Arkeoloji Müzesi'ndeki Tuzla
ÜSTÜ KALSIN
“Onlardan bizde çok var…” vurdumduymazlığı yüzünden yıllardır Türkiye’den hesaba kitaba gelmeyecek tarih eser yurt dışına kaçırıldı. Bu eserlerden bazıları müzelerde sergileniyor.
Ne bereketli topraklarmış ülkemin toprakları.
Altı, üstü hatta ve hatta denizinin altı bile hâlâ geçmişin izlerini taşıyor.
Tarihi eser kaçakçıları için bulunmaz fırsat, ama artık bilinçlendik.
Kolluk kuvvetleri tarihi eser kaçakçılarına göz açtırmıyor; devletin ilgili birimleri çatır çatır hakkımızı savunarak geçmişte kaçırılan tarihi eserleri birer birer topraklarıyla buluşturuyor; yani Türkiye’ye iadesini sağlıyor.
……..
Şimdi gelelim Tuzla’ya ve Tuzla’daki “taş”lara; yani sütün başlarına ve altlarına, çeşme aynalarına.
Bunları bir bölümü sağda solda ulu orta dururken bir bölümü özel mülklerin ve derneklerin bahçelerinde.
Bazıları da nihayet devletin koruması altına alındı.
Tuzla’nın çok uzun geçmişinin belgesi bazı “taş”lar artık 29 Ekim’de açılan Tuzla Kent ve Mübadele Müzesi’nde.
SAKLI TARİHTEN ÖRNEKLER
Bir ara İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne yolum düşmüştü.
Aklıma doğal olarak Tuzla geldi.
Sordum soruşturdum, Tuzla’nın uzak geçmişiyle ilgili olarak müzede 1979 ve 1984 yıllarında kayıt altına alınmış geç Roma erken Bizans dönemine şu eserler olduğunu öğrendim:
1)Aslan başlı mermer çörten: Ortadan ikiye kırılmış haldeyken müzede kırık kırığa yapıştırılmış. Küçük kırıklar ve sıyrıklar dışında sağlam. Stilize hatlarla belirlenmiş bir aslan başı. Yüz çizgileri detaylı olarak verilmiş. Yeleler paralel derin yivlerle belirlenmiş. Gözbebekleri derin oyuklar şeklinde işlenmiş. (Çörten: Oluk.)
2) Aslan başlı mermer çörten: Çok aşınmış kırık bir parça. Başın çok aşınmış olması nedeniyle ancak silik bir biçimde gözler, burun ve yeleler seçilebiliyor.
3) Korint başlıklı mermer sütun: Sütun gövdesine yapışık korint başlığın bir yüzünde monogram var. Akantius yaprakları çift bilezik şeklinde hafif bir silmeden yükseliyor. Sütun gövdesi düz. Sütun kaidesine ait çok ufak bir parça var. Gerisi kırık ve noksan. Korint başlıkçığın üstündeki kenet yeri ikinci bir katı taşımaya yönelik. Eser deniz içinde kalmış gibi izler gösteriyor. Monogram yuvarlak çerçeve içinde.
4)Bezemeli mimari mermer parça: Kırık iki parçası yapıştırılmış mimari bir parça ya ait. Bitkisel bezekli silme alt üst yüzlerde bir yuvaya oturacak oyuklar var. Bitkiler yapraklardan oluşuyor. Yapraklar birbirine bağlı, birbirlerinin arasında yuvarlaklardan ibaret.
Son iki parça 1984 yılında dönemin Denizcilik Yüksek Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı tarafından müzeye bağışlanmış.