D.ALİ GÜLTEKİN

D.ALİ GÜLTEKİN

ARTIK İCAT ÇIKARIYORUZ

Eskiden halk arasında en çok söylenen sözler “İcat çıkarma,” Eski Köye yeni adet getirme” gibi sözlerdi.

Kim çıkardı böylesine anlamsız sözleri bilmiyorum ama yıllarca söylendi durdu.

Bilinçli ve kasıtlı çıkarıldığından adım gibi eminim. İcat çıkarmanın neresi kötü?

Eski köye yeni adet getirmenin neresi kötü? Yeni icatlar yapılarak ülke gelişmesin mi?

Eski köy medeniyet görmesin mi?

Yıllarca sorgulamadan hep kullandık. Hepimiz bu sözlerle büyüdük. Artık işler değişmeye başladı. İcatlar çıkarıyoruz. 

Geçmişte bizi böyle kandırmasalar ve icatlar çıkarsaydık,  kimseye muhtaç olmazdık.

İcat çıkarsaydık özgür olurduk.

İcat çıkarsaydık dünyanın en gelişmiş ülkesi olurduk.

Ama icat çıkartmadılar. Her şeyi göze alıp icat çıkaranlar olmadı mı, elbette oldu ama akıbetleri pek iç acıcı olmadı.

Ama nihayet dirildik ve icat çıkarmaya başladık ve ben kendi adıma çok mutluyum.

Artık her şeyi üretmeye başladık. Çünkü biz zeki bir milletiz. Kösteklenmesin yeter.

Geçen hafta yerli ve milli otomobilimiz görücüye çıktı. Muhteşemdi. Çok gururlandım. Artık devrim arabaları gibi bir komploya kurban gitmeyeceğine de yürekten inanıyorum.

“İcat çıkarma” cılar yine meydandaydı elbette. Ama artık bunlara kimse aldırmıyor. 

İcat çıkarıyoruz var mı diyeceğiniz?

Yıl 1961…

Demiryolları yöneticileri Ankara’ya toplantıya çağrılır. Toplantıya başkanlık eden Genel Müdür Emin Bozoğlu, Ulaştırma Bakanlığında alınan bir yazıyı okur.

Yazıda Ordunun binek otomobil ihtiyacını karşılayacak bir otomobil yapımı için TCDD İşletmesine görev verildiği ve bu iş için 1.400.000TL bütçe ayrıldığı yazıyordu. Yalnız teslim süresi 4,5 aydı. 4, 5 ayda yerli bir otomobil yapılması isteniyordu.

Bu işin yapılabileceğine kimse inanmıyordu. Ama azimli Türk insanı önü açılırsa her şeyi yapabilecek güç ve yeteneğe sahipti.

Gece gündüzlü çalışma sonrası hayaller gerçek oldu ve  ilk  yerli otomobil “Devrim” yapıldı.

29 Ekim 1961 tarihinde görücüye çıkan Devrim otomobili büyük sükse yapmıştı. Ama bir şey unutulacaktı. Benzin koymak…

Cemal Gürsel Paşa otomobile TBMM binasının önünde bindirilmiş fakat benzin konmadığı için 100 metre sonra otomobil durmuştu. İkinci arabaya geçildi ve ikinci arabayla Cemal Paşa Anıtkabir’e kadar götürüldü.

Ertesi gün gazeteler otomobilin 100 metre gidebildiğini, sonra bozulduğunu, bu işi becermediklerini ve harcanan paranın boşa gittiğini  yazıyordu. Hiçbiri konmayan benzinden, Cemal Paşa’nın diğer Devrim otomobiliyle Anıtkabir’e götürüldüğünden söz etmiyordu.  Şer güçler her zaman olduğu gibi yine elbirliği etmişti ve seri üretime geçmekten vazgeçildi.

Sırf otomobil mi? Nelere karşı çıkmadı ki bu odaklar?

Aman artık oyuna gelmeyelim. Kim ne derse desin inatla yolumuza devam edelim.

Azimli olalım, güçlü olalım.

Kimseye aldırmadan, kimsenin ne dediğine bakmadan İcatlar çıkaralım.

 

 

<