CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

BAŞKANLIK SİSTEMİ !

Hafife aldılar; Kasımpaşalı dediler, Kasımpaşalı Recep dediler,  burun kıvırdılar . Küçümsediler, hor gördüler…

O önce  Belediye Başkanı oldu. Şiir okuyup suç işledi. Fırsat bu fırsat diyerek , derdest edip kürsüden aşağı indirdiler,  hapse koydular.

 “Bundan artık  muhtar bile olamaz”  dediler.

 Muhtar olmadı ama   milletvekili oldu. Olsundu, o da bir görevdi.  Sonra  Başbakan oldu , sonra da  Türkiye’nin  seçilmiş ilk Devlet  Başkanı oldu.

Yaptığı işlere çekince koydular; bakın zaman bizi haklı çıkaracak dediler.

Diktatör sıfatını yakıştırarak  saldırdılar. Onlara göre, söz bitmiş, parlamenter demokrasinin sonu gelmişti.  

Onlara göre , o bir zamanlar  “Arap Baharı’nın eş başkanı”ydı.  Kimilerine göre o pili bitmiş bir  projeydi. 

Onlara göre “ Bir dakika!” ve  “15 Temmuz”  birer  tiyatro oyunuydu. Rejisi Batıydı.. 

Hakkında bu ve bunun gibi  nice nahak sözler söylediler. 

O tınmadı . Hak bildiği yolda   yürümeye devam etti. 

Nasipsizler , talihin açtığı yolda  yorulmadan ilerleyen bu adamın yürüyüşüne parmak ısırdılar.  Firavun’un Musa’ya dediği  gibi “ Aşkolsun , acuzelikte  bizi geçtin” dediler. 

Karpuz kabuğuna yazılar yazdılar. Kurşun döktüler. Nallara çivilerle yazılar yazdılar. Papaz büyüsü yaptılar. Meşhur sihirbazlara, büyücülere, falcılara danıştılar.  “Bunu nasıl tökezletip düşürürüz “, yolunda çareler aradılar. 

 Bu yolda daha nice tertip ve dalevera dubaraya başvurdular.  

Hikmet-i Hüda;  geçeceği yollara eşilen hendekler, sökülen kaldırım taşları  kısa zamanda tekrar dizilip  düzene konuyor, ağular ve zehirler tesirsiz kalıyordu.

Başkan  “Yüce Yaratan”a sığındım demişti .. Büyüklerin duası üzerindeydi. Hızır Aleyhisselam’ın eli üzerindeydi. Sihirlere  karşı efsunlanmış, ağuya karşı aşılanmıştı. Büyükler toplandı,  remil atıp, yıldıznameye baktılar.

Gördüler ki,  bu adam ,    kelle koltukta küffara karşı  sefer eyleyen  “Genç Osman” gibi tez ayak mazlumun hakkın zalimden alacak.  Bu yolda daha   nice  övücü sözler söylediler.

Başkan sistemini kurmuş, sözünün üzerine söz konulmasını ,fitneye yer verilmesini önlemek için hazırlığını tamamlamıştı.  

Batı’nın , “Benden izinsiz koruma tedbiri alamazsın ,yoksa yakarım yıkarım”  şirretliğine  pabuç bırakmadı.

 Başkan , bağımsız dış politika  yolunda  önemli bir adım attı. Ülke savunmasında S-400 siparişini  ile  düne göre daha bir  güvendeyiz.  Huzur için  kavli karar ettik, söz birliği yaptık. 

Başkanlık sistemi sayesinde oldu bütün bunlar.  Sözün üzerine söz konulmamış, patırtısız, gürültüsüz, tereyağından kıl çeker gibi füzelerimizi almıştık. 

Tedbir bizden takdir Allah’tan.

Hayırlı olsun.

 

<