Allah beterinden saklasın...
Sevgililer günü geldi geçti...
14 Şubat'ta ne sevgililer mutlu oldu, ne de çiçekçiler...
Mücevher satanlar pek etkilenmedi mutlaka çünkü onların müşterilerinin de kendilerinin de tuzu kuru...
Şimdilik...
Ama, dağlardan toplanan nergisin fiyatı 50 TL'yi bulunca çiçekçilerinde canı yandı..
Her ne kadar akşama doğru 10 TL'ye kadar düşse de iş işten geçti...
Artık sevgililer gününde sadece bir kuru "seni seviyorum" sözünün değeri yükseldi...
Zaten değerli olan aslında bu sözdü ama kapitalist sistemin kurbanıydı. Yani doğru olan şey sevdiğini söylemekti..
Çünkü yıllardır insanlar sevgilerini ekonomik değerlerle ölçmeye başlamıştı..
En pahalı hediyeyi alan, en çok sevgi gösteren kişi olmaktan çıkıyor artık...
Kapitalizmin tüketim ekonomisini canlandırabilmek için ürettiği bu çözümler yavaş yavaş yok alacak gibi görünüyor...
Anneler günü, babalar günü, doğum günleri gibi yaşamımızda önemli yer tutan bu özel günler artık sadece küçük kutlamalarla geçiştirilecek günler haline geldi..
Onu da yakın bir gelecekte unutacağız...
Daha doğrusu; pandemi sonrası başlayan bu ekonomik kriz tam bir bir "buhran"a dönüşmek üzere...
İnsanlar, böylesi günleri belki hatırlamak bile istemeyecek...
Oysa hızla gelişen ve teknolojik bir yaşama dönüşen bu hayat yarışında bu günler eş dostun buluştuğu unutmaya yüz tuttuğumuz değerleri bir gün bile hatırlayabildiğimiz ender günlerdi...
Bu günleri özleyeceğimiz - elbette hatırlayabilirsek- günler yakın gibi görünüyor...
Çünkü bırakın sevdiğinize bir hediye alabilmeyi, yeteri kadar beslenebilecek bir gıdayı bile alabilmemizin zorlanacağı günlere doğru koşar adım gidiyoruz...
Kapitalizm açgözlülüğü ile sadece bizim yaşamımızı körleştirmiyor kendi sonunu da hazırlıyor...
Bu hazırlık gelecek kuşaklarda yeni sosoyal ve siyasal sonuçlar doğuracak mutlaka...
Allah beterinden saklasın diyelim...