Kupa ya kırmızı gidecek ya da maviye doğru yol alacaktı. Kırmızılılarla Mavililer sezonun son kupası için kapışacaklardı İstanbul’da. İstanbul hem Liverpool klübü hem de Liverpool taraftarı adına çok özel bir şehirdi. 2005 senesindeki yaşadıkları ve yaşattıkları muhteşem geri dönüşle Milan’a karşı kazandıkları Şampiyonlar Ligi finalinden sonra İstanbul’u ne hafızalarından ne de kalplerinden atamamışlardı. İstanbul onlara yeni bir zafer hediye etmeliydi. Beklentileri bu yöndeydi. 


Chelsea favori olmayan taraftı bu mücadelede. Böylesine kapışmalarda her zaman favoriler kazanmaz. Maç günü iyi olan alır kupayı. Chelsea hocasından, kadro kalitesine, saha içi dizilişine kadar tecrübesi daha az olandı. 120 dakika boyunca gördüğümüz oyunun hakkının beraberlik olduğuydu. Fakat Chelsea favori olmamasına rağmen zaman zaman oyuna hükmetmekle kalmadı, kupayı müzesine götürebileceği net pozisyonlarda elde etti.


Sonucu Teknik Adamlar Belirledi
Klopp’un oyuna Firmino’suz başlaması kendi adıma büyük bir soru işaretiydi. Koca bir sezonu sakat geçiren Chamberlain’in sahada olmasıysa ayrı bir muammaydı. Öndeki üçlüsünün kimyasını Firmino-Chamberlain tercihiyle bozan Klopp her türlü sonuca hazır olmalıydı. Adeta bile bile lades demiş, gereksiz risk almıştı Alman teknik adam. 


Çaylak Lampart’ın Chelsea’si oyuna ürkek başlasada, ilk çeyrekten sonra iyi olan taraftı. Pedro ve Pulusic güzel işler yaptılar birlikte. Bu ikiliye zaman zaman Kante de katıldı. Devreyi geride bitiren Klopp, Brezilya’lıyı oyuna olarak yaptığı hatada ısrar etmeyip fabrika ayarlarına döndü. Yanlış tercihin doğruya dönmesi hemen golü getirdi. Üstelik her iki golün asist imzasında Firmino’nun adı vardı. Chelsea’de ikinci yarı yorulan Pulusic yerini Mason Mount’a bıraktı. Artık Pedro’nun yeni partneri 20’lik genç İngiliz’di. Chelsea sevdalıları önce Oscar’ı sonra Hazard’ı kaybettiler ama Super Kupa finali onlara Pulusic ve Mount’u kazandırdı. 
Klopp Şanslıydı
Mane’nin oyundan çıkışı Klopp’un ikinci affedilmeyecek hatasıydı. Nasıl yapabildi inanılmazdı. Mane’nin çıkışı öndeki trio uyumunu bozdu ister istemez. Mane-Firmino-Salah üçlüsü her ne olursa olsun bozulmamalı Liverpool eğer şampiyon olmak istiyorsa. 
Klopp kritik hatalar yapsada oyunun gidişatında bu hatalarını kompanse edebildi. Şanslı günündeydi. Lampart tecrübesiz olandı ama 120 dakika içinde yaptığı değişiklikler olumluydu. Verdiği karar risk yüklü, yaptığı hata ölümcüldü. Son penaltıyı 21’lik Abraham’a attırmak resmen intihar demekti. Tammy iyi niyetiyle oynadı. Penaltıyı da aldı. Ancak son penaltıyı atmamalıydı. Stresin aşırılığı genç oyuncuyu hipnotize etti. 
Bu da kupanın kaybedilmesine mal oldu. Liverpool sakatlık ve cezalı durumlar haricinde öndeki triosunu bozmazsa bütün sezon üste kalıp şampiyonluğa ulaşmaya çalışacaktır. 
Chelsea Premier Ligde gençleriyle sürpriz yapmaya aday. Lampart gençleriyle tecrübelileri iyi harmanlarsa takımı lige renk katacak, hatta ligin anahtar takımı olacaktır. 
Liverpool takımı taraftarları her maçta adeta marşları haline gelen; “Asla yanlız yürümeyeceksin” şarkısını hem karşılaşma başında hem de sonunda söyleyerek takımlarına destek oldular. Bir İstanbul finalini daha kazandılar.