Basın nereye gidiyor?
Dünyanın umurunda mı, yazılı basın...
Ayakta durmaya çalışan “insan”, yaşam mücadelesi verirken, okumayı mı düşünecek?
Daha önceki bir yazımda da bahsettiğim gibi, okumayan beyin, gelişemiyor, neredeyse dumura uğruyor!
Yazılı basınımız her geçen gün “kan” kaybediyor.
Devletimizin, acilen medyaya ve çalışanlarına “destek” olması, önemli bir zorunluluktur!
Yoksa, tümüyle “yok” olacak, yazılı basın...
***
Her geçen gün gazeteler, sözde resmi açıklamalara rağmen, tiraj kaybediyor.
Reklam gelirleri de yok!
Sonunda ne olacak?
Medya, gazete işvereni, “zararın neresinden dönersem kardır” diyecek.
Binlerce gazeteci yazar, (ben de dahil) işsiz kalacak!
Ben en azından emekliyim, ama daha gençliğinin baharında olan binlerce gazeteci var.
Onların durumu ne olacak?
Beyinler dumura uğrayacak!
***
Bana hemen, “TV’ler, radyolar ve sosyal medya var” demeyin.
TV’lerimiz sözde yarışma programları, yemek programları, ağlama sızlama programları, saçma sapan dizilerle dolu.
Sadece birkaç haber kanalı var. Onların da yorumcuları belli.
Hepsi, ya iktidardan yana, ya muhalefetten yana...
Dikkat edin bu haber kanallarında hep aynı yüzler yer alıyor.
Yani kamplaşmış taraflar...
Halkı dinleyen, halkın derdini tam ortaya koyan var mı?
Yok elbette!
***
“Körler, sağırlar, birbirlerini ağırlıyor...”
Yorumcuların, her konuda görüşü, “uzman” görüşünden daha mı iyi?
Nasıl olabilir?
Güvenlik uzmanı, “ekonomi”, “hukuk”, “dış politika” konusunda bilmiş kesiliyor ve anlı şanlı TV’lerde saatlerce yorum yapıyor!
Siyaset bilimci profesörler de, “askeriye”, “ekonomi”, “sağlık” konusunda uzmanlarını geride bırakacak sözde yorumlar yapıyor!
Sosyal medyadan hiç bahsetmiyorum!
Neden mi?
Yalan, yanlış, komplo teorileriyle dolu, photoshoplu saçma sapan görüntüler de cabası!..
***
Nedeni ne olursa olsun böyle bir tutum içerisinde olan “medya”nın yaşama şansı var mı?
Devlet devletliğini yapacak, gerekli desteğini verecek, onlar da kamuoyunu sağlıklı bilgilendirecek!
Tüm yandaşlar (iktidar ya da muhalefet) medyadan “yok” olacak, ya da aklını başına alacak, halktan yana namuslu yayın ve yorumlarda bulunacak!
Peki, diyeceksiniz “bunları kim yapacak?”...
Ben bilmem, sadece görüşümü yazarım!
Görüşüme katılan katılır, katılmayan sonuçlarına katlanır!