DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

GAZETECİ/YAZAR

Avrupa'da geleceği en parlak ülke Montenegro (Karadağ)

Yogoslavya’nın parçalanmasından sonra Avrupa’da ortaya çıkan ülkelerden biri de Montenegro’dur. Yani bizim bildiğimiz ismiyle Karadağ…
Doğal yapısı, konumu, insanları, turizmi, havası ve suyuyla geleceğin en parlak ülkelerinden biridir Karadağ…
Bu ifademi bağışlayın. Bu ülkenin Fahri Başkonsolosu olarak bu methiyeyi yazıyorum. Taraf tutmadan, söyleyebilirim ki;
Montenegro yani Karadağ'ın temel özelliği, Adriyatik kıyılarında dolaşırken, ormanlık ve dağlık yollarda yolunuza devam ederken birden deniz seviyesine inmenizdir. Karşınıza her seferinde daha güzel bir Ortaçağ şehrinin veya kalıntılarının çıkması ve sizi denizle buluşturmasına Karadağ'dan başka bir yerde pek rast gelemezsiniz.
Karadağ iklimiyle, gezecek ve görecek mekanlarıyla gittikçe alaka çeken bir turizm merkezidir.
Karadağ tarihi dokusu, mükemmel denizi ve en çok da sakinliği ve huzuru ile dikkat çeken bir turizm beldesidir. Bu arada dehliz misali dar sokaklarla ve taş evlerle bezeli, deniz mahsullerinin oluşturduğu ahşap panjurlu mutfaklarıyla Karadağ bir turizm merkezidir. Öte yandan herhangi bir köşeyi döndüğünüzde asırlık bir kiliseyle veya camiyle karşılaşabileceğiniz bir ülkedir Karadağ. Kısacası dünle bugün iç içedir.
Hasılı gezmek, görmek ve tatil yapmak için seçilebilecek bir ülkedir Karadağ.
Öncelikle Adriyatik sahillerinden başlamak isterim. Bar şehri bu bölgenin en önemli alanıdır. Deniz turizminde olduğu kadar dağcılık turizmine de ilgi duyanların tercih ettiği bu bölge Karadağ'ın dışa açılan en önemli kapısıdır.
Budva şehri muhteşem turizm imkanlarının mütevazi ölçüler içinde sunulduğu bir alandır. Yüksek dağlık alanlarla, Adriyatik sahilinin doğal deniz uçurumları ve tabiatın bütün güzellikleriyle burada karşılaşmak kabildir. Eskiden bir ada olan bugün ise kara ile bağlantısı bulunan Sveti Stefan, Budva'nın en güzel yanını oluşturmaktadır. Sveti Stefan'ın muhteşem kumsalları dillere destandır. 
Karadağ'ın sahildeki topraklarının merkezinde yer alan önemli turizm merkezi olan Budva'nın birbirinden cazip on bağımsız plajı vardır. Plajların hepsi "Mavi Bayraklı" olarak tescillenmiştir.
Burada dini turizm açısından da önemli yerler vardır. Aziz Ivan Kilisesi, Aziz Sava ve Trinity Kiliseleri, Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen mekanlar arasındadır. Camiler de asırlar ötesinden adeta gelenleri selamlamaktadır.
Kotor şehri ormanların ve dağların içinden birden deniz seviyesine inen bir körfezdedir. Bu körfez bir fiyortlar vadisidir. Kotor aynı zamanda bir eski şehirdir. Tarihi Ortaçağ'a dayanan bu şehrin mimarisinin çok iyi korunmuş olması da dikkat çekmektedir.
Kotor da dini merkezler önemlidir. 17. yüzyıldan kalma Aziz Joseph Kilisesi ile Aziz Francis Manastırı görülmeye değer yerlerdir. Kotor'un eski kenti aynı zamanda UNESCO dünya mirası listesindedir. Bir başka güzellik de Tivat şehrindedir. Herceg Novi, Durmitor, Ulcinj görülmesi gerekli merkezlerdir.
Durmitor Milli Parkı da bir doğa harikasıdır. 
Ulcinj Adriyatik'in en önemli ve uzun sahilidir. Burada bulunan Ada Bojana nehri zeytin ağaçları arasından süzülerek kara ile denizi birleştirir. İslam mimarisinin eşsiz örneklerini de Ulcinj'de bulabilirsiniz.
Adını Gorica tepesinden alan Karadağ'ın başkenti olan Podgorica eski Yugoslavya zamanında Titograd diye adlandırılmıştı.
Skadar gölünün kıyısında oluşan Polgorica'da Ostrog Manastırı, Tara nehri ile Moraca ve Cejevna kanyonları görülecek yerler arasındadır.
Dünyaca ünlü kuş gözlem alanlarının bulunduğu Manstirska Tapija, Grmozur ve Omerora gezilecek yerlerin başında gelmektedir. 
Çetine ise Karadağ'ın eski başkentidir. Ortodoks aleminin 12. yüzyılda yapılan ve 15. yüzyılda merkezi olan manastırıyla ünlüdür. Kralın evi buradadır. Günümüzde müze olarak gezilen bu mekanın yanı sıra Osmanlı döneminin Büyükelçilik binası da bu şehirdedir.

 

<