ANLAŞILMASI DOĞAL OLAN KAVRAMLARI ANLAŞILMAZ HALE GETİRİP ANLATMAYA ÇALIŞMAK!
Henüz okumaya başladım, sararsa ve de keyif verirse paylaşacağım… Yazarı Yuval Noah Hareri. Kitabın adı: Hayvanlardan Tanrılara SAPIENS”
İnsan türünün kısa tarihini anlatıyormuş. Doktrinlerin karşısında duran fikirler ve şaşırtıcı gerçeklerle dolu bir kitap olduğu öne sürülüyor. Sanırım okumadan anlatmaya çalıştığım ilk kitap olacak bu. Kitabı anlatmayı denemeden önce okumaya başladıktan sonra kafama takılanları çözmek için başka kitaplar karıştırmaya başladım, işin ilginç yanı da bu olsa gerek…
Bazı tanımları, üstünkörü biliriz ya. Üstelik bildiğimizi sanırız ya… Bu sanı aslında düpedüz kendimizi aldatmaktır. Biri çıkıp da “Yahu kardeşim şu anlatmaya çalıştığından sen ne anladın anlat bakalım!” dese ne yaparız… Düşünüp duruyoruz. Ben bunu sıkça yaşıyorum, bu konu da yalnız kalmadığımı da sanıyorum…
Bazen öğrenmeye kalkışınca da zorluklar doğuyor. Pekiyi ya bu anlatımın da mantığı var mı?..
Var elbet…
O mantık dediğimiz kavramın ne olduğunu, doğru dürüst biliyor muyuz ki?.. Ben, kendimi bile anlatamayınca kitap karıştırıp öğreneyim dedim… Pişman oldum… Kitap okurken kitap karıştırmak ilk kez başıma gelmiyor tabii ki…
Neden mi pişman oldum. Okuduğum tanım büsbütün aklımı karıştırdı da ondan…
Şöyle: Mantık öyle bir bilimdir ki, kendiliğinden anlaşılması doğal olan kavramları, anlaşılmaz hale getiren deyimlerle, anlaşılır hale getirmeye çalışır.
Arkadaşlar, mantığın ne olduğunu, bu münasebetsiz tanımı iyice unutmadan önce bir kez daha aramayacağım…Hem sadece mantığı değil, şu sosyoloji tanımını da unutuncaya kadar…
“Sosyoloji herkesin anladığı ve kimseyi ilgilendirmeyen şeyleri, hiç kimsenin anlamadığı, ama herkesi ilgilendiren şeyler biçimine yöneltme sanatıdır.”
Bu kitaba başlamamla birlikte kafam da dağılmaya başladı. Bir sonlandırayım bakalım sizlerle neler paylaşacağıma o zaman karar vereceğim.
Sosyoloji deyince aklıma Sosyolog (yazar) Ertuğrul Özkök geldi… Yıllarca yan yana çalıştık. Nurca Akad onun için “Gazeteciliği bizden öğrendi” derdi. Doğru mu bilmiyorum? Onu da yazacağım sırası geldiğinde…
Şu adını ettiğim kitap ilginizi çektiyse “Kolektif Kitap” yayınlarınca vitrinlere taşınmış.
Efendim, sosyoloji, mantık doktrin, Ertuğrul, Nurcan derken beynimiz sulanır gibi oldu haydı biraz dağıtalım:
(Aşağıdaki "kıssa" hikayede adı geçen kişiler ve yerler uyduruk değildir!)
İtalyan avukat, Spandigati bir ağır ceza mahkemesinde önemli bir konuşma yapıyor… Oysa hakimler uyuyor!.. Paniğe kapılan müvekkil, konuşma yapan avukatına hakimleri işaret ediyor… Avukat panikleyen müvekkilini teselli ediyor:
“Korkmayın! Bu mahkemenin tarafsızlığına veniyorum. Biraz sonra karşı tarafın avukatı konuşurken de uyuyacaklar…”
Sizleri sıkmadığım umudu ile, sağlıkla kalır efendim…
Haftaya görüşmek dileği ile..