BABI-ÂLİ'DEN KAÇIŞ YOK
Babı-âli’nin basın yaşamını simgeleyen bir pano veya tunçtan bir kaidenin Nuruosmaniye kavşağındaki üçgen bölüme yerleştirilmesini önermiştim. Bu konuda verdiğim demeçlerde “Babı-âli Kimliğini arıyor.” demiştim.
Fatih ilçesine bağlı bir semt olduğu için yörenin belediye başkanı Mustafa Demir’e bu isteğimizi makamında açmıştık. Önceleri istekli görünmüştü. Kısacası bir sonuç çıkmadı. Zaten başkan Mustafa Demir’de bu görevini sonuna kadar devam ettiremedi.
Anlatmak istediğimizi şu: Geçtiğimiz aylarda, basının tarihi mekanı Babı-Âli’nin yerinde yeller estiğini söyleyen meslektaşlarıma taraftar olmadım. Gazetedeki köşemde yayınladığım yazıma şöyle bir başlığı uygun gördüm:
“BABI-ÂLİ TERKEDİLDİ AMA, KİMYASI BOZULMADI.”
İnsan doğasında, ömründen kaybolan günlerin hayal kırıklığını tamir gücü vardır. Tarih boyunca yazarlar, filozoflar, ünlendikleri mekanların dışında da, duygun dalgalanmalarını aşarak geçmişleriyle barışık kalmışlardır. Kütüphanelerde, müzelerde onlardan birer portre ve toplumla kaynaştığı bir ortak hafıza bulabilirsiniz.
Bunu düşündüğümüzde “YAŞAYAN BABI-ÂLİ” nostaljisine bir anlam katmamız gerekliliği duyulur. Bizim caddenin gazete mekanlarını, gazete satıcısı müvezzilerini, usta yazarlarını, geçmişteki izleriyle tarihe taşımak bir ödev olur.
ÖMÜRLERİNDEN AKIP GİDEN GÜNLERİ, her nesile hatırlatacak bir Babı-âli nostaljisine, bizim caddenin uygun bir köşesi hazırlanmalıdır. Babı-âli’nin tarihi yüzü yaşatılmalıdır. Hiç olmazsa rölyefler’le güncellik kazandırılmalıdır.
Zihninizi yarım asır öncesine taşıdığınızda, Babı-âli’yi ünlü kalemler yetiştiren bir fabrika olarak görürseniz. Basın dünyamızın şöhretli kişilerinin fotoğrafları, el yazıları, eserleri ve biyografilerinin yer aldığı “BASIN MÜZESİ” tarihimize ışık tutmaktadır. Yeri, Çemberlitaş’tadır.
Meslekte ilerleme durmaz ama, bunun da bir sonucu vardır.
“YAŞLILIK..”
(TGC) GAZETECİLER SOSYAL DAYANIŞMA VAKFI, bir şevkat ve yardım kurumu olarak Babı-âli’nin öteki yüzünün ta kendisidir.
Güneş çekildikten sonra yıldızların ortaya çıkacağını düşünsek de, markalaşan Babı-Âli’mizi uykuya dalmış bir sessizlik içinde bırakmayalım. Bizim caddemiz bir mihenk taşıdır. Babı-âli gerçek bir üniversitedir. Bir bakıma İstanbul’un turizme açılan medeniyetler kapısıdır.
Hatırlarsanız, her şey sıcağı sıcağına olduğu vakit çözülür.
İşte, belediye yönetimlerinde yeni bir seçim sürecinin yaşandığı şu günlerde, Başkan aday adaylarına “bam” telinden dokunmanın tam zamanıdır.
Haydi, nostalji adına bir “Babı-âli” sesi verelim:
“Tarih boyunca kimyasını koruyan ve koruyacak olan tek cadde burasıdır.”
HATIRLATMA: Yardım ve sosyal içerikli konularda hizmet veren “Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı”nın 18 Mart 2019 Pazartesi günü yapacağı Genel Kurul toplantısında, sorunlar bir kez daha gündeme getirilmiş olacaktır. Gazete ilanlarında ilk toplantı tarihi 11 Mart 2019 Pazartesi günü olarak gösterilmişse de ekseriyet temin edilemeyeceği düşünülerek kesin kongre tarihi, yasal sürecine uygun şekilde 18 Mart 2019 Pazartesi günü için kararlaştırılmış bulunuluyor. Gazeteci meslektaşlarımıza sorunlara elbirliğiyle sahip çıkacağını hatırlatmakta yarar umuyoruz.