BÜLENT UĞUR

BÜLENT UĞUR

BAKÜ’DEN ESİNTİLER–4

ÖRNEK KURUM METBUAT ŞURASI…

Türkiye’de bir benzerinin olmasını arzu ettiğim örnek kurum, Azerbaycan Metbuat Şurası (Azerbaycan’daki medya kurumları ile basın meslek örgütlerinin kurumsal üye olduğu en büyük basın meslek örgütü) ile Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği Basın Müşavirliği görevini yürüttüğüm 2005-2010 tarihleri arasından bu yana hep sıcak ilişkilerim oldu. Görev sürem içerisinde birçok faaliyeti bu kurum ile birlikte yürütmüşüzdür. Görevim bittikten sonra da Azerbaycan’a her gidişimde Metbuat Şurası’nı hep ziyaret etmişimdir.

Bakü’ye son gidişim Metbuat Şurası’nın 20. Kuruluş Yıldönümüne denk geldi. Kendi içlerinde yaptıkları törene, Metbuat Şurası’nın eski başkanı Eflatun Amaşov’un daveti üzerine gittim. Törende, 20 yıla yakın bir süre Şura’ya başkanlık yapan Eflatun Amaşov’a, yeni başkan Reşat Mecid bir plaket verdi. Sonrasında bazı dostlarla fotoğraflar çektirdik. Toplantı sonrasında Mecid, yine sadece kendi yönetim kurulu üyeleri ile Şura görevlilerinin katıldığı akşam yemeğine beni de davet etti.

Sıcak bir havada geçen yemek sonrası Metbuat Şurası Başkanı Reşat Mecid ile bir röportaj yaptım.

Metbuat Şurası’ndaki yönetim kurulu toplantısı

Metbuat Şurası’nın yeni başkanı Reşat Mecid ve eski başkanı Eflatun Amaşov ile

Halk Cephesi gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Elçin Mirzabeyli ile

Bayraktar Medya İnfo Başkanı Azer Hasret ile

AZERBAYCAN METBUAT ŞURASI BAŞKANI REŞAT MECİD İLE RÖPORTAJ…

Soru: Metbuat Şurası Başkanı olarak bundan sonra neyi hedefliyorsunuz? Şura’nın başına geçtiğinizde ne vardı, ne eksikti, gelecek planlarınız neler?

Cevap: Metbuat Şuramızın 20. yılındayız. Kurumun ilk oluşumunda ben de vardım ve o kurultaya başkanlık etmiştim. Sonrasındaki 19 yılda, Eflatun Amaşov’un başkanlığında hep güzel şeyler söyledim. Şura’nın asıl işi hükümet ile basın arasındaki ilişkileri düzenlemedir. Metbuat Şurası aslında bir medya kurumudur. Bütün medya organlarının oluşturduğu, onların seçimi ile üst yönetimi oluşan bir kurumdur. Bunun için Metbuat Şurası’ndan beklenti büyüktür. Adeta bir bakanlık gibi görülüyor. Medyadaki bütün sorunların çözümü Metbuat Şurası’ndan bekleniyor. Aslında Metbuat Şurası kendini düzenleyen bir kurumdur ve belirli hedefleri vardır. 19 yıl içerisinde Eflatun Amaşov bu kurumu çok iyi yönetip, farklı düşünceye sahip insanları bir araya getirdi. Onların medyayla ilişkilerini oluşturmada Amaşov’un rolü olmuştur. Hükümetle medya arasındaki ilişkileri de olumlu bir şekle büründürmüştür. Son yıllarda Metbuat Şurası’nın faaliyetleri bir miktar zayıflamıştı. Sosyal medyanın geliştiği günümüzde, insanların Metbuat Şurası’ndan beklediği meselelerde biraz yavaşlama vardı. Bu bakımdan bazıları rahatsızdı. Bunları da yoluna koyacağımızı düşünüyorum. Sosyal medyanın geliştiği bu durumda da Metbuat Şurası’nın eski etkisini oluşturacağız. Yine hükümet ile medya arasındaki ilişkileri düzenleyen bir kurum olması için çalışacağız.

Soru: Metbuat Şurası, Türkiye ile çok yakın ilişkiler kurdu ve önemli organizasyonlara imzasını attı. Bunun benzerlerini düşünüyor musunuz?

