CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

ARABA DEVRİLDİKTEN SONRA…

Bugün  İstanbul seçimine, gelin arabası gibi süslenip püslenerek   büyükşehir önüne  getirilen belediye arabası kaza geçirmiş, Topal Dursun oğlu Binali Bey  arabanın altında kalarak  yaralanmıştır.

 Binali  Bey iyi bir sürücüdür. Sivildeyken, tren, tır,  kamyon , otobüs, bisiklet gibi araçları sürdüğünü biliyoruz. Araba sürücülüğündeki ustalık ve tecrübesi ise  nazarımızda tartışılmazdır.  Bakın ki , kadere son olayda  yaralananlar arasındadır. Kendisine acil şifalar diliyoruz.

Diğer sürücü  İmamoğlu Ekrem bey in arabacı adaylığı  ise ,“Acaba kader bana güler mi? Ben de  bir gün bu arabayı  sürebilir miyim?”  kontenjanındandır.  Bilindiği üzere mezkur şahsın  sürücü  adaylığı olay yerindeki bir kısım halk tarafından alkış  ve “ Herşey Güzel Olacak! “ sloganlarıyla  parlatılarak arabanın önüne sürülmüştü.

Ürken atlar, şaha kalkıp arabayı  yana yatırmış, müessif  kaza  meydana gelmiştir.

Geçen  mart seçiminin  arifesinde de kaldırımı tırtıklayan fareler, belediyenin döşediği bir taşı kaldırmış, oradan geçen bir yaşlı seçmen abimiz   taşa takılarak yüzü koyun yere uzanmıştı. Olay yerinde geçen insan evladı bazı kişiler,  abimizi  kollarından tutarak  hastaneye kalmışlardı.  Bakın ki, ben de oradan   geçiyordum.   Kaldırıma dökülen kanı   gözlerimle müşahede etmiştim.

Neyse söz orada değil…  

Diyeceğim, masum atlar, önlerine çıkan adamı ezmemek için  arabayı devirince   bazı sorular gündeme gelmiştir.  Beyan ettiği mal beyanındaki  yüzlerce  gayrimenkulü,  milyarlarca liralık  serveti, hangi menbadan  edindiğini ,  nasıl  malik  olduğunu   yeni sürücü  İmamoğlu Ekrem Bey  zinhar  izah etmelidir. Meri ise “ Nereden Buldun Kanunu “   çalıştırılmalı , meri değilse   güvenlik soruşturmasıyla  durum açıklığa kavuşturulmalıdır.  

Binali Bey, müessif kaza ile devre dışı kaldığına göre, İmamoğlu Ekrem Bey bu  arabaya omuz verip  arabayı kaldırıp arabanın altında  kalanları kurtarabilecek midir? Bu işi yapabilecek liyakat ve ehliyette biri midir? 

“Elime geçerse  araba;  iki yüz bin  işsizi  işlerine   götürmeyi vaad   ve taahhüt ediyorum” , diyen bu arkadaşın samimiyetine nasıl inanalım?   

Şimdilik bu soruları bir kenara bırakalım…

Yokluk - yoksulluk gömleğini giymiş olan  işsiz kitlesi,  iş  vaadinin peşinde arabaya doluşmuş, yeni sürücü İmamoğlu Ekrem, elinde kamçı ile  sürücü yerine geçmiştir. 

Atlar  koşmak için  sabırsızlanıyor…

Bir kısım halk ellerinde  birer  kova  su ,  ağızlarında bir nakarat ; “Arabacı, arabacı , haydi  koştur atlarını, uğurlar olsun , atların  yeleleri  rüzgarla dolsun...”

Kenar kaldırımda bir takım halk soruyor;

Arabacı, arabacı  , nereye götürüyorsun bu arabayı aceleyle ?  

<