BANKALARIN İŞGÜZARLIĞI

01 Mart 2020 tarihli “E DEVLETE TAVSİYE” başlıklı makalemde de bahsetmiştim bu konudan ama o zaman ben bu yazıyı e devlet için tavsiyelerde bulunmuş ve zaten üzüntü içinde olan vatandaşı daha fazla yormamaları gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. 

Şimdiki sorun ise bankalar nezdinde yaşanıyor, şayet kanunlara uyan ve neyin ne olduğunu araştıran bir vatandaş değil iseniz vay halinize demektir. Çünkü bankalar murisin parasını alamamanız için adeta yarışıyorlar, şayet birde bu kalan para döviz hesabı ise size adeta ceza keser gibi bir uygulamadan bahsediyorlar. Yakınız vefat ettiği dönemde paraya ihtiyacınız yoksa veya sizinle aynı haklara sahip başka ortaklar var ise veraset intikal vergisini taksitli ödüyorsunuz. Bankada ki döviz cinsi paranız zaman içerisinde elbette değer kazanıyor haliyle ve siz murisin bıraktığı parayı veraset intikal vergisini o dönemki kur üzerinden hesaplayıp yatırıyorsunuz. Lakin o dönemde üzerinize hemen geçirmediğiniz için bankalar üstlerine vazife olmadığı halde güya size iyilik yapıyor ayağına, vergi dairesine bu günkü kur üzerinden yazı yazıp vergi dairesinin bu günkü kur üzerinden borcu yoktur yazısı verilmesini istiyorlar.

Siz buna karşı çıkıp hayır kur değişmeseydi ya da değeri düşseydi devlet ödediğim vergileri de düşürecek miydi diye sorarsanız, miras kanunundan bir haber olan memurlardan azar işitiyorsunuz. Çünkü kimse açıp mevzuatları okumuyor, üstelik bu verecekleri yazının sizin lehinize olacağına sizi ikna etmeye çalışıyorlar.

Siz kalkıp sayın memur kardeşim muris parayı bıraktığında dolar 3 tl idi şimdi 5 katına çıktı, bu kuru ben mi yükselttim, ben yakınımın öldüğü dönemden sorumluyum siz yanlış biliyor ve yapıyorsunuz demenize kalmadan bir ton azar işitiyor ve sorgu sualle karşılaşıyorsunuz. Neden hemen ödeyip üzerinize geçirmediniz diye birde hesap vermek zorunda kalıyorsunuz, onlara neyse benim paramı ne zaman alacağımdan.

Sonra siz normal bir vatandaşsanız iki merci arasında mekik dokuyorsunuz. Bankaların burada esas alması gereken vergi dairesinden gelen borcu yoktur kâğıdı değil mi? Dövizi yükseltende ben değil ekonomi değil mi? E burada benim ne suçum varda ben vatandaş olarak oradan oraya koşturup dert sahibi oluyorum?

Şayet siz biraz bilgili biri iseniz bankanın şubesine bir dilekçe yazıyorsunuz, bu dilekçenin avukata sorulup düzenlenmesi ve size cevap vermesi 1 ay gibi bir süre alıyor. Bankaların işlerine bakan avukat büroları bu işlerin ehli ise sizin haklı olduğunuzu beyan edip memura ödeme emri verebiliyor. Yok ehli değil ise bu seferde siz daha açıklamalı ve ilkokul çocuğuna anlatır gibi, gerekçeli maddeleri de sıralayarak daha ağır bir yazı yazıyor ve cevap gelmesi için yine 1-2 ay beklemek zorunda kalıyorsunuz.

Bu tür durumlar için her bankanın şubesinde mirasçılık hukukundan anlayan bir avukatın bulunması gerektiğini düşünüyorum. En azından banka ve vergi dairesi arasında mekik dokumaz ve o avukat sayesinde işlemler hızlıca yapılır kanaatindeyim.

Yoksa inanın vatandaşın bankalarla sorunu asla bitmez, kendisini sizden akıllı ve üstün gören memur zihniyeti bitmez. Buda size bize ders olsun, yakının öldü mü kardeşim bul buluştur hemen öde ve üstüne al kalan mirası yoksa bankalar sağ olsunlar sizi zora sokmayı seviyorlar. Bankalar eşeği Niğde'ye su içmeye bir gönderiyorlar, bekle Allah o eşek bir türlü dönemiyor gittiği yerden.

Bundan sonra yaş tahtaya basmamak ve vergi daireleri, bankalarla uğraşmamak için gözünüzü dünyaya kapamadan önce malınız paranızı kime miras bırakacaksanız onun üstüne geçirmeden ölmeyin sakın. 

Bu abidik gubidik ve işgüzar banka memurları ile yakınlarınız uğraşıp hastalık sahibi olmasınlar.

<