PEKCAN TÜRKEŞ

PEKCAN TÜRKEŞ

AMERİKAN RÜYASI HİÇ UYUMAYAN ŞEHİR (2)

AMERİKAN RÜYASI 

HİÇ UYUMAYAN ŞEHİR :

          NEW YORK-2-

 

 

METROPOLITAN MÜZESİ

 

Metropolitan Sanat Müzesi, The Metropolitan Museum of Art (The Met olarak da kısaltılabilir), dünyanın en büyük ve en önemli müzelerinden bir tanesi. Manhattan, New York City’deki Central Park’ın yanında yer alan müze, The Cloisters adı verilen orta çağ sanatını barındıran bölümü bünyesinde bulunduruyor. İki katlı müzenin giriş katında çok geniş bir Eski Mısır bölümü, yine aynı şekilde geniş bir Yunan ve Eski Roma bölümü, Modern Sanat bölümü, Ortaçağ Sanatı bölümü, Afrika ve Okyanusya kültürüne ait bir bölüm, Silahlar ve Savaş Aletleri bölümü ve çok geniş Avrupa Heykel ve Dekoratif Sanatlar bölümü var. Eski Mısır bölümünde MÖ 5000 yılından MS 400’e kadar olan döneme ait 36 bin eser sergileniyor. Mumyalar, lahitler, tapınak kalıntıları, sfenksler, kraliyet mücevherleri, Merti bölge valisi ve karısının heykeli, MÖ 2500 Dendur Tapınağı, Seti’nin heykeli, Tabakmut’un mezarı, Firavun Nectanebo, Şahini ile Dendur Tapınağında Aslanlı Tanrıça Sakhmet heykeli, MÖ 1390, Timsah Heykeli (eski Mısır’da timsahtan korktukları gibi Yaratıcı Tanrı Sobek’in ruhu olduğunu kabul ettikleri için saygı da duyarlarmış) Colossal Firavun heykeli (2.Ramses ve Merneptsh isimlerini bu heykele yazdırmış).

 

2.Katta Türkiye 460 No’lu salonda; Kuran-ı Kerim 15. ve 16. yüzyıllara ait, Kanuni Sultan Süleyman’ın Tuğrası ve Kılıcı, Uşak halı 17.yy., İznik Çini 16.yüzyıl Şam odası, Bursa Çini 15 yüzyıl başı, ikinci katta ise Avrupa’dan ressamların tabloları en geniş alanı kaplıyor. 13. ve 18. yüzyıllara ait Orazio Gentileschi’nin Danae eseri “Jüpiter odasına geliyor” Guido Reni’nin “Hazreti Meryem” Tasviri, Peter Paul Rubens’in “Kurt ve Tilki Avı” tablosu 16.yy, Peter Paul Rubens, Venüs ve Adonis, Antonio Canova; Cupid ve Psyche 18yy. Panterin üzerine oturmuş Baküs MS 1-2 yy. Eski Yunandaki Dionizos bereket, eğlence tanrısı… Tiyatro sözcüğü de Yunanca’da “seyirlik yeri” anlamına gelen theatron’dan türetilmiş, dilimize İtalyancadaki teatro sözcüğünden geçmiştir. Tanrı bir başka ifadeyle Theo’ya yapılan ayinler, eğlenceler tiyatro sözcüğünün oluşmasını sağlamıştır. Dionizos yani Baküs’e yapılan eğlenceler; Theo yani Dinsel (Tanrı’ya yapılan ayin) Jacopo Amigoni :Flora ( Çiçek ) ve Zephyr (Eski Yunan Mitolojisinde Zephyr; batıdan hafif esen Rüzgar Tanrısı) Tablosu.17 yy Yine bu katta Kore, Çin, Japon, Güneydoğu Asya, Orta Asya, Kıbrıs ve İslam Eserleri için ayrılmış bölümler bulunuyor. Ayrıca yine daha küçük bir alana müzik enstrümanları için yer ayrılmış. Giriş ücretleri yetişkinler için 25 dolar, 65 yaş ve üstü için 17 dolar, öğrenciler için 12 dolar, 12 yaşın altındakiler için ücretsiz…

 

CENTRAL PARK

 

Büyük şehirlerdeki parklar, o kentin teneffüs merkezleridir. Tıpkı New York Central Park, Londra Hyde Park ve İstanbul’da Yıldız Parkı’nda olduğu gibi… Central Park, Manhattan’ın en önemli sembollerinden biridir ve pek çok senaryoya konu olmuş hayvanat bahçesi, gölleri, buz patenti, konser alanları içinde barındıran büyük bir parktır.

