FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

BAŞARI MAZERET KABUL ETMEZ (3)

İş hayatına yeni atılan ve zorlukla karşılaşan insanlar ya işin başında teslim olurlar ya de mücadeleyi seçerler.

Maalesef teslim olanlar çoğunlukta olup, bunlar kısa zamanda kaybolup giderler. Mücadeleyi seçenler ise neye karşı mücadele edeceklerini bilmelidirler.

Mücadeleyi seçenler, çevrelerinde gördükleri şöhret ve servet sahiplerinin kimliklerini ve geçmişlerini iyi araştırmalı ve onların tavsiyelerini tutmalıdırlar.

İş hayatında atılan bir genç, kendisini iyi tanımalıdır. Dünya’ya geldiğinden itibaren, kendi ailesi içinde ve mutlak yakın çevresinde karşılaştığı ve anlamakta zorluk çektiği farklı kültürlerin ahenksizce beraber bulunduğunu anlaması ve bundan bir netice çıkarması kolay değildir.

Bu ülkenin iş hayatında başarılı olabilmenin ilk şartı, ülkenin müşterek değerlerini bilmek, onlara saygılı olmak ve onlara sahip çıkmaktır.

Kısa ve kolay yoldan çabucak hedefe ulaşma arzusu, insanın tabiatında vardır.

İnsanlarımızın büyük bir çoğunluğu, maalesef bu yolu denerler. 

Bu arzu, bu niyet, bu teşebbüsler de pek çok yetenekli gencin sonu oluyor. Bu noktayı iyi bilmek gerekir.

Gerçek başarıya ulaşanlar, yaratıcı olanlardır.

Yaratıcı insanlar kendine ve kendi yeteneklerine güvenen, azimli insanlardır.

Ama bütün bu formül ve modeller içinde, kesinlikle yanlış olan, kısa yoldan, çabucak zengin olmayı hayal etmek ve hakkınız olamayan şeye el uzatmaktır.

BAŞARININ ÖNŞARTLARI

“Girişimsizlik ve başarısızlığın pek çok sebebi olabilir. Ama başarının olmazsa olmaz koşulu: cüret etmek ve riske girmektir. Yani yürekli davranıp harekete geçebilmek, hata yapmaktan ve kaybetmekten korkmamaktır. Yaptığımız tüm hatalar en büyük sermayemizdir.”

“Ustalığını öğrenmediğiniz işin patronluğuna da özenmeyin.”

HAFTANIN SÖZÜ

“Herkesin yaptığının en güzelini yapabilmek başarı ise, 

Kimsenin yapamadığını yapabilmek üstün başarıdır.”

HATASIZ KUL OLMAZ

Test imtihanlarında üç veya dört yanlış bir doğruyu götürdüğü gibi, hayatında bir sınav olduğunu öyle anlar olur ki, bir yanlış tüm doğruları götürebilir.

Her şey çok iyi giderken, küçük bir hata nedeniyle kariyerinizi mahvolabilir. En sevilmeyen kişi haline de gelebilirsiniz. 

Mühendislik okulu son sınıf talebelerine ders veren bir profesör, son derste tahtaya şunları yazar:

7 x 1 = 5

7 x 3 = 21

7 x 5 = 35

7 x 7 = 49

7 x 9 = 63

7 x 10 = 70

Yazmayı bitirip sınıfa döndüğünde, bütün sınıf, profesörün ilk satırda yapmış olduğu hata yüzünden çarpım tablosuna gülünce;

Profesör herkesin sessiz olmasını istedi ve ”Şimdi siz mezun olmadan önce bir hayat dersi vereceğim” dedi.

“Kimse beş kere doğru cevabı yazdığım için beni övmedi. Kimse tebrik de etmedi. Ama yapmış olduğum tek hata nedeni ile hepiniz bana güldünüz.

İşte ders bu. İnsanlar yaptığınız yüzlerce doğruyu takdir etmez. Ama tek bir hatanız nedeni ile sizi yargılayıp, hakkınızda hüküm verebilirler.

İnsanlara değer veriniz. Beğendiğinizde alkışlayınız ve destekleyiniz. Beğendiğiniz ve değer verdiğiniz insanları da tek bir hata yaptığında silip atmayınız. “ der.

Bütün sınıf profesörü ayakta alkışlar.

ASRIN SÖZÜ

“Nerede karşılıklı sevgi ve saygı varsa, orada itimat ve itaat vardır. İtimat ve itaatin olduğu yerde disiplin vardır. Disiplinin olduğu yerde huzur, huzurun olduğu yerde muvaffakiyet vardır. Muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayan ve muvaffak oldum diyebilenindir.”

[Mustafa Kemal ATATÜRK]

Sağlıcakla kalın.

(Bitti)

<