Aydınlığa açılan kapı: Cumhuriyet
Büyük Atatürk'ün yüksek öngörüsüyle gerçekleşen Cumhuriyetimiz 94 yaşında!
Gelin isterseniz doksan dört yıl öncesine gidelim!
Trahom, frengi, verem, sıtma yurtta kol geziyordu.
Bitli saçlar, tahtakurulu eşyalar, pireli evler hayatımızın bir parçasıydı.
Erkeklerimizin büyük kısmı maluldü. Savaş sonrasının yaralarıyla yaşıyorlardı.
Yetişmiş yeterli sayıda eleman, uzman yoktu.
Yol yoktu! Sanayi cılızdı!
İlkel bir tarım toplumuyduk.
Maliye iflas etmişti.
Kişi başına düşen milli gelir sadece 4 liraydı.
Osmanlı'dan borca batık bir miras ve yarı ölü bir ekonomi kalmıştı.
Şekeri, buğdayı ithal ediyorduk. Araç gerek yok denecek sayıdaydı.
Bebek ölümü %60'tı.
1923 Türkiye'sinde 5 bin 133 ilkokul, ortaokul ve lisede toplam 361.514 öğrenci, 12.266 öğretmen vardı.
Ülkede erkek nüfusunun %20'si, kadın nüfusunun %7'si okuma yazma bilmekteydi.
Ama her şeyin ötesinde halk Padişah'ın kuluydu.
İşte bu ortamda Büyük Atatürk milletin önüne aydınlık bir kapı açtı. Bu aydınlığa açılan kapının adı Cumhuriyet’ti. Cumhuriyet'le Büyük Atatürk laik, çağdaş, sosyal bir hukuk devleti kurarak halkı da millet yaparak kulluğa son verdi.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!