Azerbaycan 100 yaşında
Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsız devlet oluşunun yüzüncü şeref yaşını idrak etmiş bulunuyor. Azerbaycan Devleti’nin ulaştığı bu muhteşem yıldönümü münasebetiyle Türkiye’de devlet ve millet çapında etkinlikler, çeşitli ilmi ve kültürel faaliyetler düzenlenmektedir. Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla bu önemli tarihi yaşaması ve yaşatması gerektiğine inanıyorum.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin 100. Yıldönümü önemlidir. Zira bu tarih Azerbaycan halkı kadar Türk ve Müslüman dünyasını da ilgilendirmektedir. Cumhuriyetin kurulması Müslüman dünyasında bir ilktir ve bu oluşumla kaybedilmiş devlet gelenekleri yeniden hayata geçirilmiştir.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk başkanı olan Mehmet Emin Resulzade 1911 ile 1913 yılları arasında İstanbul’dadır. O günün önde gelen aydınlarıyla kurduğu temaslarla Türkçülük idealini, Ahmet Agayev ve Hüseyinzade Ali Bey ile birlikte Azerbaycan’a taşıyan Mehmet Emin Resulzade Ziya Gökalp’in “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” düşüncesini 1917 yılında kurduğu Partisi’nin programına koymuştur. Yine partisinin programına din birliğinin yanında dil, edebiyat ve gelenek birliğine verdiği önemden dolayı Resulzade “bütün Türkler bir millettir” sözünü de yerleştirmiştir. O’nun Türkiye ile ilgisi basit hamaset duygularının ötesindedir. Tıpkı yıllar sonra merhum Haydar Aliyev’in ünlü sözü ‘’bir millet-iki devlet’’ deyiminde olduğu gibi, Resulzade de cumhuriyet kurulur kurulmaz dönemin Osmanlı yönetimiyle karşılıklı anlaşmaların imzalanıp, hayata geçirilmesini sağlamıştır.
Bakü’nün Rus işgalinden Kafkas Ordularıyla kurtarılması da bu anlaşmaların eseridir.
İki yılı kapsayan bağımsızlık döneminde Azerbaycan aydınları inanılmaz eserler vermişler ve adeta Türk dünyasında bir aydınlanma dönemi yaratmışlardır. O dönemin aydınlarının hayatta kalabilenleri daha sonra geldikleri Türkiye’de önce İstiklal Savaşı’nın sonra da genç Türkiye Cumhuriyeti’nin fikir mimarları olmuşlardır.
Azerbaycan’ın Mehmet Emin Resulzade, Hüseyin Cavid, Üzeyir Bey Hacıbeyov, Alimerdan Bey Topçubaşov, Ahmed Agayev, Alibey Hüseyinzade ve Celil Memmedguluzade gibi aydınları milli ideallerin yayılmasında ve millişuurun güçlendirilmesinde önemli rol oynayan şahsiyetlerdir. Daha sonra aynı ruhun ikizi olarak göreve gelen Neriman Nerimanov da bu aydınlanmanın eseridir.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti yüz yaşındadır. Azerbaycan Ordusu da yüz yaşını idrak etmektedir. Yüz yıl önce dalgalanan Azerbaycan Bayrağı bugün yine dalgalanmakta ve Ahmet Cevat’ın mısralarından, Üzeyir Bey Hacıbeyov’un notalarından süzülüp gelen;
“Azerbaycan, Azerbaycan!
Ey kahraman evladın şanlı vatanı!
Senden ötürü can vermeye cümle hazırız!
Senden ötürü kan dökmeye cümle kadiriz!
Üç renkli bayrağınla mesut yaşa”
diye başlayan İstiklal Marşı da yüz yıl öncesinin heyecanı ile söylenmektedir. Ama her şeyin ötesinde; Ahmet Cevat’ın Üzeyir Hacıbeyov tarafından bestelenen “Çırpınırdın Karadeniz” şiiri de yüz yaşında o günün coşkusu ile hem burada hem de Azerbaycan’da söylenmektedir.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin yüzüncü şeref yılı kutlu olsun.