Cevap: Azerbaycan-Türkiye arasında basın alanında zaman zaman Metbuat Şurası aracılığıyla ilişkiler yüksek seviyeye gelmiştir. Türk dünyası ortak medya kuruluşlarının oluşturulması için bazı çalışmalar yapıldı. Türkiye’nin muhtelif medya kurumlarıyla ilişkilerimiz iyidir. Türkiye Büyükelçiliği’nin faaliyetleri, zamanında da sizin Basın Müşaviri olduğunuz dönemlerde Azerbaycan medyasının, Türkiye medyası ile tanışması çok önemliydi. Bizim medya 1991’den sonra oluşmaya başlamıştı. Türkiye medyasının ise geçmişe dayalı bir geleneği vardı. Türkiye’deki büyük gazeteleri; Sabah, Milliyet gibi ve büyük televizyon kuruluşlarını ziyaret etmemiz sonrasında bakış açımız değişti. Bu anlamda bizim Türk medyasının desteğine hep ihtiyacımız oldu. Türk medyasının geleneklerini, tecrübelerini, meslek bilgisini burada da gerçekleştirmeye çalıştık. Bu anlamda Metbuat Şurası’nın faaliyetleri oldukça yoğundur. Aynı zamanda Medya Ajanslığı da son zamanda Anadolu Ajansı ile ilişkiler kurdu. Bizim gazetecilerin Türkiye’de eğitim almasına yardımcı oldu. Bu ilişkilerin daha da sıklaşması için çalışacağız. Türkiye’den buraya sıklıkla gazeteci geliyor. Bizim çeşitli kurumların Türkiye ile ilişkileri yoğundur. Türkiye medyasından öğreneceğimiz konular var. Gelecekte bundan daha fazla istifade etmeye ve bunu genişletmeye çalışacağız.

Soru: Metbuat Şurası’nın işleri yeterince yoğun. Bir taraftan da kendi gazeteniz 525. Gazete var. Bu iki işi nasıl yürüteceksiniz.

Cevap: Bizim gazetenin geçen yıl 30. yılını kutladık. 525 oturmuş bir gazetedir. Kendi okuyucusu olan, kendi bakış açısı olan bir gazetedir. Gazetenin çalışanları da deneyimli gazetecilerden oluşmakta. Daha önceden de Bakü’de olmadığımda bazen haftalarca, hatta aya yakın gazeteyi çalışanlarımız yönetmişti. Şimdi de gazeteye vakit ayırmaya az zamanım olacak ama gazetenin tecrübeli çalışanları var. Redaktörler, muhabirler, yazarlar… Benim gazeteden bir şikayetim yok. Gazete normal basılıyor ve normal seviyede çıkıyor. Ama son zamanlarda yazılı basının gündemden kalktığını teessüfle görüyorum. Gazetenin yazılı versiyonu artık tarihe dönüşüyor. Biz istemesek de enformasyon teknolojilerindeki gelişmeler bize bunu mecbur ediyor. Gazetelerin gelecekte elektronik olarak çıkacak olması bir gerçek. Bu yeni bir medya anlayışı ve bunun kendi kuralları var. Gazetede biz geniş yazılar veriyorduk; tarih, kültür, edebiyat, araştırmalar ve sosyolojik yazılar yayınlıyorduk. Bunu yeni medya anlayışında devam ettirmek zor. Bu anlamda gazeteciliğin felsefesi de değişiyor. Bu, bizim gibi klasik gazetecilikle meşgul olan insanlarda karamsarlık oluşturuyor. Medyamızın bu durumdan kurtulacağını düşünüyorum. Yeni medyaya / elektronik medyaya geçilse de gazetecilik ve gazeteciliğin değerleri ve prensipleri yaşayacaktır.

Soru: Siyaset ile alakanızı da biliyorum. Siyaset ile alakalı gelecek planınız var mı?

Cevap: Birkaç defa doğduğum şehirden milletvekili adayı oldum. Bir gazete Genel Yayın Yönetmeni olarak siyasetin içindeyim. Milletvekili adaylığımı önümüzdeki seçimlerde de gündeme getirebilirim. Bir basın kurumunun başkanının milletvekili olması normal karşılanıyor. Bu, medyanın sorunlarını parlamentoda dile getirmek açısından önemlidir. Böyle bir imkan olursa ben de milletvekili adayı olurum.

Soru: Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Cevap: Biz doğuştan gazeteciyiz. 30-35 yıl önce gazetecilik ihtisasını seçerken bunu sevgi ile kalbimizin, ruhumuzun sesi ile yapmıştık. Maalesef bugün bazı gençler var ki gazeteciliği bir meslek sevgisi olarak kabul etmiyorlar. Onlar sadece bir işyeri gibi para kazanmak için geliyorlar. Bu bizi üzüyor. Bizim neslin gazeteciliğe olan sevgisi şimdiki gençlerde yok. Gazetecilik içten gelen duygudur. Bu şekilde mesleği yerine getiren insanların azalması beni olumsuz anlamda çok etkiliyor. Ancak gelecekte de gazeteciliği içten seven sebatlı insanların gençlerin olacağını düşünüyorum.

Metbuat Şurası Başkanı Reşat Mecid ile röportaj

<