FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

ASRIN PROJESİ

Çanakkale Zaferi’nin 107.nci yıldönümünde hizmete açılacak olan, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayacak olan mühendislik harikası ve dev eser tasarımındaki incelikleri ile Dünya’da ilk olmaya aday 2023 m orta açıklığı ile “Dünya’nın en uzun orta açıklıklı köprüsü” unvanını aldı. Toplam 2563 m uzunluğundaki asrın projesi olarak gösterilen köprü ile Çanakkale Boğazı 6 dakikada geçilecek.

Başbakan Süleyman DEMİREL, Türkiye’nin gündemine İstanbul Boğazına köprü yapılması konusunu getirdiği dönemde, “Köprüye hayır” eylemleri başlatılmıştı. Köprünün zenginler için yapıldığını iddia eden çevreler “Yaptırmayız Kampanyaları” başlatmıştı.

“Boğaz Köprüsü’nün Türkiye ve İstanbul’un başına gelen en büyük felaket olduğunu ve böyle bir maliyet bedelinin bulunamayacağını” iddia ediyorlardı.

1970 yılının Ocak ayında Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan DEMİREL yaptığı konuşmasında ; “Arkadaşlar, size müjdem var. Zoru aştık. Kredi işini çözdüm. Parayı bularak Allah’ın izni ile köprüyü yapıyoruz. İstanbul Boğazına gerdanlığı takacağız” dedi. Bakanlar, Başbakanı ayakta alkışlayarak kutladılar. Gözler buğulandı ve duygusal sahneler yaşandı. Fakat direniş uzun süre devam etti.

Allah’ım, neler, neler söylendi.

Konu Meclis’e gelince kavga Başbakan kürsüde konuşurken C.H.P. Milletvekilleri neler söylediler, neler. Sokak gösterileri, eylemler, mitingler ve daha neler, neler.

S. DEMİREL köprü konusunu kafasına takmıştı. Toplantılarda, sohbetlerinde “Yapmaya mecburuz” diyordu.

DEMİREL köprü olayına “Doğu ile Batı’nın buluşması, iki kültürün birleşmesi” olarak bakıyor. DEMİREL’e göre köprü sadece transit geçiş değildi. Çağdaş uygarlığın ve Türkiye iddiasının gereğiydi. 

İstanbul Boğaz Köprüsünde staj yaptığım o günleri hiç unutamam. Kadere bakın ki en büyük ideallerinden biri olan bu köprünün açılışını yapmak DEMİREL’e kısmet olmadı. Köprüye karşı çıkan C.H.P. Genel Başkanı köprünün açılışını yaptı.

İstanbul Boğazına yapılan bu köprü yeterli olmayacaktı ve ikincisi yapıldığında da aynı çevrelerce karşı çıkıldı. İkinci Köprü de yeterli olmayınca üçüncüsü yapıldı.

Düşünebiliyor musunuz, eğer bu üç köprü yapılmamış olsa idi, bugün bile büyük sıkıntı yaratan bu trafiğin hali nice olurdu? Bu köprüler sayesinde ulaşım kolaylaşınca sanayide ve turizmde büyük gelişmeler oldu.

Yarın, Çanakkale Köprüsü gazetelerde manşet olacak, haberler, yorumlar…

Televizyonlar gün boyu Çanakkale’den canlı yayın yapacaklar.

Ancak “Dün” neler yaşanmıştı? Kimse dönüp bakmayacak. 

İstanbul Boğazına yapılan birinci, ikinci ve üçüncü köprülerin yapımında neler yaşandığı, hangi engellerle karşılaşıldığı, Çanakkale Köprüsüne karşı da hangi direnişlerin sergilendiği konuşulmayacak.

Öyleyse, bugün hep birlikte eserlerle övünelim. Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen konserde Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma programına ve kutlamalarına katılalım. Pandemi ve savaşın yarattığı hüzünlü ve stresli günleri bir nebze olsun unutalım.

