RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Ateşi Suzan

TAHAMMÜL MÜLKÜNÜ YIKTIN

Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kafir 
Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kafir

Kız oğlan nazı nazın şehlevend avazı avazın 
Belasın ben de bilmem kız mısın oğlan mısın kafir

Ne ma´na gösterir duşundaki ol ateşin atlas 
Ki ya´ni şule-i cansuz-ı hüsn ü an mısın kafir

Nedir bu gizli gizli ahlar çak-i giribanlar 
Aceb bir şuha sende aşık-ı nalan mısın kafir

Sana kimisi canım kimi cananım deyü söyler 
Nesin sen doğru söyle can mısın canan mısın kafir

Şarab-ı ateşinin keyfi rüyun şul´elendirmiş 
Bu haletle çerağ-ı meclis-i mestan mısın kafir

Niçin sık sık bakarsın öyle mirat-ı mücellaya 
Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kafir

Nedim-i zarı bir kafir esir etmiş işitmiştim
Sen ol cellad-ı din ol düşmeni iman mısın kafir

 

 

xxxx

 

Nedim 17 yüzyıldan 18. yüzyıla akmış bir şair. İkbal sahibi. Sultan’a yakın, saraya yakın. Sevmeyi, sevilmeyi seviyor. Doğup öleceği şehir İstanbul’u seviyor. Baharı seviyor, kadınları seviyor. Ama bunu yüzyıllara varan ömrü olan mısralara aktarabiliyor.

 

Xxxx

 

Sevgisini ifade etmeye fırsat bulamayan Nedim toplum olaylarını da görmezden gelmiyor. Moğol saldırıları Osmanlı’yı hep darda bırakmıştır. Hulagu Han belli başlı düşman remzidir.

Sevgilinin tahammül sınırlarını zorlayıp yıkması ile Moğol saldırılarının yıkıcılığını benzeştiriyor. Daha il mısrada bir tarih dersi veriyor.

Gelgelelim Divan şairlerinin toplum konularına bigane olduklarını anlatmayı huy edinmişlerdir.

 

Xxxx

 Çevresindeki herkesi kendinse aşık eden sevilene soruyor. Aman dünyayı  yaktın. Yakıcı ateş misin bire keafir diye sesleniyor.

Sana kimisi can, kimisi canan diyor, söyle bana sahi sen can mısın canan mısın, hangisisin diye sorar Nedim.

 

Söz konusu ateşi suzan sık sık aynaya bakmaktadır. Nedim bunun sebebini de merak eder. Ve sorar. Sen de kendine çevrendeki herkes gibi aşıksın galiba, onun için mi sık sık aynaya bakıyorsun.

Seven adam sorar. Sorgular. Bu özel hayata müdahale değildir.

<