 

TURKEY: HOME OF NEMRUT &CAPPADOCİA

 

Times Square 7.Avenue’de THY ‘nin bir reklamı: Home of Nemrut. Nemrut’un Vatanı: Türkiye malûm olduğu üzere dünyanın sekizinci harikası sayılan Adıyaman’daki Nemrut; doğu ve batı medeniyetlerinin, 2150 metre yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası… Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri ve metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle Unesco Dünya Kültür Mirası’nda yer almaktadır. Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırılan heykellerde ve kitabelerde yasalar anlatılır. Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Kralları’ndan “Krallar Kralı olarak anılan Darius’ ve anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithradates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır. Turizm Bakanlığı’nın Ülkesel Rehberler Anadolu Gezisi sırasında Nemrut’u gezmiştim.

 

Bu kez Times Square 7. Avenue 47.St köşesinde THY ‘nin bir reklamını daha görüyoruz: TURKEY HOME OF CAPPADOCİA-Kapadokya ‘nın Vatanı Türkiye… 

 

BROADWAY MÜZİKALLERİ CINDERELLA

 

 

“Broadway” denince aklımıza New York Manhattan bölgesindeki tiyatrolar gelir. Kaldığımız Otel Broadway bölgesindeydi. Haldun Dormen’in yazdığı ”Hisseli Harikalar Kumpanyası” isimli Türk Müzikali 2009 yılında Broadway’de kapalı gişe oynamıştı. Bende sahneye ilk profesyonel adımımı Türkiye’nin Broadway’i Beyoğlu Dormen Tiyatrosu’nda atmıştım. Cindrella (Kül Kedisi) Masalı Müzikal olarak tekrar oynanıyor. “Baloya Kim Gidecek?” sırası gelmişken söyleyeyim: 1964’de Muş Lisesi’nde talebeyken “Cindrella”yı İngilizce olarak şehrin tek sinemasında sahneleyip “Saraya gelen Sihirbaz” rolüyle amatör olarak sahneye ilk adımımı atmış oldum. 40 yıl sonra Abdullah Şahin Nokta Tiyatrosu’yla Muş’a turne için gittiğimizde aynı sinemanın sahnesinden yıllar önceki “Kül Kedisi” temsilinden söz edince Muşlulardan müthiş bir alkış almıştım . Efendim, fazla nostaljik takılmadan Charles Perrault’nun masalından realize edilen New York’taki müzikale dönelim. Rodgers ve Hammerstein’nın Sinderella’sı biletlerini 45 dolara kadar indirmiş. Broadway müzikalleri arasında rekor tam 20 yıldan fazla sahnede kalan “The Phantom of the Opera”adlı müzikalle geliyor. “Mamma Mia “ve “Lion King”da uzun süre rekoru elde tutacağa benziyor. Times Meydanı’nda bulunan meşhur merdivenin hemen altındaki gişelerde indirimli bilet alabilirsiniz. Gösterim günü geldiği halde tüm koltuklarını halen dolduramamış olan şovların biletleri, öncelikle yüzde 40 indirimle satışa çıkarılıyor, gösterim saati yaklaştıkça bu indirim yüzde 50’ye kadar çıkıyor. Hatta bazı günler kalan son iki bilet için kura çekmek gibi eğlenceli bir yola da gidiliyor.

 

 


COLUMBUS CIRCLE

 

Columbus Circle-Kristof Kolomb Meydanı Cenovalı denizci Kristof Kolomb 1492’de Atlantik Okyanusu’nu aşarak Kuzey Amerika’ya ulaşır. İskandinav Vikinglerinin yüzlerce yıl önce Amerika’ya ulaşmış olduğu tarihsel belgelerle kanıtlanmış olmasına rağmen Kristof Kolomb Amerika’nın kaşifi olarak değerlendirilir. Kolomb’un karşıya Atlantik Okyanusu’na seyahatleri Avrupalı’ların keşif eforları ve batı yarım kürede kolonileşme ile başlar. Tarih onun 1492’deki seferine büyük anlam yüklerken, 1498’deki üçüncü seferine kadar gerçekten ana karaya ulaşamamıştır. Aynı şekilde Amerika’ya en erken varan Avrupalı kaşif de değildir. Çünkü, 1492’den önce de Amerika’ya gelenler vardır. Karaip Adaları’ndan Grand Turk ismi 1492’den öncede vardı. Yakında bu konuda hazırladığım yazıyı sizlerle paylaşacağım. Kristof Kolomb, Amerika’yı keşfetmedi, sadece buranın Hint adaları olduğunu sanıp böyle bir kıtanın varlığını dünyaya duyurdu. Ancak keşfettiği yerin yeni bir kıta olduğunu anlayamadan öldü.

