Avrupa'da renkler birbirini tamamlarken, Avrasya'da bin renkli bir tablo vardır. Avrupa'nın renklerini birbirinden ayırabilirsiniz ama Avrasya'nın birbirine geçmiş tonlarını ayırmağa kalkıştığınızda Türkmen halısının ipliklerini ayırmaktan farkı olmaz. Onun için yıllardır buralarda barış adına türkü söylüyor, barış adına koşturuyoruz.
Dünya barışında en önemli bölge Avrasya’dır.
Bu inancımızın ana dayanağı ise özgürlük içinde geleceği yakalamaktır. 
Barışın dört boyutu vardır. Bu dört boyutun birincisi belki de en olmazsa olmazı demokrasidir. Demokrasinin olması için ikinci boyut olarak hürriyete olan ihtiyaçtır. Demokrasi ve hürriyetin varlık sebebi ise refahtır. Refah olacaktır ki; son boyut olan diyalog oluşabilsin. 
Bütün bunlar da ancak "Gelecek Avrasya" felsefesiyle gerçekleşebilir. 
Zira "Gelecek Avrasya" düşüncesi demokrasidir. 
Demokrasinin varlığı Avrasya'da geleceğin teminatı olacaktır.      
Hürriyet, Avrasya bölgesinde özgürlük oksijenin bütün nüanslarıyla teneffüs edilmektedir. 

Kafkasların içinde bulunduğu durum geçicidir. Kıvılcımların başka bölgelere, başka ülkelere sıçramaması, sıçratılmaması gerekir. 
Zira Avrasya ve Avrasya'nın önemli bir bölgesini oluşturan Kafkaslar girift bir birliktelik oluşturmaktadır. Bu oluşum dünyanın hiçbir bölgesinde yoktur. Nice büyük coğrafya ikili üçlü ayrımlara dayanırken, bu coğrafyada ayrımların harmanıyla karşı karşıyayızdır. 
Refah zenginliğin bölüşülmesidir. Zenginliğin bölüşüldüğü ortam barışın doruk noktasını kendiliğinden oluşturmaktadır. 
Bunların olduğu ortamlarda ise her türlü anlaşmazlık her türlü sıkıntı diyaloglar yoluyla çözülebilir. 
Bu nedenle; Churcihll’in söylediklerini hayata geçirmek zorundayız.
Atom bombası, barışı sağlamak için ortaya çıktı, ama barışın devamlılığını sağlayamaz. Barışın sağlanması için, insanların çaba göstermesi şarttır.
Winston Churchill