AYDINLIK YARINLAR BİZİ BEKLİYOR
Kötü günlerden geçiyoruz milletçe…
Bütün dünya Koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor ve bu beladan bir an önce kurtulmaya çalışıyor. Her gün ülkemizde ve dünyada veriler açıklanıyor. Elbette korkunç bir durum.
Ne zaman bitecek, nasıl bitecek soruları maalesef yanıtsız. Bilimsel çalışmalar hızla devam etse de hala bu virüse karşı etkin bir ilaç ve aşı bulunmuş değil.
Biz bütün bunları düşüneduralım asıl dünyada neler oluyor sorusuna dikkat etmemiz gerekiyor. Şunu biliyoruz ki bu virüs salgını elbet son bulacak ama asıl mesele ondan sonrası. Şunu iyi biliyoruz ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Üretim durdu, insanlar can derdine düştü, eve kapandı. Bu elbette en etkin önlem. Salgını önlemenin en etkili yolu “evde kal” çağrısına uyarak evde kalmak, sosyal mesafeyi korumak, temizlik ve izalasyon v.b. temel 14 kural.
Bütün bunlara uyduk ve evde kaldık. Sonra?
Devlet elbette boş durmuyor ve ekonomik tedbirler çerçevesinde bir takım sosyal yardımlar sağlıyor, kredi imkanları getiriyor. Cumhurbaşkanımız bu konuda çok duyarlı ama alt taraftaki uygulayıcılarda sorun var sanırım. Zor durumda kalan vatandaşların önüne bir takım kriterler getiriyorlar. Kriterlere uyanlar sosyal yardımdan faydalanıyor, bankalardan borç alıyor, peki kritere uymayanlar? Onlar nasıl yapacak, nasıl geçirecek bu süreci?
Esnaf sayılmayan ama Ticaret Odasına kayıtlı küçük işletmeler. Onlar ne olacak?
Bu Koronavirüs belasından kurtulduk diyelim sonra ne olacak? Ekonomi nasıl düzelecek? Bu süreçte işini kaybedenler olacak, bu süreçte dükkanını kapatmak zorunda kalanlar olacak, onlar için bir şey düşünüldü mü acaba?
Elbette düşünülmüştür, buna yürekten inanıyorum.
İyi biliyoruz ki, sonrasında bir çok iş kolu yok olacak. Yeni iş kolları ortaya çıkacak. Evden çalışma, uzaktan eğitim modeli yaygın bir şekilde yeniden şekillenerek devam edecek. Belki dijital bir devrim yaşanacak, belki dijital para ekonomilere egemen olacak.
Bu günlerde birde 5G konusu var ki, konuyu irdeledikçe irkiliyorum. Etkileri eğer gerçekten yazıldığı, konuşulduğu gibiyse vay halimize.
Evet, virüs ortalığı yıkıp geçiyor. Bir de sonrasında yaşanacaklar yakıp yıkarsa o zaman halimiz duman.
Karamsar olmak istemiyorum. Her şeyin düzeleceğine, yeniden her şeyin yoluna gireceğine inanmak istiyorum. Yetkili ve etkili ağızlardan yukarıdaki konulara ilişkin bir açıklama getirilirse çok mutlu olacağım.
Sadece Koronavirüse odaklanmak yerine birazda milletin yüreğine su serpmek gerekmez mi? Türkiye’de konusunda yetkin çok değerli bilim adamlarımız ve uzmanlarımız var. Geçirdiğimiz bu zor günlerde onların bizi aydınlatmasına, tartışılan ve çok konuşulan konularda bizi bilgilendirmelerine çok ihtiyacımız var. Hele hele şu 5G meselesi benim çok kafamı karıştırdı.
Her şeye rağmen devletimiz güçlü bir şekilde dimdik ayakta. Herkesin yarasına merhem olmaya çalışıyor. Milletimiz devletine sonsuzca güveniyor. Böyle düşündükçe içim ferahlıyor.
Zor günler yaşıyoruz. Biz millet olarak çok zor günler atlattık. Birlik, beraberlik, dayanışma içinde bu günleri de atlatacağımıza yürekten inanıyorum. İstediğim sadece aydınlanmak.
Aydınlık yarınlar bizi bekliyor.