 

 

 

ROCKFELLER CENTRE

 

Manhattan 49.St ile 51. sokak arasında ofis binalarından oluşmuş iş merkezi. 50. sokağın 5. caddeyi kestiği köşeye denk gelir. Yılbaşında çok büyük bir çam ağacı getirilir ve süslenir. Çevresinde tüm dünya ülkelerinin bayrakları dalgalanır, vatan hasreti çeken Türk turistleri buradaki Türk bayrağının resmini çeker. Manhattan’ın tam ortasındaki bu gökdelenler, yaygın kanaatin aksine Rockefeller ailesine ait değildir. Aile bu binayı yıllar önce satmış. Günümüzde, sahibi dünyanın yarısının sahibi olan ünlü Emlak Şirketi Tishman Speyer, Manhattan’da başta Rockefeller Center ve The Chrysler Building olmak üzere birçok bina, bunlar üzerindeki gözlem alanından şehrin muhteşem manzarasını izleyebileceginiz dev bina. Buradan Manhattan’ın göbeğinde uzay mekiği gibi bir asansörden şehrin manzarasını seyretmek muhteşem bir duygu. Ayrıca buz pateni yapmak isteyenler için ideal bir mekân. Aynı zamanda Christie’nin mağazası ve NBC TV Stüdyoları da burada. Rockefeller Center girişinde Prometheus ve Apollon heykelleri var. Yunan mitolojisinde ismi “önsezi, basiret” anlamlarına gelen Prometheus, zekası ve kurnazlığıyla ünlü, tanrılara karşı insanlığın yararına çalışmış bir kahramandır aynı zamanda Prometheus, ölümlülerden uzak tutulan ateşi tanrılardan çalıp insanlara vermiştir.

 

BRYANT PARK

 

Bryant Park, Manhattan bölgesinde bulunan, 39.000 m2’lik yüzölçümüne sahip park. Midtown’da, New York Halk Kütüphanesi’nin hemen yanında, 5. ve 6. caddeler ile 40. ve 42. sokakları arasında yer almaktadır. Yazları haftanın farklı günlerinde farklı etkinlikler ile canlı tutulur. Pazartesi açık hava sineması, perşembe yoga. Kışın buz pateni kurulur. Fransa’nın en popüler açık hava oyunlarından biri olan Petanque de oynanır. Bu oyunda amaç, her birinin üzerinde farklı çizgiler olan çelik topları minik kılavuz topun mümkün olduğu kadar yakınına yuvarlamak ya da atmaktır. Oyunu oynamak için özel bir eğitim gerekmez, 7’den 70’e herkes, bu etkinliğe katılabilir. Bu parkın bir bölümündeki masa ve sandalyeler okuyanlara tahsis edilmiş.” Reading Room ” okuma odası, bağışlama yoluyla toplanmış kitap ve gazeteleri burada okuyabildiğiniz gibi ücretsiz internetten de yararlanabiliyorsunuz. Parkta oturduğumda Cemal Süreyya’nın park şiiri aklıma geldi. Öyle sevdim ki seni öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.

 

İSPANYOLCA HER YERDE 

 

Malûm olduğu üzere İspanik, Hispanik veya İspano, genel olarak İspanya’dan, İspanyollardan ve İspanyol kültüründen türemiş ya da bu kültürle ilgili anlamında kullanılan bir sözcüktür. Dile dayalı bir tanımlamadır ve ırksal bir aidiyet belirtmez. Meksika ve Orta Amerika’daki bazı Latin Amerika ülkeleri halklarına ABD’de verilen ad olarak sıkça kullanılır. ABD’de 44 milyon nüfus ve yüzde 15 seçmen oranıyla azınlıklar arasında ilk sırayı oluştururlar. Nüfus yoğunluğu en çok olan eyaletler, Meksika sınırında olan ve başta Kaliforniya olmak üzere Teksas, Arizona, Florida ve New Mexico eyaletleridir. New York’ta lokantalarda, büfelerde sıkça İspanyolcayı görüyoruz. Bu büfelerde 3 dolara karnınızı doyurabilirsiniz.Tabii Sandviç ve Dürümlerin gerek içindekileri gerekse ebadı “Aile Boyu”…

<