ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

AYAĞININ TOZUYLA

Kiev karşılaşmaya mahallenin bıçkın abisi gibi başladı. İkili mücadelelerde yaptıkları her hareket neredeyse fauldü. Macar hakem sarı kartını unutmuş gibiydi. Neyse ki gecikmelide olsa Gamash ilk çeyrek bitmeden kartı aldı.

Belki rakibe göre değişecektir ancak Jesus üçlü savunma oynayacağını iyiden iyiye konfirme etmiş oldu Perşembe akşamında. Hoca elinde totalde 4 stoper olmasına rağmen bu fikrinde ısrarlı. Serdar - Attila - Peres - Henrique dörtlüsünden üçü sahada biri klübede olacak. Sanırım hoca çok sıkılırsam Arao'yu da o bölgeye çekerim düşüncesinde. Bir de Serdar’ın dönüşünü beklemek gerekiyor. Jesus, Aziz’in dönüşüyle dörtlüye de dönüş yapabilir. 

İrfan'in yerine Rossi vardı Kayserispor maçından farklı olarak  ama bence Osayi'nin olması Ferdi'yle birlikte kanatların daha farklı varyasyonlar yapmasına fırsat verebilirdi. Bu arada Kiev'in yaptıkları ismine yakışmayacak şekilde devam ediyordu. Onlar bol bol yerde yatıp zamanı bir şekilde öldürme niyetindeydiler. Fenerbahçe'de net pozisyonlar bulamadı belki ama böylesine bir rakibi açmanın tek çaresi duran topları çilingir olarak kullanmaktı. Rossi'nin kornerinde Gustavo imzası vardı ve skor tabelasındaki denge ev sahibi lehine değişti.

BİTİRİCİ VURUŞ

Kalede Altay Kayserispor maçıyla birebir aynı senaryonun içindeydi. Hiç kımıldamadı, hiç yorulmadı, hiç yere yatmadı ve hiç kurtarmadı. Ilık bir Eylül akşamında soğudu sarı lacivertlilerin kalecisi. Ve haliyle kasları buz gibi olunca ilk gelen şuta yaptığı müdahale maalesef yetmedi. Sonra mı? Üç değişiklik yaptı Jorge hoca. Fenerbahçe ne kadar gitmeye çalıştıysa, onlar da o kadar yerde yatmaya çalıştı. Sonra Fenerbahçe'nin en büyük sorunu olan ceza alanında ve altı pasın içinde bitirici vuruşu yapacak oyuncusunun olmaması probleminin bittiğini gördük bir fotoğraf karesinde. Batshuayi merak etmeyin maçı ben bitiricem dedi ve topu kalenin tavanına resmen çiviledi. Hem ilahi adalet vardı hem de futbolun adaleti. Şimdi Mircea ve oyuncuları yansın o kadar zamanı niye öldürdük diye. Hak etmediler bir puanı. Hak eden kazandı. İyi ki geldin yarasa adam!  

Gecenin Notu: Güzel bir futbol akşamında futbol açısından kalite olarak iki kötü adam vardı sahada. İlki Lucescu’ydu. Maç öncesi takımına adeta yerde yatın emri vermişti skoru korumak adına. Güya bir futbol doktoru, bir tecrübe abidesiydi. Fena halde sınıfta kaldı. 

İkincisi mücadelenin Macar hakemiydi. Çok prim verdi Ukraynalı oyuncuların faullü oyununa. Sonradan doğru kararlar versede, maçın ilk 10 dakikasında adeta gözlerini yumdu yapılan faüllere. Sonuç mu? Fenerbahçe hem rakibini hem de hakemi yenerek 3 puanla başladı Avrupa Ligine. Yolları açık olsun.

<