AVRUPA'NIN HRİSTİYANLAŞMASI
...
Hristiyanlık, 3 önemli evre sonunda Avrupa'nın hakim dini haline gelmiştir.
Bu evrelerden ilki; yıllarca kendileri Pagan olduğu için Hristiyanlığa karşı mücadele veren dönemin en güçlü devleti Roma'nın, M.S. 313 yılında, İmparator Constantinus tarafından, "genel dinsel hoşgörü" ilan etmesi ile gerçekleşmiştir. Ardından 380 yılında İmparator Theodosius, Hristiyanlığı Roma'nın resmi dini haline getirmiş, sonrasında da diğer dinleri baskı altına almıştır.
İkinci Hristiyanlaşma evresi, 1492 yılında İspanya'da yer alan güçlü Endülüs Devletinin yıkılması ve sonrasında tüm Müslümanların öldürülmesi, sürülmesi veya Hristiyanlığı zorla kabul ettirilmesi ile gerçekleşmiştir. Bu dönemde Müslümanlara yapılana ek olarak, İspanya'daki Yahudiler de kovulmuştu. Zor durumdaki Yahudilere sadece Osmanlı kucak açmıştı. İkinci evreyi hızlandıran en önemli olaylardan biri Fatih Sultan Mehmet'in 1480 yılındaki İtalya seferini tamamlayamadan ölmesidir. Ölümünü bazı tarihçiler zehirlenme olarak açıklarlar. Ölümü sonrası başa geçen II. Beyazıt, Fatih'in tüm kadrosunu tasfiye eder ve Gedik Ahmet Paşa'yı fethedilmiş olan Otranto'dan geri çağırarak İtalya seferini durdurur. Fatih o dönem Roma'yı alabilecek güçteydi. Bu başarılmış olsa, İspanya, Endülüs Devleti ile Osmanlı Devleti arasında kalacak ve tarihin akışı bambaşka bir yöne gidecekti.
Avrupa'nın üçüncü Hristiyanlaşma evresi ise 19. Asrın ikinci yarısı ile 20. Asrın başlarında Osmanlı'nın Doğu Avrupa'dan farklı zamanlarda yaşanan savaşlarla tamamen uzaklaştırılması ile gerçekleşmiştir.
Tüm bunların Avrupa'nın Hristiyanlaşmasına yetmediği düşünülmüş olacak ki bugün, Avrupa'daki son Müslüman çoğunluğuna sahip Bosna Hersek, Arnavutluk ve Kosova'ya açık düşmanlık yapılmaktadır. Müslümanların azınlık olarak yaşadığı bazı ülkelerde, Müslümanlara karşı yapılan baskı bazen gizli bazen de açık olarak sürmektedir. Bu da bittiğinde, tarihe dördüncü ve son evre olarak geçecek ve Avrupa tamamen Hristiyanların yaşadığı bir kıta haline gelecektir.