DOĞAN ÖZKAN

DOĞAN ÖZKAN

Başka çare yok

AK Parti’nin 23 Haziran’da yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın iptalinin nedenleri de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

AK Parti 23 Nisan’da seçimi kaybedeceğini bile bile seçimin sadece başkanlık bölümünü iptal ettirdi…

Seçinin kaybedileceği mukadderdi…

Önemli olan seçilen Belediye başkanının tüm yetkilerinin budanmasıydı.

Bunun il örneğini Ankara’da görmüştük…

Belediye Meclisinin büyük çoğunluğu AK Parti’lidi ve belediyedeki yöneticilerin atama yetkilerinin meclis verilmesini istemişti…

Ve Mansur Yavaş yasa maddesini okuyarak bu istemi kabul etmedi…

Büyük bir olasılıkla İstanbul’da da aynı şey olacaktı.

Bu nedenle gerekçesiz bir şekilde seçim bir bahaneyle iptal ettirildi, İmamoğlu’nun göreve başlaması ertelendi…

Sonra, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37. maddesinde belirtilen “Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir” hükmüne göre, belediye şirketlerinde atamaları, seçilmiş belediye başkanları tarafından yapılıyordu.

Ne oldu, Ticaret Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2019’da yayımladığı genelge ile bu yetki belediye meclislerine verildi.

Yani 31 Mart seçimlerinin hemen ardından başkanlardan bu yetkileri ellerinden alındı.

Seçim telaşı içinde hay huy arasında kimse bunu fark etmedi..

Böylece Erdoğan’ın “seçilsen bile seni çalıştırmayız” sözünün temeli de anlaşılmış oldu..

 Yani olayı haberler şöyle anlatıyor; Yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul gibi büyükşehir belediye meclislerinde üyelerin çoğunluğu AKP’den seçilirken belediye başkanlıklarını CHP’nin alması üzerine hükümetten belediye başkanlarının elini kolunu bağlamak için karşı hamleler gelmeye başladı. Ticaret Bakanlığı’nın mayıs ayında yayımladığı genelge ile artık belediye iştiraklerine yönetici atama yetkisi belediye başkanlarından alınarak belediye meclisine verildi.

Bakanlık bu konuda bazı kurum ve kuruluşlardan görmüş istedi. Ticaret Bakanlığı bu konuda Çevre Bakanlığı’na baş vurdu. Bu başvuru üzerine de hemen kolları sıvayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü de 20 Mayıs 2019 tarihinde gönderdiği cevabi yazısında, belediye şirketlerinin yapısı ve belediye meclislerinin görevlerine ilişkin uzun bir hukuki mütalaanın ardından belediye şirketlerinde atama yetkisinin belediye meclisinde olduğuna dair görüş bildirdi.

Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen “Belediye şirketlerine yönetici atama yetkisi belediye meclisindedir” şeklindeki mütaalayı tüm ticaret sicili müdürlüklerine gönderdi.

Yetki darbesi anlamına gelen iki bakanlığın yazışmalarının ve Ticaret Sicili Müdürlüklerine yazının gönderilmesinin ardından ilk yetki gaspı da Ankara’da yaşandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Halk Ekmek Yönetim Kurulu’na atadığı isimler, bu genelgeye dayanarak Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından onaylanmadı.

Aynı olayların İstanbul’da da tekrarlanması bekleniyor.

İmamoğlu daha göreve başlamadan tüm yetkilerinin önemli bir bölümü tırpanlanıyor ve kendilerine yakın kadrolar koruma altına alınıyor.

Açıkça yasaya aykırı bu uygulamaya yargı yolundan başka önlem düşünülemiyor…

Her şeye rağmen, yargıdan umut bekleniyor.

Çünkü yargı Türkiye’de yasama yürütme sisteminin tek denetleyicisi…

Başka çare yok…

 

<