinden hemen sonra sıraladığı, “Ama bu konuşmanın nedeni, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı hakkında yaptığı ölçüsüz suçlamalar olduğu için, ifadelerin ağırlığını anlamak mümkündür.” demesi, bana “Çevir kazı yanmasın”ı hatırlattı.
Ama, yukarıdaki cümlelerin hemen sonrasında, “Dilerim bundan sonraki zamanlarda bu tarz ağır ifadeler yeniden gündeme gelmez...” temennisine “İnşallah” dedim!
