Sevgili dostlar, yaşadığımız süre içerisinde hangi konumda ve ortamda olursa olsun insanın psikolojik yapısı ve dolayısıyla amacı, bir takım istekler ve bu istekleri gerçekleştirmek arzusuna kurguludur. Hangi çeşitlilikte olursa olsun yöneldiğimiz her işin bizi belirlediğimiz hedeflere ulaştıracağı umudunu taşıması da bu yönden elbette önem taşır. Yani her birey çeşitli nedenlerle belirlediği kendi hedefine ulaşmak için taşıdığı umudu asla kaybetmez, kaybetmemelidir. Eğer umudunu kaybederse o insan için artık her şey bitmiş demektir. Öyleyse ummak, umut etmek yaşadığımız hayatın en önemli olgusudur. Umutla beslenen her çalışma eninde sonunda başarıyla sonuçlanmak durumundadır. Ancak burada şunu belirtelim ki azim olmadığı takdirde yalnızca umudun kat edeceği mesafe belli bir sınırdan öteye gidemez. İnsanın belirlediği hedefine ulaşması, azmiyle ve göstereceği performansla doğru orantılı olmak durumundadır.

Performans, insanın kendisi ve çevresiyle ilgisi ölçüsünde artar ya da azalır. Kişinin kendisini tanıması ve çevresiyle olan ilişkilerindeki olumlu tutumu başarısına yansır. Kendisiyle ve çevresiyle barışık olmak insanın hem görevi, hem de sorumluluğu olmakla aynı zamanda sosyal ödevidir …

Her kim olursa olsun sıradan insanlar da, büyük işler başararak tarihe geçmiş insanlar da umudunu taşıdıkları hedeflerine azimlerinden hiçbir şey kaybetmeden yürüdükleri için başarılı olmuşlardır. Yapmış olduğu bilimsel araştırmalarının olağanüstü sonuçlarını insanlığın hizmetine sunanlar, rol oynadıkları insanlığın kaderini kazandıkları zaferlerle taçlandıranlar ve daha nice örneklerle dolu olan tarih, geçmişe damga vurarak geleceği şekillendirmekte…

Hem kendisinin, hem de içinde bulunduğu toplumun sorumluluğunu taşımak kendini haza tamamlamış insanların işidir. Ve böylesi işlerin üstesinden ancak onlar gelebilir. Yani büyük hedefler koymak ve kazanmak asla tesadüf olmadığı gibi sıradan ve sığ gayretlerle de elde edilemez…

Umut, azim, bilgi birikimi, özverili çalışma, ileri görüş ve güçlü duruşu gerektiren kalbur üstü seviyeye ulaşmak kendiliğinden olmadığı gibi, hayatın ta kendisini kapsayan ve ifade eden zamanı yerine konulamaz bir değer olarak alıp götürmekte…