"Ateş düştüğü yeri yakar!"
Bugün 1 Nisan...
Şaka yapmayı unuttuk. Dertlerimizle yaşamayı öğreniyoruz...
Gün geçtikçe, dertlerimiz büyüdükçe büyüyor.
Ailesinde “Covid-19”u yaşamayan neredeyse hiç kimse yok!
Benim ailemde 2 oğlum ve aileleri toptan yakalandı bu illete...
İnşallah kolay atlatacaklar...
Bu illetle ilgili “tam kapanalım” diye defalarca yazdım.
Sonuç alamadık, ekonomik koşullar nedeniyle!
Pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kimseyi memnun etmeyen bir tık yukarıda önlemlerini açıkladı...
ABD’li yetkili Rochelle Walensky ise, “Covid-19”da felaketin çok yakın olduğunu Beyaz Saray’da ifade etti...
Tüm dünyanın durumunu anlayalım, lütfen...
Yineliyorum, 28 gün tam kapanalım!..
***
Yine bir sözümüz vardır:
“Ateş düştüğü yeri yakar!”
Kardeşim gibi çok sevdiğim 40 yılı aşkın arkadaşım Münip’in “Covid-19”la mücadelesini anlatacağım size...
Bugüne kadar 2 çeşit(biri ağrı kesici, diğeri klasik antibiyotik) dışında ilaç kullanmayan, SGK emeklisi olduğu halde, hiç ilaç almamış, doktor yüzü pek görmemiş, çok dikkatli, beyni süper can arkadaşım Münip...
26 Şubat’ta ilk “Covid-19” aşısını oluyor. Pandemi boyunca yaşamının yüzde 95’ini evinde eşiyle birlikte geçiriyordu.
17 Mart’ta biraz nefes darlığı çekince, eşiyle hastaneye gidiyorlar. Yapılan tetkikler sonucu “zatürre” teşhisi konuluyor, ama “Covid-19”dan da şüpheleniliyor. Yapılan test negatif geliyor (eşinin ki de). Yatırılıyor, “zatürre” tedavisine başlanıyor. Ertesi günkü testi yine negatif geliyor. Üçüncü testi de negatif çıkıyor. Ama, canım kardeşimin nefes alması zorlaşıyor. Hemen yoğun bakıma alınarak, oksijen verilmeye başlanıyor. Şuuru açık, kendinde. Yapılan testi bu defa “pozitif” çıkıyor. 21 Mart’ta girdiği yoğun bakımdaki mücadelesi, 23 Mart’ta kendisinin de zorluk çekmesi nedeniyle ve rızasıyla saat 19.00’da uyutularak “entübe” ediliyor...
Akciğer hasarı dışında her organı normal seyrini sürdürdüğü, tıkır tıkır çalıştığı halde...
O andan itibaren ailesi, sevenleri ve ben “şok” yaşamaya başlıyoruz!
“Ne olacak?” diye, o uyurken, bizler uykusuz geceleri yaşamaya başlıyoruz.
***
Şimdi tüm sorumlu kişilere soruyorum:
Bu illet hastalığın önlemini gereği gibi almayan ya da alamayan yetkililer, bunun hesabını nasıl ödeyecek?
Sorumluları, bilinçsiz halkı bu konuda af edemem!
Birinci ve ikinci aşı arasında maksimum14 günlük açıklık olması gerektiğini uzmanlar sürekli açıkladı, açıklıyor!
Nedeni de, etki mekanizmasının 14 gün sonra devreye girmesi olarak gösteriliyor!
İlk aşısının üzerinden 19 gün geçtiğinden mi canım arkadaşım Münip ve eşi “Covid-19”a yakalanıyor? Neden zamanında bu aşılar yapılmıyor, yapılamıyor?
Can yoldaşımın yoğun bakımda entübe bir durumda yaşam mücadelesi vermesinin, “Covd-19” nedeniyle kaybedilen canların hesabını kim verecek?
Ben eminim!
Bu dünyada hesabını vermeyecekler, ama inancıma göre, manevi dünyada bunun hesabı mutlaka sorulacak!
On binlerce kişinin canlarının kaybetmemesi için gerekli, gerektiği gibi önlemleri almayan herkes bunun hesabını vereceğine inancım tam!
Doktorlarımıza, sağlık görevlilerimize güç versin...
Devletimiz de, onların haklarını esirgemesin, hatta fazlasıyla versin!
Unutmayalım!
Doktorlarımıza, ülkemiz var olduğu sürece, ayrım yapmadan halkımızın ihtiyacı olacak!