Ben Çanakkale de doğmuş, İstanbul’da yaşamış bir vatandaş ve bir mühendis olarak bu eserlerle gurur duyuyorum. Bu eserlerin yapımında emeği olan Devlet yöneticilerimiz başta olmak üzere bütün teknik kadrolara ve işçilere takdir ve minnetlerimi sunuyorum.

Çanakkale Köprüsünün açılması ile birlikte kötü hava koşullarında ve bayramlarda arabalı vapur iskelesinde yaşanan o sıkıntılı günler sona ermekle birlikte sanayide, tarımda ve turizmde yaşanacak önemli gelişmeler, Ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.

KÖPRÜ KURMAK

Köprü, engelleri aşmayı sağlayan, iki şey arasında bağ kuran, çok önemli bir aracıdır.

Güçlü bir makamda veya mevkide olmayı anlatırken “Köprünün başını tutmak” denir. “Birbiri ile köprüleri atmak” hiç istenmeyen bir durumdur. “Köprü altı” garibanlığı, gizli ve kaçak işleri anlatır. “Köprüyü geçmek” ise iyi şeydir. 

Kimi köprüler görünmezler. Bir düşünceyi, inancı, hatta bir devri diğerine bağlar.

“Gönül köprüleri” de insanları birbirine kavuşturmaktır. İlahî olanı-insanî olana, acıyı-tatlıya, çirkini-güzele, yanlış-doğruya vuslata çeviren , “Gönül Köprüleri” yüzyılların bilgeliğini basit bir dile kavuşturan Yunus EMRE gibi, Orta Asya’yı Anadolu’ya kavuşturan Hacı BEKTAŞİ gibi.

Gönül köprüleri, görünen köprülerden çok daha sağlamdır. Onları kurmak daha uzun zaman gerektirebilir. Ama kolay kolay yıkılmazlar. Kıtalar, kıyılar buluşurken, fikirleri, inançları da buluşturmak şarttır. Aynı köprüde karşılaşan inatçı keçiler mi yoksa aynı köprüden iki farklı yönde geçerken birbirine selam verenlerden mi olacağız? Karar vermek bize kalmış. Asıl marifet burada.

ÂSIM / ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Ülkemize ve Çanakkale’mize hayırlı olmasını dileyerek 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünde boğazı geçilmez kılan Çanakkale Destanın yazan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor ve Mehmet Akif ERSOY’un Çanakkale Şehitleri için yazdığı mısralarla noktalıyorum:

“Şu boğaz harbi nedir? Var mı Dünya’da eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü, beşi.

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya…

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!”

Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!”

[Mehmet Akif ERSOY]

1915 Çanakkale Köprüsü Ülkemize hayırlı olsun.

Bu asrın projesi Büyük ATATÜRK’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda giderek büyüyen, kalkınan, modern Türkiye’ye zarar vermek isteyenlere de cevap olsun.

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİN 107. YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

Topla, tüfekle, inançla, kahramanlıkla ve kanla yazılan bir destandır Çanakkale. Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, ÇANAKKALE DESTANI’nı yazan tüm kahramanları rahmet, minnet ve saygı ile anıyoruz.

BERAT KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN

Ramazan Ayının müjdecisi olan, rahmet ve mağfiret gecesi olarak kabul edilen ve Kur’an-ı Kerim’de suçsuzluk ve kurtuluş, günahlardan kurtulma, rahmet ve mağfiret gecesi olan Berat Kandili’nizi kutlar, sağlıklı ve huzurlu günlere vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim.

Prof. Dr İZZET TOR’U KAYBETTİK

TRAKYA GRUBU Yüksek İstişare Konseyi Başdanışmanı, değerli bilim insanı Prof. Dr. İzzet TOR’a Allah’tan rahmet, kederli TOR ailesine ve mensuplarımıza başsağlığı dileriz. Ruhu şad, mekânı Cennet olsun.

TRAKYA GRUBU Genel Başkanı Faruk KORÇA

Sağlıcakla kalın.

<